Yüce Dinimiz İslam, insan hayatına ve dolayısıyla insan sağlığına büyük önem vermektedir. İnsan sağlığını korumak, dinimizin temel amaçlarındandır. Hayat, Yüce Allah’ın biz insanlara sunduğu en önemli nimetlerden birisidir. Hayat; sağlık içerisinde devam ettiği sürece güzeldir, tatlıdır. Sağlığı bozuk olan müslüman kardeşlerimizin hayatı ve ibadetleri düzgün değildir.
Rabbimizin biz insanlara belirli bir süre için verdiği, hayatımızın kıymetini bilerek, sağlığımızı korumak ve kollamakla sorumluyuz. Aksi takdirde vücudumuzun bütün uzuvları bizden davacı olacaklardır. Sağlık bize Rabbimiz’in en büyük ikramıdır. Bunun kıymetini çok iyi bilmeliyiz. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz : “Üç şeyin değerine paha biçilmez : Güven, sağlık ve yeterli derecede geçim.” buyurmuşlardır. Başka bir Hadis-i Şeriflerinde ise Allah Rasülü şöyle buyururlar : “Hasta olmadan sağlığın, ölüm gelmeden hayatın, ihtiyarlamadan gençliğin, meşguliyetten önce boş vaktin, yoksulluğa düşmeden servetin kıymetini biliniz.” emri sağlığımıza ne kadar dikkat etmemiz gerektiğini göstermektedir.
Yüce Dinimiz, insan sağlığının korunmasını emrederek, vücuda zarar verecek olan bütün şeyleri tamamen yasaklamıştır.Dünyada en büyük mutluluk, ne parada ne puldadır. Mutluluk; sıhhattedir. Mutluluk parada pulda arayanlar, yanıldıklarını hastalandıkları zaman anlarlar. Yüce Mevla’mız Kur’an-ı Kerim’de : “İnsanlarla Allah arasında mal, mülk ve para perdedir. Ne zaman insanoğlunun başına bir felaket gelse veyahut hastalansa o zaman Allah aklına düşer de arar.” buyurarak en büyük mutluluğun parada değilde, bir nefeslik de olsa sıhatte aranmalıdır.
Sağlığı korumak ve hastalanmamak için gerekli olan bütün tedbirlere başvurmak dinimizin kaidelerindendir. Nitekim Rabbimiz içkiyi, eroini, kokaini, afyon gibi zararlı maddeleri yasaklamasının temelinde insan sağlığını korumak yatmaktadır. Ayrıca temizliğin imandan kabul edilmesi, ibadetlerde, abdest ve gusülün şart koşulması, yemek öncesi ve sonrası el yıkanması, dişlerimizin temizliğinin istenmesinin altında hep dinimizin sağlığa verdiği önem yatmaktadır.
Sağlığımızı korumak ne kadar önemli ise, hastalanınca da tedavi olmak da en az o kadar önemlidir. Bu bakımdan Kâinatın Serveri Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz : “ Allah (c.c.) verdiği derdin devasını da verir” “ öyleyse tedavi olunuz”buyurarak, hasta olanların, tedavi olmalarının dini bir sorumluluk olduğunu belirtilmiştir.
Müslüman önce kendini hastalıklara karşı koruyacak ama buna rağmen yine de hasta olursada tedavi olacaktır. Önderimiz Sevgili Peygamberimiz : “ Bir yerde veba hastalığı olduğunu duyunca oraya girmeyiniz, bulunduğunuz yerde de bulaşıcı bir hastalık çıkarsa oradan da dışarı çıkmayınız” buyurarak insan sağlığına gereken değerin nasıl verilmesini bizlere öğretiyor. İsalamiyet sadece kendi sağlığımızı değil, başkalarının sağlığına da yardımcı olmamızı ister. Dinimiz temizlik üzerine kurulmuştur. Maddi ve manevi kirlerden temizlenip, arınanları Yüce Allah sevdiğini beyan buyurmuştur. Elbise, beden, ruh, ve çevre temizliği emeredilmiştir. Temiz gıdalar helâl kılınmış ve insan sağlığını bozan pis gıdalar da haram kılınmıştır.
Ashabı Kiramdan bazıları hastalanınca Peygamberimiz’e gelerek ; “Hastalandık, bundan dolayı tedavi olalım mı Ya Rasulullah?” diye sormaları üzerine Peygamber Efendimiz : “ Evet, Ey Allah’ın kulları tedavi olunuz, Zira Rabbimiz yaşlılıktan gayri, dermansız bir dert vermemiştir.” Rabbimiz de Kur’an-ı Kerim’de : “... Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız…” buyurarak hastalıklara karşı daima tedbirli ve dikkatli olmamızı öğütlenmektedir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz : “Kuvvetli ve sağlıklı Mü’min, zayıf ve hasta mü’minden daha hayırlı ve Allah yanında daha sevimlidir.” buyurmuşlardır. Gelin hep beraber başta Rabbimizin yanında, Peygamberimizin yanında sevimli bir kul ve sevmili ümmet olabilmek için sağlığımıza çok dikkat edelim. Hastalanmamak için sağlığımızı koruyalım. Sözün kısası mutluluğumuzun kaynağı ne şu, ne bu, bir nefeslik sıhattir.
Yazımızı Büyük Sultan, Kanuni Sultan Süleyman Han’ın şu sözleri ile hitame erdiyorum. “ Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”
1- Fwethu’l _ Kebir 1/203- Et Tegib Ve’t Terhib 4/251
2- Tecridi-i Sarih 12,75 HN:1920
3- Ebu Davud Tıp -11
4- Ebu Davud 4/3 -7
5- Bakara 195
6- Fethu’l Kebir3/251
Mehmet Emin YAĞMUR
Orduzu Kireç Ocağı Camii İmam-Hatibi
İlahiyatçı-İktisatçı
05369696634
