Mehmet Emin YAĞMUR

Mehmet Emin YAĞMUR

Anneler Günü ve İslam

Her şeyimizi batıdan almaya başlayan bir toplum olmamızın gereği belki gündemimizi de batılıların adet ve gelenekleriyle doldu da taşmaya başladı. Şimdi karşıt bir yazı kaleme alsak hemen batı ve batı hayranı gruplar eksen kaymasından bahsederler. Eksenimizi birilerine peş keş çekenler, gündem belirleyen değil gündemi belirlenen bir toplum olduğumuzdan dolayıdır ki böyle olduk. Tabii ki birileri buna dur diyecek. Anneler günümüzü de babalar günümüzü de yılbaşı kutlamasını da sevgililer gününü de vb. birçok kültürel davranışları batıdan aldık değil mi? Yakında Şükran gününü de bu millete kutlatırlarsa şaşırmayalım.

Annelere duyulan sevgi ve saygıyı belirtmek için her yıl mayıs ayının ikinci pazarı, anneler günü olarak kutlanır; yılın annesi seçilir. Gerçi biz Müslümanlara göre sadece mayıs ayının ikinci pazarı, anneler günü değil; yılın her günü, anneler günü; zamanın her anı anneler anıdır. Çünkü annemiz bizi, nice zahmetlerle dokuz ay karnında taşıyan, doğuran, büyüten, bize en yakın insandır. Tabii ki sadece bir gün onları hatırlamak yeterli değildir. Gene de hiç yoktan iyidir. Çünkü bu vesile ile hiç olmazsa; Cennetin ayaklar altına serildiği, çocuğunu zahmetle taşıyan, zahmetle dünyaya getiren o yüce varlığı, şefkat kahramanlarını ana-babalarını tamamen ihmal eden günümüz çocuklarına sene de bir kere de olsa, hatırlatma imkânını bulmuş oluyoruz.

Annelerimiz-babalarımız bizden, yaptıkları fedakârlığın ve besledikleri sevginin karşılığını asla beklemezler. Onlara karşı saygılı olmamızı isterler. Çocukları uğruna nice zorluklara katlanan, hatta hayatını bile hiç düşünmeden feda eden anneler-babalar, en çok değer verdikleri insanlardan, yani çocuklarından gelecek bir armağanı, daha doğrusu onları hatırladığımızı gösteren ufacık bir ipucunu bekliyor. Siz de yaşamınızda her şeyini hiçbir karşılık beklemeden size veren, o en çok sevdiğiniz varlığa onu hatırladığınızı gösterin. İyi insan olmamız, başarılı olmamız onlar için bir onurdur, bir gururdur. Başarılı ve iyi bir insan olmaya çalışmak annelerimize-babalarımıza verebileceğimiz en güzel hediyedir.

Maalesef anneyi “anneler günü”nde, babayı “babalar günü”nde, sakatı “sakatlar gününde”, çocukları “çocuklar gününde”, hatırlayan çok acayip bir toplum olduk.

Hâlbuki ana gibi yâr bulunur mu hiç? İnsanların ALLAH (c.c.) kelâmından sonra en çok kullandıkları kelime ana kelimesidir. Böyle olmasına rağmen ana’yı “anneler günü”nde hatırlıyor olmak bitmişliğin en büyük emaresidir.

Yaratılmış dört varlığın dışında ana karnında bulunmaksızın çıkan hiçbir varlık yoktur. Bu dört yaratılmış varlık:

1- Hz. Adem (A.S.),

2- Hz. Havva vâlidemiz.

3- Hz. Sâlih (A.S.)’ın devesi.

4- Hz. İsmail (A.S.)’ın koçu.


Bunlar dışında her yaratılmış varlık ana karnıyla irtibatlıdır. Yumurtadan çıkanlar, yumurtayı ana/dişi yumurtlar, erkek değil. Tohumdan çoğalanlar da toprak ana’nın marifetiyle çıkarlar. Ana’nın şakası olur mu hiç? Elbette olmaz! Hz. Musa (A.S.)’ın Cennetteki komşusu, anasının duâsını alan bir kasaptır.

Sufilerden Bilâl Havvas diyor ki: Çölde yürüyordum. Yanımda biri belirdi. Hızır olabileceğini düşündüm. Sonra bu zata:

-ALLAH (c.c.) için söyle! Sen kimsin? dedim.

-Hızırım, dedi.

-Seni görmeme vesile olan amelim nedir? dedim.

-Annene yaptığın iyiliktir, diye cevap verdi.

Neslin selâmeti için devlet ve millet olarak üç kesime çok önem vermemiz şarttır:
1- Analarımıza. 2- İmamlarımıza. 3- Öğretmenlerimize.


Bu üç varlığı tartışılmaz bir otorite ve saygıya muhatap kılmalıdır. Aralarındaki dengeyi ve ilişkiyi iyi kullanmalıdır.

Mehmet Emin YAĞMUR
İlahiyatçı-İktisatçı

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Emin YAĞMUR Arşivi