Prof. Dr. Cengiz YAKINCI

Prof. Dr. Cengiz YAKINCI

Sosyal Eczacılık

       Düzenli olarak köşe yazarı olmanın bazı zorlukları ve sorumlulukları vardır. Her hafta veya her gün farklı konularda okuyucularla buluşmanız gerekli. Kurduğunuz düzeni aksatmamalısınız. Aksi durum, sizin profesyonel olmadığınızı gösterir ve size duyulan güveni sarsabilir. İşte bu duygular içinde, vereceği önemli mesajı olan fakat düzenli yazamayacağı için bu işe girişemeyen bilim adamlarını yazı yazmamaya itmektedir. Bu açığı gidermek amacıyla köşemde zaman zaman bu bilim adamlarını konuk etmek istiyorum.
 
 
Bu hafta da kendine ”sosyal eczacı” olarak kartvizit bastıran Yeditepe Eczacılık Fakültesinden Yrd. Doç. Dr. Nazlı Sevgi Şencan’ı konuk edeceğim. Beraber okuyalım bakalım “sosyal eczacılık” ne demekmiş?
 
 
Sosyal Eczacılık ne demek?
Yrd. Doç.Dr. Nazlı Sevgi ŞENCAN
 
Belki de yukarıdaki başlığı ilk okuduğunuzda, sosyal eczacı kavramını “gezmeyi ve arkadaş ortamını seven eczacı” olarak algıladınız. Kavramı tam yansıtmamasına karşın insan ilişkileri ve ilişki yönetimi ile ilgili bilim dallarından (psikoloji, sosyoloji, antropoloji ve işletme) etkilendiği aşikârdır. Aslınsa eczacılık hizmetlerinin sosyal ve davranışsal yönü 1960’larda gündeme gelmiştir. Sağlık hizmetleri kalitesini artırmak için yapılan analizlerin birçoğu, mesleğin sosyal yönüne ağırlık verilmesi gerektiğini işaret etmiştir. Özellikle modern eczacılık hizmetlerinde, hasta ve kalite odaklı hizmet beklentisi ile eczacının sosyal yönü genişlemek durumunda kalmıştır. Bu anlamda eczacılık eğitiminde ki önemi ve yeri de giderek “Sosyal Eczacılık” eğitimi gerekliliği hissedilmeye ve müfredatta yerine almaya başlamıştır. Bir başka tanımlama ile sosyal eczacılık, tarih, ekonomi, işletme, antropoloji, iletişim, psikoloji, sosyoloji gibi sosyal bilimler ışığında, eczacının birey ve toplumu daha yakından tanıyarak, ilaç ve kullanımını iyileştirmesi ve geliştirmesini hedef edinen disiplin ve uygulamaların tümüdür.
Ülkemizde, eczacılık eğitiminde “sosyal eczacılık” kavramının üzerine malesef yeterince vurgu yapılmamaktadır. Bunun en önemli sebebi konu hakkında eğitimli ve ilgili kişilerin çok az sayıda olmasıdır. Tabiki konunun önemini yeterincce kavrayamamış yönetici eğitmenlerinde etkisi yatsınamaz.
Üniversite eğitimin ve sonrasında meslek içi sürekli eğitimin bir parçası olması gereken sosyal eczacılık alt konuları şunlardır;
Eczacılık işletmeciliği (iletişim, pazarlama, yönetim vb.)
Deontoloji
Etik-Biyoetik
Eczacılık yönetmelikleri ve mevzuatı
İlaç ve eczacılık hukuku
Uygulamalı eczacılık hizmetleri (stajlar, hasta ve eczane odaklı projeler)
Farmakoantropoloji
Halk sağlığı
Farmakovijilans
İlaç bilgi ve danışmanlık hizmetleri
Farmakoekonomi
Yukarıda ki alt başlıklarda da görüldüğü gibi sosyal eczacılık bir eczacılık “hizmet felsefesi”dir. İlaç üretim teknolojileri, ilaç ve bitki kimyası bilgileri yanında, eczacıyı hasta ile daha bütünleştirebilecek sosyal bilim dallarına yakınlaştırır. Bilişim teknolojilerinin sürekli gelişimi eczacının teknik işlerini daha kolayca ve hızla yapabilmesine olanak tanımaktadır. Teknoloji ile bunalan hasta toplumunun da sağlıkçılardan ve eczacılardan daha insani ve bireysel hizmet alma talebi artmaktadır. Eczacının hastalığı ve hastalık durumunu anlayabilmesi, hastaya empati kurabilmesi, çatışmaları çözümleyebilmesi, ideal iletişimi kurabilmesi, akılcı ilaç kullanımını sağlaması, ilaç israflarını azalatması, yönetmesi ve ilaç ve tedaviye uyuncu arttırması için teknik ilaç bilgisi kadar sosyal bilimlerdeki güncel gelişme ve ilerlemelerden haberdar olması ve dahası bu bilimlerin sunduklarından yararlanması şarttır. “Şarttır” şeklinde ki kesin bildirinin arkasında yatan durum şudur ki eczacının ayakta kalabilmesi için bu olmazsa olmazlardan biri haline gelmiştir.
Fakültede derslerde öğretilmeyen, ancak kültürel olarak yapageldiğimiz hastaya misafir gibi (oturacak yer göstermek, çay-su vb. ikram etmek, sıcak davranmak vb.) hizmet etmek, günümüz hasta-eczacı ilişkisinde artık yeterli gelmemektedir. Hastaların talepleri artarak değişmektedir. Hastanın talep ettiğini ve hatta daha fazlasını yapabilmek için eczacının akıllı yani SMART (spesific, measurable, acceptable, realistic, time-based; yani özgül, ölçülebilir, uygulanabilir, gerçekçi ve zaman odaklı) davranması lazım. Aklımız bize eczacılık biliminin fen bilimleri kadar sosyal bir bilim olduğunu söylüyor. Sizce?
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Cengiz YAKINCI Arşivi