Prof. Dr. Cengiz YAKINCI

Prof. Dr. Cengiz YAKINCI

Sağlık çalışanlarının can güvenliği

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı şüphesiyle getirilen hastaya müdahale eden üç doktor ile bir sağlık personeline hastalık bulaştı.

Kanamalı göz hastalığı bebeklerden üç doktor ve bir hemşireye bulaştı.

Brucella (peynir hastalığı) mikroorganizmasıyla laboratuvarda çalışan öğretim üyesi peynir hastalığına yakalandı.

Hasta, hastanın çıkartıları (balgam, idrar, dışkı, vb.), kanı ve dokularıyla uğraşan sağlık çalışanları her türlü mikroorganizmayla karşı karşıyadır.

Antibiyotiğe dirençli, dünyanın en tehlikeli mikroorganizmalarının hastanelerde cirit attığını biliyoruz.

Plastik cerrahi asistanı önlüğünün üst cebinde bulunan cerrahi makasla manyetik rezonans görüntüleme aletinin bulunduğu odaya giriyor. Manyetik rezonans görüntüleme aleti çok kuvvetli bir mıknatıs alanı oluşturduğu için cepteki makası çekiyor ve doktor son anda makasın gözüne batmasından kurtuluyor.

Çocuk acil servisinde havale geçirmekte olan çocukla birlikte 20’ye yakın hasta yakını servisin içine giriyor. Çocuk acil servisinde güvenlik görevlisi olmadığından görevli asistan, rahat çalışabilmesi için hasta yakınlarının servis dışına çıkmalarını istiyor. Asistana ağza alınmayacak küfürler ediliyor, tekmeleniyor ve itilip kalkılıyor.

Sağlık çalışanlarının can güvenliğini nasıl sağlayabiliriz?

Sağlık çalışanları acaba bu konuda sürekli eğitim alıyor mu? Sağlık çalışanları için hastane güvenliği sürekli gündemde tutuluyor mu? Aşı ile korunabilir hastalıklara karşı bağışıklığı olmayanların hastanelerde çalışmaları engelleniyor mu? Acil servis gibi riskli bölgelerde bu konuda eğitilmiş güvenlik görevlileri var mı?

Elbette hastanede görevli tüm sağlık çalışanlarının görevi, hastaların tanı ve tedavilerine yardımcı olmaktır ama bu arada can sağlıklarının da korunması gerekmez mi?

Sağlık çalışanları için önce güvenlik hep güvenlik.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Cengiz YAKINCI Arşivi