İnsanlık tarihine bakınız, insanlığa bir mesaj veren bütün düşünürler, bu mesajlarını verebilmek için değişik yöntemler kullanmışlardır. Örneğin, bunlardan en çarpıcı ve en bilineni Sokrates’tir. Sokrates, düşüncelerini doğrudan doğruya anlatmamış, karşısındaki kişiye sorular sorarak ve aldığı cevaplara göre yeni sorular yönelterek o kişiyi kendi düşünce ve fikirlerine götürmüştür.
Nasrettin Hoca ise eğitim ve öğretimde güldürerek düşündürme eylemini uygulamıştır. Fakat ne yazık ki insanlar Nasrettin Hoca’nın bu öğretilerinde, yalnızca gülme eylemini benimsemiş, düşünme eylemine katılmamıştır. Bu durum karşısında biz mi Nasrettin Hoca’ya gülüyoruz, yoksa Nasrettin Hoca mı bizim bu halimize acı bir tebessümle gülümsemektedir? Bilemiyoruz.*
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi de benzer bir düşünceyle eğitim ve öğretimde hikâyeleri kullanarak eğitime yeni bir boyut getirmeyi amaçlamıştır. Bu nedenle Nasrettin Hoca’nın logo olarak kullanıldığı “Her hastalık bir hikayedir” yarışmasını açmıştır.
Yarışmanın web sayfasında
yarışmanın amacı şöyle anlatılmıştır:Tıp eğitiminde hastalıkları hikâye şeklinde anlatarak, konunun akılda kalıcılığını artırmak, keyif alarak öğrenmeye yardımcı olmak, genç hekimlerin insani değerleri özümsemesini sağlamak ve sonuçta tıp eğitimine yepyeni bir boyut getirmektir.
Yarışmaya her meslekten ve her yaştan hastalık hikâyesi olan herkes katılabilmektedir. Katılımcılar hikayelerini yarışmanın ağ sayfasından elektronik ortamda göndereceklerdir. Ödül olarak birinciye 3.000TL, ikinciye 2.000 TL, üçüncüye 1.000 TL verilecektir.
Unutmayın! Son başvuru tarihi 1 Şubat 2012.
*Behzat Şaşal “Güldürken Düşündüren Nasrettin Hoca’ya Çağdaş Bakış” kitabından.