Ziyarette konuşan Güvenlik İş Sendikası İl Temsilci Çetin Tatar, “Geçtiğimiz aylarda açıklanan 696 Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamuda taşeron olan işçilerin sürekli işçi olarak çalıştırılması konusunda çalışmalar başlatılmıştı. Bu çalışmanın yaklaşık 1 milyon 20 bin kişiyi kapsayacak şekilde geniş bir kitleyi ilgilendirdiği ve çalışmanın amansız, fakatsız herkes için geçerli olacağı söylenilmişti. Ancak KHK’nın içeriği netleştikçe bunun eksik bir çalışma olduğunu fark edip, eksiklerin giderilmesi için Türk- İş Konfederasyonu ve Güvenlik- İş Sendikası olarak çalışmalarımıza başlamış olduk. Bu çalışmada ki en büyük eksik özellikle kitlerde çalışan kişilerin kapsam dışı bırakılmasıydı. Bunun yanı sıra Valilikler bünyesinde bulunan Çadır Kentlerdeki özel güvenlik görevlilerini de kapsam dışında bırakılıyor olması kabul edilir bir durum değildir. Malatya Beydağı Konaklama Tesisinde çalışan güvelik görevlisi meslektaşlarımızın valiliğe emir gelmedi gerekçesiyle başvuruları uzun bir süre alınmadı. Başvurusu yapamayan 120 arkadaşımız, 280 tane de diğer taşeron çalışan arkadaşımızı kapsıyordu. Güvenlik- İş Sendikası Malatya Temsilciliği olarak defalarca Vali Yardımcısı ile görüşmeler gerçekleştirdik fakat bu görüşmelerden sonuç alamadık. Daha sonra CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ile bu konuyu görüştük. Türkiye geneli bütün illerde Çadır Kentlerdeki başvurular alındığı halde bir tek Malatya’da başvurular alınmadı. Gerekçe olarak da emir gelmedi diyorlardı. 2016 tarihinde CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Bu açıklama sonrası yarım saat içerisinde başvurular alınmaya başlandı” şeklinde konuştu. CHP İl Başkanı Enver Kiraz, ise taşeron yasasının tamamen ortadan kalması gerektiğini ifade ederek, "Bunu uzun süredir hem seçim propagandasında hem geçmiş dönemlerde mecliste ve çeşitli aşamalarda sürekli dillendirdik. Taşeron yasasının tamamıyla ayrımsız şekilde ortadan kaldırılması gerektiğini ifade ettik. Bununla ilgili önemli adımlar atıldı. Önemli sayıda bu taşeron yasasından faydalanıyor ve kadrolu oluyor. Bu yeterli mi elbette ki yeterli değil. Bunun birçok eksiği var. Şuan da aynı işi yapan birçok kişinin aslında bu yasadan faydalanamadığını gördük. Biz tek bir işçinin bile taşeron olarak çalışmaması ve bütün işçilerin kadroya geçmesi gerektiğine inanıyoruz. Kadroya geçerken de bir maaş artışı gerekiyor. Şuan da asgari ücretin bile yeterli olmadığını düşünüyoruz. Asgari ücret neredeyse açlık sınırında. Açlık sınırında bir asgari ücreti bir ülke de kabul etmek mümkün değil. Hele de sosyal devlet anlayışıyla yola çıkmış ve isminde bu ibareyi taşıyan bir ülke de bu doğru bir anlayış değil. Onun için asgari ücretin en düşük 2 bin TL olması gerektiğini ifade ediyoruz. Bununda bu söylem ve mücadelelerimizle daha da yukarıya çekileceğine inanıyoruz. Açlık sınırı üzerinde ve daha iyi şartlarda bütün çalışanların hayatlarına devam etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
OHAL sürecinde taşeron yasasının çıktığını ve bunu doğru bulmadıklarını ifade eden Kiraz,” Bunun mecliste tartışılacak bir pozisyonda olması gerekirdi. Çünkü Kanun Hükmünde Kararname (KHK) sadece OHAL süresi içerisinde geçerli. OHAL kalktıktan sonra bunun nasıl bir düzenlemeye geçeceği konusunda belirsizlik var. Bu belirsizliğin bile şimdiden ortadan kaldırılması ve netleştirilmesi gerekiyor. Mutlaka bu taşeron yasasının meclise girerek meclisten yasa olarak çıkması gerekiyor” diye konuştu.