Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Akçadağ Resuluşağı Mahallesinde Akçadağlılarla bir araya geldi. Yapılan hizmetler ve çalışmalar hakkında vatandaşlarla istişarelerde de bulunan Başkan Gürkan, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmenin önemine değindi.
Programda bir konuşma gerçekleştiren AK Parti İl Başkanı Namık Gören, "Biz zor coğrafyaların insanlarıyız. Netice itibariyle bu coğrafyada kalabilmek, bulunmak, birlik ister, dirlik ister. Bizim dirlik ve birlik olmaktan başka bir çaremiz ne yazık ki yok. 6 Şubat'ta yaşanan felaketin hemen ardından yerelde ve merkezi hükümette bütün kamu kurumlarımız vatandaşlarımızın günlük ihtiyaçlarını karşılamaları ve barınmalarını sağlamak adına ciddi manada seferber oldular. Bir yandan bu söylediğim ihtiyaçlar temin edilmeye çalışılırken diğer yandan da binlerce konutun temeli atıldı. Bu devlet büyük bir devlet. Rabb'im devletimize güç kuvvet versin. Burada Büyükşehir Belediyemizin "tarlada izi'nin olduğunu görmek de beni ziyadesiyle mutlu etti. Yapılan hizmetlerin inşallah harman gibi karşılığının olacağını biliyorum" ifadelerinde bulundu.
Hizmette güneş gibi olacaklarını belirten Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, "Malatya 6 Şubat'ta büyük bir deprem geçirdi, bin yılın felaketi, kıyametin provası gibiydi. Bu ağır bir imtihan. Malatya'da sadece 121 bin vatandaşımızı minibüslerle tahliye ettik. 101 bin vatandaşımızı uçakla gönderdik. 70 bin vatandaşımızı demiryolu ile gönderdik. 30 bin vatandaşımızı feribotlarla Baskil tarafına gönderdik. Eksi 20 derecelerde, kar, kış, tipi gibi çok ağır şartlar vardı. Hepimizin psikolojisi bozuktu. Enkaz altında sesler geliyor. Sizlerden şunu rica ediyorum: Bizim buradaki varlığımız tüm insanları kucaklamaktır. Bizi sevsin, sevmesin, oy versin, vermesin yaratılanı severiz, yaratandan ötürü. Biz kavga için gelmedik. Bizim işimiz sevgi işi, gönüller yapmaya geldik. Yunus Emre'nin dediği gibi "Gelin tanış olalım işi kolay kılalım, sevelim sevilelim; dünya kimseye kalmaz." Köy yerlerinde ben öğretmenlik yaptım. Köy yerlerinde bazen kişiler arasındaki duygusal husumetler diye tabir edelim, "yönetimi etkiler, gelecek hizmeti etkiler" gibi bir yapı formatı bizim toplumumuzda var. Daha doğrusu bu feodal toplumların genel özellikleridir. Ama siz gayet müsterih olun. Bizim şemsiyemiz gökyüzüdür, dedik. Biz hizmette güneş gibi olacağız, dedik. Gözünü, perdesini kapatmayan, güneşin ısısından nasıl yararlanıyorsa bizim hizmetlerimiz de o anlayış içerisinde olacaktır. Akçadağ'da şu ana kadar 725 kilometre asfalt serimi yapılmıştır. Asfalt bakım onarımı 460 kilometre. Asfalt yama 18 kilometre. Yeni açılan yol 45 kilometre. Genişletilen yol 57 kilometre. Stabilize yapılan yer 57 kilometre. Sanat yapıları: 1 köprü, 1 menfez, 3 kilometre taş duvar. 110 bin metrekare kilit taşı yapıldı. 309 bin metre içme suyu şebekesi hattı döşendi. 137 kilometre kanalizasyon hattı döşendi. 15 su deposu yapıldı. Artıma tesisi yapıldı. 70 kilometre sulama borusu dağıtıldı. 7 kilometre sulama kanalı yapıldı. 49 adet sondaj yapıldı. 8 adet de fosseptik çukuru yapıldı. Akçadağ'da, Ören'de; Kültür merkezleri, meydanlar, parklar yapıldı" şeklinde konuştu.
Yolun medeniyet olduğunu söyleyen Gürkan, "Bu sene Türkiye'deki tüm Büyükşehir Belediyelerinin toplam bütçesi kadar yol ve asfalta para harcadık. Bu rakam 5 milyar liranın üzerinde. Bu Allah'ın bir bereketidir. Bu rekor geçmişte de kırılmamış bundan sonra da kırılması mümkün değil. Büyük felaket yaşadık. Birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu içerisinde inşallah yeniden ayağa kalkacağız. Şartlarımız ağır, yolumuz uzaktır. Ama sevginin olduğu yerde bereketin olduğunu unutmayın. Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi yol medeniyettir. Biz tüm vatandaşlarımızın medeniyet ile su ile altyapı ile tanışmasını istiyoruz. Sosyal, kültürel, park bahçeler, ulaşım gibi her türlü ihtiyaçları karşılansın istiyoruz. Evimizin eksiklikleri 100 yaşına gelsek de bitmiyor. Şehir de büyük bir evdir, biz büyük bir aileyiz. Bazen aramızda dargınlıklar, kırgınlıklar olur; ama biz bir aileyiz. Bu ailenin birliğini düzenini sağlamak da biz yöneticilere ve muhtarlara düşer. Demokrasi eğer bir nehirse, o nehri kaynaklarla besleyen muhtarlardır. Muhtarlar, seçilmişlerin en adilidir. Hiçbir parti kimliği altında değillerdir. Sadece kendi kimliği ile çıkıp seçilen insanlardır. Güvenilen insandır. Dolayısıyla biz size inanıyoruz, güveniyoruz. Bu memleketin de sorunlarını biliyoruz. Hep birlikte el ele vererek bu sorunları aşacağız. Biz şu anda günlük 25 milyon bitüme para veriyoruz. MASKİ'ye günlük 25 milyon altyapı için para veriyoruz. Yıkımla birlikte günlük 600-650 civarında patlak oluyor. 73 tane konteyner kentimiz var. Yeni bir şehir de kenarda kuruluyor. Konteyner kentlerin altyapısı, suyu, kanalizasyonu, elektriği, drenajı ve asfaltı yapılıyor. Bir konteyner kentin ortalama 60 kilometre su şebekesi, 60 kilometre kanalizasyonu, 60 kilometre elektrik altyapısı, 60 kilometre drenajı, 60 kilometre de asfalt veya kilit taşı var. Belediyemiz toplamda 22 bin kilometre altyapı yaptı. Cumhuriyet tarihinde bunun bir örneği yoktur, bir daha da örneği olmaz" ifadelerine yer verdi.