Bir milletin, varlığının ilelebeten devam ettirebilmesi, her bakımdan sağlam bir gençliğe sahip olmasına bağlıdır. Gençlik bir toplumun sağlam köklere bağlı taze filizleridir. Gençlik bir milletin vücudundaki kandır. Gençlik bir milletin en büyük güvencesidir. Bu sebeple varlığını devam ettirmek isteyen her millet her alanda güçlü ve sağlam bir gençliğe sahip olmaya mecburdur.
Hızlı bir toplumsal değişimin yaşandığı şu çağımızda, hepimiz el ele vererek, gönül birliği kurarak millî ve manevî değerlerimize sahip çıkacak gençler yetiştirmeye çalışmalıyız. Gençlerimizi her türlü zararlı alışkanlıklardan korumalıyız. Sonradan halimize ağlamanın dizimizi dövmenin hiçbir faydası yoktur.
Allah dostlarından biri, kanunun idam ettiği bir adamı darağacında asılı halini görmüş de ağlamış. Allah dostunun ağladığını görenler: neden ağlıyorsunuz? Bu adam kanuna göre yargılandı ve cezası ölümdü, asıldı. Zira şeriatın kestiği parmak acımaz." deyince, Allah dostu : "Ben adamın idamına değil, onun irşadıyla meşgul olmadığımıza, bu konuda geç kaldığımıza, dolaylıyla kendi kabahatimize ağlıyorum," demiş.
Sonradan pişman olmamak için çoluk çocuğumuza sahip çıkalım. Günümüzde gençlerimizi zararlı alışkanlıklardan ve bilhassa sigara, alkol, uyuşturucu, zararlı akımlar, kumar, batıl inançlardan uzak tutmalıyız. Onları güzel davranışlara yöneltmeliyiz. Zira neslimize sahip çıkmazsak, elimizden uçup giderler. Ülkemizde en son yapılan araştırmalarda, alkol ve sigara kullananların yaşları 10 yaşına kadar düşmüş, eroin ve uyuşturucu kullanan gençlerin oranı %5'lere çıkmış ve batıl inançların peşine giden gençlerin sayısı çığ gibi artmaktadır.
Çocuklarımızı ve gençlerimizi, birbirimizle yardımlaşarak bu tehlikeden korumaya çalışmalıyız. Onlara dini ve ahlâkî telkinlerde bulunmalı, kişisel becerilerine göre, mesleki bilgi ve beceri kazandırmaya gayret etmeliyiz. Rabbimiz Kur’an-ı Keriminde; “Ey İman edenler, kendinizi ve evlat-u iyalinizi öyle bir ateşten koruyun ki, onun yakacağı insanlar ve taşlardır." (1) buyurmaktadır. Demek ki gençlerimize, neslimize, ailemize, Allah'ın emrini öğretmezsek, Resûlullahın sünneti seniyesini öğretmezsek yaşayıp; yaşatamazsak, sonumuzun ne kadar kötü olacağını Kur’an bize haber vermektedir. Bu yüzden geliniz Rabbimizin emirleri doğrultusunda bir nesil yetiştirelim.
Gençliğimizi tehdit eden binlerce zararlı alışkanlıklar var. Bunlardan bir kaçını sıralayacak olursak. Fuhuş, içki, yalan, din değiştirme, eroin, yabancı küttür istilası kancasını atrnış, acımadan kurbanlarını topluyor. Bu kurbanların en başında gençlerimiz gelmektedir. Unutmayalım ki ağaç yaşken eğilir. Yarın Rabbimiz; "Ben sana emanet olarak çocuk verdim, onu nasıl yetiştirdin?" sorusunu hepimize soracaktır. Bu bilinçle gençlerimize sahip çıkalım.
Bu konuyla ilgili olarak bir hadiste Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmaktadır: "Kişi kıyamet günü dört şeyden sorguya çekilmedikçe, Allah’ın huzurundan yüz akı ile ayrılamayacaktır: Ömrünü ne ile tükettin? Bilginle ne yaptın? Malını nerede kazandı, nereye harcadın? Gençliğini ne işle yıprattın?"Bu şuurla çocuklarımızı yetiştirelim, dinine ve diğer kutsal değerlerine bağlı bir neslin toplumumuza kazandırılması için üzerimize düşen görevleri hassasiyetle yerine getirelim. Unutmayalım ki herkes ektiğinin karşılığını biçecektir.
1- Tahrim-6 M. Fmin YAĞMUR
2- Bakara–202 Orduzu Kireç Ocağı
Camii İmam-Hatibi