Tarih kokan antika eşyaları biriktirerek kendisine özel bir müze oluşturan Selahattin Bozdemir (31), özel müzesinde 300 yıllık kazanlardan, ne zaman üretildiği bilinmeyen eski ev eşyalarına kadar birçok antikayı bir araya getirmiş.
Genç antikacı çocukluğundan itibaren başlayan eski eşya ilgisini müze oluşturma noktasına taşıyarak, çevresindekilerin de takdirini kazanmış. Selçuk Üniversitesi Yerel Yönetimler ve Mersin Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümlerinden mezun olduktan sonra bir süre özel sektörde çalıştığını ifade eden Bozdemir, antika eşyalara karşı çocukluğundan beri devam eden özel bir ilgisinin olduğunu söyledi.
“Müzemi genişleteceğim”
Kişisel müzesinde oldukça özel parçaların bulunduğunu belirten Bozdoğan, “Mağazanın bir bölümünü antika eşyalardan oluşan küçük bir müzeye dönüştürdüm. Mağazada Ermeniler döneminde kullanılan yarım asırlık kazan, Ermeni zanaatkarların elinden çıkmış gümüş alaşımlı bakır tabaklar, İngiliz yapımı lambalar, sınırlı sayıda üretimi olan taş plaklar, radyolar, eski döneme ait paralar, ibrikler, çanak çömlekler, halı, antika çeyiz sandıkları, antika el yapımı mobilyalar gibi birçok ürünü sergiliyorum. Bazı ev eşyalarının ne zaman üretildiğine dair tarih bile yok. Çevredeki insanlar da müze oluşturma fikrini hayata geçirmemi destekledi. Eski eşyaları buldukça müzemi daha da genişleteceğim” dedi.
“Müze, mağazama insanların daha fazla gelmesini sağlıyor”
Oluşturduğu müze sayesinde ikinci el mağazasına daha fazla müşteri geldiğini ifade eden Bozdemir, "Şahsıma ait oluşturduğum küçük müze, mağazama insanların daha fazla gelmesini sağlıyor. Antikalarım mağazamın en önemli dekoratif bölümüne hayat veriyor. Müze diyorum çünkü bu şahsıma ait özel bir müzedir. Ayrıca bana göre sanatsal ve tarihi eserlerin korunduğu gelecek kuşaklara aktarıldığı ve onların da bu tarihi yaşamasını sağlayan her alan bir müzedir. Herkes gelip bu ürünleri gözlemleyebilir, inceleyebilir" diye konuştu.