Konakçı açıklamasında şunları söyledi:
“Bugün 27 Mart Dünya Tiyatrolar günü. Bizim için anlamlı olan bu günde yerel yöneticilerimize kamu kurum ve kuruluşlarımızın yetkililerine seslenmek istiyoruz. Sanata Yatırım Yapın Hayatımıza Kalite Katın. Bu anlamda özellikle yerel yöneticilerimizden ilimizde bulunan her ekibe yılda en az bir kere oyunlarını sahneleme şansını vermeliler. Kamu kurumlarımızda sahnelerini yerel ekiplerimize açmalıdır. Sahnelerimiz ışıksız kalmasın bırakan aydınlansın. Ezberi, tonlaması, mizanseni ve provaları alırken çok çalışıp çok emek veriyoruz. Bu kadar emek ve çalışmanın içinde bir de salon arayıp bulmak daha doğrusu bulamamak bizleri yoruyor, üzüyor ve kırıyor. Sahneleri de bizi de yalnız bırakmayın.
Ortaya çıktığından beri belirli amaçlara hizmet eden tiyatro, çoğunlukla geleneksel yapıda etkili ifade etme gücü ile değişiklik yapmaya çalışıyor. Bu sanat dalı, Antik çağlardan günümüze, toplumu tiyatro aracılığıyla eğitmeye yönelik girişimler, egemen düşünce sistemlerinin geniş alanlara yayılmasının amaçlandığı durumlarda kullanılan bir araç olarak oldukça potansiyel bir rol üstlenmiştir. Bununla birlikte, sosyal yaşamdaki birleştirici rolüne rağmen, tiyatro yalnızca uygun mesajları üstlenmekle kalmadı, aynı zamanda sanatla ilgili sosyal tereddütlere yol açan bazen ilgi alanlarını karşılamak için bazı eğilimler empoze etmeye son verdi.
Tiyatro çoğu insanın akıllı telefonlarına ve televizyonlarına bağlı olsa bile, 21. yüzyılda önemini koruyor.
İster film ister televizyon için, ticari oyunculuk ve tüm oyunculuk biçimlerini takdir ediyor ve seviyoruz. Ama özellikle tiyatroyu seviyoruz ve tiyatronun hala önemli olduğuna inanıyoruz. Sahneye göre hareket etmek, birçok farklı insandan büyük bir işbirliğini içeren kapsamlı bir süreçtir. Canlı performans sanatının, sürecinin ve etkilerinin sosyal medya, dijital teknoloji ve ekranların şu andaki dünyasında inanılmaz derecede önemli olduğuna inanıyoruz. Bir grup somut, yaşayan, nefes alan insanla tam olarak mevcut olmak, oyunculuk sanatı ve insan ruhu için önemlidir.
Tiyatro kendimizden farklı bir bakış açısı görmemize yardımcı olur. İnsanlık, psikoloji, motivasyon, çatışma ve çözüm gösteriyoruz. Seyirci olarak kendimiz dışındaki kişilerin yörüngesine tanık oluruz. Sanatçılar olarak kendimizi kişisel yaşamlarımızda asla ortaya çıkmayacak duygusal ve entelektüel durumlara sokarız. Tiyatro, gerçeğe güç vermemizi, risk almamızı ve yeni ve farklı seslerin savunuculuğunu teşvik ediyor.
- bize yalnız olmadığımızı hatırlatıyor. Sadece sahne alan sanatçılarla deneyim ve tecrübe paylaşmakla kalmıyor, deneyimi diğer izleyici üyeleriyle de paylaşıyoruz.
Tiyatro, toplumun kendisini aynada incelemesini talep eden kültürel bir fenomendir. Toplumsal sorunları inceleyebilir ve çözüm bulmaya çalışabiliriz. Karşıt bakış açılarını dinlemek için bir topluluk olarak bir araya gelmek gerekiyor.
Araştırmalar tiyatroya katılan öğrencilerin okulda daha iyi yaptıklarını göstermiştir. 2011'deki bir deneyde, sonuçlar, psikolojik yeteneklerin yanı sıra, öğrenme ve problem çözme becerilerinin, bireylerin tiyatroya katıldığı süre boyunca büyük ölçüde geliştiğini göstermiştir.
Tiyatro, paylaşılan bir deneyimdir.
Tiyatro, elitist bir sanat biçimidir ve tiyatroya giderken insan durumunu keşfetmek ve bir araya toplamak için harika bir fırsat elde edersiniz. İşte bu ve bunun gibi nice sebeplerden dolayı diyoruz ki;
Anlamak ve anlatmak,
Yaşamak ve yaşatmak,
Daha yaşanılabilir bir dünya için,
Geçmişi günümüze taşımak ve bir adım ileriye götürebilmek için tiyatro tiyatro tiyatro…
Tiyatro da yenmek yenilmek yok.
Kırmak kırılmak yok.
Tiyatro da sevmek sevilmek var.
Anlamak anlatmak var.
Emek var…
Tiyatronun ve gücünün farkına varalım,
Destek olalım,
Yaşatalım,
Sanat dolu nice oyunlarda buluşalım…