Prof. Dr. Cengiz YAKINCI

Prof. Dr. Cengiz YAKINCI

Hasta okulu

Bademcik iltihabı olduğumuzu düşünelim. Doktora gittik, ilaç verdi ve hastalığımız kısa sürede düzeldi. Akut (iveğen) hastalıklar genellikle kısa süreli tedavilerle düzelmektedir. Diğer taraftan astım, şeker hastalığı, yüksek tansiyon gibi kronik (süreğen) hastalığa yakalandığımızı bir düşünelim. Doğal olarak süreğen hastalıkların tedavisi de uzun süreli olacaktır. Örneğin şeker hastalığı nedeniyle insülin kullandığımızı düşünelim. Bu ilacın yan etkisi nedir? Kan şekerimizin düştüğünü nasıl anlarız? Bu sırada neler yapmalıyız? gibi onlarca soru ve bilmemiz gereken cevap vardır.

Süreğen hastalığı olan kişiler, hastalıkları konusunda çok iyi bir şekilde bilgilendirilmeli, ortaya çıkabilecek sorunların çözümünde olabildiğince kendi imkânlarını kullanabilmeyi öğrenmelidir. Aynı hastalığı olan kimselerle sosyal, kültürel ve moral dayanışması sağlanmalıdır.

İşte Hasta okulu bu amaçlara hizmet etmek amacıyla düşünülmüştür.

Hasta okullarında eğitimin nasıl yapıldığını İstanbul Üniversitesi örneğiyle görelim. “Eğitim için slayt, video ve benzeri eğitim araçları kullanılır. Eğitim sırasında hastalar ve yakınları her konuda soru sormaya teşvik edilir; sorular açık ve anlaşılır bir şekilde yanıtlanır. Eğitim süresi konuya ve hastaların ilgisine göre değişmek üzere 1-3 saat arasındadır. Eğitim öncesinde, arasında ya da sonrasında sponsorların sağlayacağı imkânlar ile hastalara küçük ikramlar yapılır; böylece hastaların kendi aralarında ve hekimleri ile kaynaşmalarına, dayanışma kurmalarına imkân hazırlanır. Hastaların günlük sorunlarına çözüm önerisi getiren küçük broşür ve el kitapçıkları bu toplantılarda ücretsiz olarak dağıtılır.”

Gerçekten de hasta okulu, süreğen hastalıklarda bu hastalara yapılan güzel bir yardımdır.

Öyleyse sorun ne?

Sorun bu okulların ülke genelinde yaygınlaşmaması, sadece kısıtlı sayıdaki süreğen hastalıkta uygulanmasıdır.

Çözüm açıktır: Bir an önce tüm tıp fakültelerinin tüm süreğen hastalıklar için hasta okulu açmaları gerekir. Sağlık Bakanlığının da bu konunun önemini zaman içinde kavrayacağını ummaktayım.

Tüm süreğen hastalıklar için hasta okullarının ülke genelinde yaygınlaşması dileğiyle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Cengiz YAKINCI Arşivi