Modern bir kent olma iddiası ile büyükşehir olma yolunda yürüyen bir şehirde, beklentimizin karşılığı büyükşehrin beklentilerine mevcut yerel anlayış ile şehir olmaktan öte şehirli olmak anlayışı içerisinde cevap verebilecek miyiz?
Bir şehrin genel profili, olmazsa olmazlarından görüntü, ses, gürültü, çevre kirliliği, kaldırım işgali ve hizmet veren işletmelerin denetimi; yıllardan beri, Avrupa Birliği diye sevdalandığımız dipsiz kuyu, AB uyum yasaları bir dizi maddelerle sıralanır ve genelge ile yayınlanır. Sonuç hikâye…
Halka ait olan alanlar, özel şahıs ve kurumlar tarafından işgal edilerek bireysel çıkar ve amaçları doğrultusunda pervasızca kullanılmaktadır. Şehrin merkezinde cadde ve sokaklarda yaya kaldırımlar esnaf, market, manav, mağaza, pastane vb. gibi işletmelerin araçları, malzemeleri ve standartsız reklam tabelaları ile işgal altındadır. Kapalı yerlerde sigara içme yasağının getirilmesiyle birlikte kaldırımlara konulan kürsü muhabbeti, yaya kaldırımlar halkın ortak malı olup, hiçbir özel şahıs ve kurumun tekelinde olamaz.
Yayaların gündelik hayatını oldukça zorlaştıran, herkesin verdiği vergilerle yapılan kaldırımlar siyasi ve ekonomik yönden güçlü görünen, hatırı sayılır işyerleri ve araç sahipleri tarafından işgal edilmekte, bu durum nedense sorumlu olan yetkililerce görmezlikten gelinmektedir.
Fırın, lokanta, hazır gıda satışı yapan iş yerlerine yönelik denetimlerde hijyen koşulları, ürünlerin son kullanma tarihleri, ruhsat (amacına uygunluk) çalışanların temizliği, gramaj, kullanması, uyması gereken kılık-kıyafet temizliği esnafın sağlıklı ve hijyenik bir ortamda gıda ürünlerini üretmesini ve satışa sunmasının sağlanması sorumlu kurumların asli görevleridir. Basit bir örnek günlük tükettiğimiz ekmeğin hazırlanışında ve satışa sunulmasında hiçbir hijyen kuralına uyulmadığı gün gibi ortadadır.
Açık-kapalı eğlence merkezleri, düğün salonları, maç sonrası, birtakım uğurlama konvoyları sırasında çalınan kornalar yüksek ses de müzik insanları önemli ölçüde rahatsız edip psikolojilerini olumsuz yönde etkilemektedir.
Okulların açıldığı bu günlerde yetkililer öğrenci servisi ile ilgili bir takım olması ve uyulması gereken kurallar açıklayacaklar, umarız uyulur sözde kalmaz, yetkililerde takipçisi olur.
Tartışılan konulardan biri de merkezi yönetim, yürütülen bir takım görev ve yetkilerin yerel yönetimlere devredilmesi projesidir. İyi hesaplanmalı siyasi emeller uğruna, pirince giderken bulgurdan olmayalım.
Şehrin dokusunu bozan halkın serbest yaşam alanlarını daraltıp, sağlığını tehdit eden olumsuzluklar karşısında kural tanımayanlara karşı, seçilmiş ve memur edilmişlerin daha radikal tedbirler alarak işlem yapacaklarını umut ediyoruz.
Bir şehrin genel profili, olmazsa olmazlarından görüntü, ses, gürültü, çevre kirliliği, kaldırım işgali ve hizmet veren işletmelerin denetimi; yıllardan beri, Avrupa Birliği diye sevdalandığımız dipsiz kuyu, AB uyum yasaları bir dizi maddelerle sıralanır ve genelge ile yayınlanır. Sonuç hikâye…
Halka ait olan alanlar, özel şahıs ve kurumlar tarafından işgal edilerek bireysel çıkar ve amaçları doğrultusunda pervasızca kullanılmaktadır. Şehrin merkezinde cadde ve sokaklarda yaya kaldırımlar esnaf, market, manav, mağaza, pastane vb. gibi işletmelerin araçları, malzemeleri ve standartsız reklam tabelaları ile işgal altındadır. Kapalı yerlerde sigara içme yasağının getirilmesiyle birlikte kaldırımlara konulan kürsü muhabbeti, yaya kaldırımlar halkın ortak malı olup, hiçbir özel şahıs ve kurumun tekelinde olamaz.
Yayaların gündelik hayatını oldukça zorlaştıran, herkesin verdiği vergilerle yapılan kaldırımlar siyasi ve ekonomik yönden güçlü görünen, hatırı sayılır işyerleri ve araç sahipleri tarafından işgal edilmekte, bu durum nedense sorumlu olan yetkililerce görmezlikten gelinmektedir.
Fırın, lokanta, hazır gıda satışı yapan iş yerlerine yönelik denetimlerde hijyen koşulları, ürünlerin son kullanma tarihleri, ruhsat (amacına uygunluk) çalışanların temizliği, gramaj, kullanması, uyması gereken kılık-kıyafet temizliği esnafın sağlıklı ve hijyenik bir ortamda gıda ürünlerini üretmesini ve satışa sunmasının sağlanması sorumlu kurumların asli görevleridir. Basit bir örnek günlük tükettiğimiz ekmeğin hazırlanışında ve satışa sunulmasında hiçbir hijyen kuralına uyulmadığı gün gibi ortadadır.
Açık-kapalı eğlence merkezleri, düğün salonları, maç sonrası, birtakım uğurlama konvoyları sırasında çalınan kornalar yüksek ses de müzik insanları önemli ölçüde rahatsız edip psikolojilerini olumsuz yönde etkilemektedir.
Okulların açıldığı bu günlerde yetkililer öğrenci servisi ile ilgili bir takım olması ve uyulması gereken kurallar açıklayacaklar, umarız uyulur sözde kalmaz, yetkililerde takipçisi olur.
Tartışılan konulardan biri de merkezi yönetim, yürütülen bir takım görev ve yetkilerin yerel yönetimlere devredilmesi projesidir. İyi hesaplanmalı siyasi emeller uğruna, pirince giderken bulgurdan olmayalım.
Şehrin dokusunu bozan halkın serbest yaşam alanlarını daraltıp, sağlığını tehdit eden olumsuzluklar karşısında kural tanımayanlara karşı, seçilmiş ve memur edilmişlerin daha radikal tedbirler alarak işlem yapacaklarını umut ediyoruz.