Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluşu olan16 Ekim tarihi Dünya Gıda Günü olarak kutlanmaktadır. Her yıl FAO tarafından belirlenen programla yapılan Dünya Gıda Günü etkinliklerinde, gıda üretimi, tüketimi ve gıda güvencesine ilişkin konular gündeme taşınarak bugün büyük bir önem arz eden açlık ve açlıkla mücadeleye insanların dikkatini çekmeye çalışmaktadır. Dünya Gıda Günü’nde; dünyadaki açlık problemlerinin belirlenmesi ve çözüm yollarının saptanarak, ülkeler arasındaki gıda üretimi birlikteliğinin sağlanması, gıdaların üretimi- tüketimi ve satış noktalarındaki hijyen ve sanitasyon kurallarını etkinliğinin sağlanması ile yeterli ve dengeli beslenmenin öneminin belirtilmesi amaçlanmaktadır.
FAO, her yıl gıda ile ilgili önemli gördüğü bir konuyu Dünya Gıda Günü Teması olarak belirler. Ve dünya gıda günü kutlamaları da bu tema çerçevesinde yoğunlaşır.
2015 yılının Dünya Gıda Günü Teması; Kırsal yoksulluk döngüsünü kırmak için "Sosyal Koruma ve Tarım" olarak belirlenmiştir. Sosyal koruma, sigorta, kredi ve üretim desteği gibi konuları kapsar.
FAO tarafından 2015 yılında Dünya Gıda Haftası’nın teması “Sosyal Koruma ve Tarım” olarak belirlendi. Bugün dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 70’inin sosyal koruma önlemlerine erişimi bulunmuyor. Kırsal kesimde yaşayanlar ise bu kesimin büyük çoğunluğunu oluşturuyor. FAO, belirlediği tema ile, kırsal bölgelerde yaşayan kesimin sosyal koruma programlarına dahil edilmesi yönünde hükümetlerin teşvik edilmesini ve bu konuda küresel ölçekte bir kamuoyu oluşturulmasını amaçlıyor.
Sosyal koruma, yoksul ve gıda güvenliği olmayan insanları yoksulluk ve açlıktan kurtarmayı amaçlayan politika, program ve müdahaleleri içeren bir kavram. Sosyal koruma programları, altyapı, toprak, su yönetiminde iyileştirme, pazarla bağlantı ve daha yüksek ürün girdisine erişim sağlayarak çiftliklerin gelirini ve tarımsal verimliliği artırmak gibi hedefler içeriyor. FAO’nun önderliğinde önceki yıllarda dünyanın çeşitli bölgelerinde uygulamaya sokulan sosyal koruma programları oldukça başarılı sonuçlar doğurdu. Örneğin 2013 yılında, kırsalda yaşayan aşırı yoksul 150 milyon kişi, yoksulluk ve açlık kısırdöngüsünden çıkarıldı.
Günümüzde, gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 1 milyar insan aşırı yoksullukla mücadele ediyor. Bunların yüzde 78’i, ana geçim kaynağının tarım olduğu kırsal bölgelerde yaşıyor. Dünyada yaklaşık 795 milyon insan yetersiz besleniyor. Yeryüzündeki her 9 kişiden 1’i, aktif ve sağlıklı bir hayat sürmeye yetecek gıda tüketemiyor.
Dünya Gıda Günü temasının bu yıl sosyal koruma konusuna odaklanmasının nedeni, ekonomik veya ayni destek planlarının kısa vadede açlığı engelleyebiliyor olması. Uzun vadede ise, sosyal koruma önlemleri verimi artırıyor, gelir istikrarı sağlıyor, yoksulluğu ve gıda güvensizliğinin azaltılmasına katkıda bulunuyor. Doğrudan sosyal koruma önlemleri, şu 5 konuda olumlu sonuçlar doğuruyor:
Sosyal koruma, aile geliri ve gıda güvenliğini artırır.
Sosyal koruma, çocukların okulda kalmasına yardımcı olur.
Sosyal koruma, HIV/AIDS’in yayılmasını yavaşlatır.
Sosyal koruma, yoksulluk aralığını daraltır.
Sosyal koruma, düşük maliyetlidir.
Tarımsal kaynakların verimliliğinin geliştirilmesi, gıda güvenliğinin sağlanması açısından kritik öneme sahip bir konu. Bu nedenle kamu politikalarının, olumsuz çevresel etkileri azaltırken, birim alandan alınan verimin artırılabilmesi adına sürdürülebilir arazi yönetimi, toprak koruması, geliştirilmiş su yönetimi ve çeşitlendirilmiş tarım sistemleri gibi alanlara odaklanması teşvik ediliyor.
FAO, her yıl gıda ile ilgili önemli gördüğü bir konuyu Dünya Gıda Günü Teması olarak belirler. Ve dünya gıda günü kutlamaları da bu tema çerçevesinde yoğunlaşır.
2015 yılının Dünya Gıda Günü Teması; Kırsal yoksulluk döngüsünü kırmak için "Sosyal Koruma ve Tarım" olarak belirlenmiştir. Sosyal koruma, sigorta, kredi ve üretim desteği gibi konuları kapsar.
FAO tarafından 2015 yılında Dünya Gıda Haftası’nın teması “Sosyal Koruma ve Tarım” olarak belirlendi. Bugün dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 70’inin sosyal koruma önlemlerine erişimi bulunmuyor. Kırsal kesimde yaşayanlar ise bu kesimin büyük çoğunluğunu oluşturuyor. FAO, belirlediği tema ile, kırsal bölgelerde yaşayan kesimin sosyal koruma programlarına dahil edilmesi yönünde hükümetlerin teşvik edilmesini ve bu konuda küresel ölçekte bir kamuoyu oluşturulmasını amaçlıyor.
Sosyal koruma, yoksul ve gıda güvenliği olmayan insanları yoksulluk ve açlıktan kurtarmayı amaçlayan politika, program ve müdahaleleri içeren bir kavram. Sosyal koruma programları, altyapı, toprak, su yönetiminde iyileştirme, pazarla bağlantı ve daha yüksek ürün girdisine erişim sağlayarak çiftliklerin gelirini ve tarımsal verimliliği artırmak gibi hedefler içeriyor. FAO’nun önderliğinde önceki yıllarda dünyanın çeşitli bölgelerinde uygulamaya sokulan sosyal koruma programları oldukça başarılı sonuçlar doğurdu. Örneğin 2013 yılında, kırsalda yaşayan aşırı yoksul 150 milyon kişi, yoksulluk ve açlık kısırdöngüsünden çıkarıldı.
Günümüzde, gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 1 milyar insan aşırı yoksullukla mücadele ediyor. Bunların yüzde 78’i, ana geçim kaynağının tarım olduğu kırsal bölgelerde yaşıyor. Dünyada yaklaşık 795 milyon insan yetersiz besleniyor. Yeryüzündeki her 9 kişiden 1’i, aktif ve sağlıklı bir hayat sürmeye yetecek gıda tüketemiyor.
Dünya Gıda Günü temasının bu yıl sosyal koruma konusuna odaklanmasının nedeni, ekonomik veya ayni destek planlarının kısa vadede açlığı engelleyebiliyor olması. Uzun vadede ise, sosyal koruma önlemleri verimi artırıyor, gelir istikrarı sağlıyor, yoksulluğu ve gıda güvensizliğinin azaltılmasına katkıda bulunuyor. Doğrudan sosyal koruma önlemleri, şu 5 konuda olumlu sonuçlar doğuruyor:
Sosyal koruma, aile geliri ve gıda güvenliğini artırır.
Sosyal koruma, çocukların okulda kalmasına yardımcı olur.
Sosyal koruma, HIV/AIDS’in yayılmasını yavaşlatır.
Sosyal koruma, yoksulluk aralığını daraltır.
Sosyal koruma, düşük maliyetlidir.
Tarımsal kaynakların verimliliğinin geliştirilmesi, gıda güvenliğinin sağlanması açısından kritik öneme sahip bir konu. Bu nedenle kamu politikalarının, olumsuz çevresel etkileri azaltırken, birim alandan alınan verimin artırılabilmesi adına sürdürülebilir arazi yönetimi, toprak koruması, geliştirilmiş su yönetimi ve çeşitlendirilmiş tarım sistemleri gibi alanlara odaklanması teşvik ediliyor.