Türk Ocakları Adıyaman Şube Başkanlığı tarafından Kerkük Valisinin il genelinde bulunan resmi kurum ve kuruluşlara Kürdistan bayrağını astırma emrine tepki göstererek bir basın açıklaması yapıldı.
Yapılan basın açıklamasına Türk Ocakları Adıyaman Şube Başkanı Gökhan Dursun, üyeler ile çok sayıda kişi katıldı.
Düzenlenen basın açıklamasını okuyan Başkan Dursun, “Binlerce yıllık Türkmen şehri Kerkük’e peşmerge bayrağı asılması, asla kabul edilemez. Barzani’nin, bu mütecaviz eylemlerini, Türk Devletine rağmen yapabiliyor olmasını da asla kabul edemeyiz. Müteyakkız olmamız gereken bir süreçten geçerken, Türk Devleti, bu tehlikeli girişimin nihai adımlarını görmeli ve gerekenleri yapmalıdır.
Her zaman ifade ediyoruz, Türkiye’nin güvenliği ve sınırları, Edirne’den, Kars’tan, Kilis’ten, Hakkari’den değil, Buhara’dan, Merv’den, Saraybosna’dan, Priştine’den, Arakan’dan ve illa ki Halep’ten, Bağdat’tan, Kerkük’ten başlar. Türkiye’nin güvenliğini buralarda savunamaz isek, yarın Ankara’da, Sivas’ta, Diyarbakır’da savaşmak mecburiyetinde kalırız. Ciddiyetle görmemiz gerekmektedir ki maddi ve manevi nüfuz coğrafyalarımız, büyük bir cenderenin içerisindedir. Gafil ve aciz davranmak lüksümüz yoktur. Malayani sözlerle bu badirelerden çıkamayız. Ham hamasete kurban verecek meselelerimiz de yoktur.
Kendimize gelmeliyiz, hemen toparlanmalıyız. Tarihi mesuliyetlerimiz var. Ve o mesuliyetlerin, bizi mecbur ettiği ağır yüklerimiz, Kerkük’te tapu daireleri yağmalandığında, bugünlerin geleceği belliydi.
Geçtiğimiz ay ülkemizde, itirazlarımıza rağmen asılan peşmerge bayrakları da Kerkük’ün kaderinin habercisiydi.
Buralarda derhal toparlanamazsak coğrafyamızın kaderini tamamen emperyalist güçlerin tasallutuna terk etmek mecburiyetinde kalırız. Türk Devleti, Irak Anayasasından doğan hakları da dahil olmak üzere, her türlü hukuki ve uluslararası argümanlar dahilinde, behemehal Kerkük Davası ile alakadar olmalıdır. Bu hadiseler, müstakil ve sıradan hadiseler değildir. Kerkük’teki Türkmen varlığı, hiçbir siyasi hesaba, iç politik kavgalara kurban edilemeyecek kadar mühim, mukaddes ve değerlidir. Türk de kendine ait olan her şey için, yürümeye yeminlidir” ifadelerini kullandı.