Turgut Özal Tıp Merkezi Radyasyon Onkoloji Anabilim Dalı bünyesine kattıkları LİNAC cihazının hastalara büyük kolaylık sağlayacağını ifade eden Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Şimay Gürocak, radyoterapi ve radyoterapi de kullanılan nitelikli cihazlar ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Yrd. Doç. Dr. Gürocak, “Radyasyon Onkolojisi, kanser tedavisinin üç temel ayaklarından biri olan radyoterapiyi yapan bir anabilim dalıdır. Kemoterapi bölümü, medikal onkoloji bölümü ve radyoterapi yapan radyasyon onkolojisi bölümü olan bu üç ayak ile birlikte kanser tedavisini en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Son teknolojileri Turgut Özal Tıp Merkezine getirmeye çalıştıklarını anlatan Gürocak, “Bu cihazların en önemlileri tomoterapi LİNAC’tır. Tıp merkezimizde tomoterapi 2013 yılından beri vardı ve modern bir tedavi aletidir. Tomoterapi ile istediğimiz organları istediğimiz şekilde koruyarak tedavi yapabiliyoruz. Ancak tomoterapi ile birkaç çeşit hastalığı tedaviye alamıyorduk. Bunlardan birisi de meme kanseri olan hastalardı. Bu tarz hastalıkların tedavisinin LINAC’a girmesi uygun olur diye hastalarımızı dışarı merkezlere gönderiyorduk. Artık LİNAC cihazımızın da kurulumu tamamlandı ve hasta almaya başladık. Hastalarımız dış merkeze gitmeden tanı ve tedavilerini tıp merkezimizden alabilecekler” dedi.
Kanser hastaları radyoterapi tedavisinin yüzde 60’ lık bölümünü tedaviyle geçirdiğini beliten Gürocak, "Her hastada radyoterapi yapılırken farklı hedefler ediniyoruz. Bazılarından radyoterapiyle sadece ameliyatsız tek başına iyileştirdiğimiz oluyor. Bazı hastalarda ise ağrıları azaltmak, kanama, öksürük gibi rahatsız edici semptomları azaltmayı hedefliyoruz. Burada esas amacımız hastalığı iyileştirmek değil semptomları azaltmaktır. Bazen de ameliyat edilmiş bir hastadan ameliyat sonrası mikroskopik kalıntı hastalık olduğunu düşünüyoruz ve o bölgenin tedavisini yapıyoruz ki hastalık bir daha yenilenmesin. Bu üçünde de farklı amaç güdüyoruz ama hepsi de hastalığın yararına amaçlardır. Şuan İnönü üniversitesi Radyasyon Onkolojisi 10 seneye aşkın süredir hizmet vermektedir. Ben dahil 4 doktor arkadaşımız ile birlikte hastalara modern tedavi uyguluyoruz” şeklinde konuştu.
Kanserin artık çaresiz olmadığını kaydeden Gürocak, “Kanser hastaları arasında iyileşen çok hastalarımız oluyor. Hastalarımızın iyileştikten sonra hastalıkla yaşamalarını istemiyoruz. Bu hastaları hiç tedavi olmamış insanlarla yakın bir şekilde sağlıklı yaşamalarını istiyoruz. Tedavilerin sekel bırakmasını istemiyoruz. Önceki makinelerde sekel bırakma durumu varken bizim yeni makinelerimizde mimimum sekel durum oluyor. Yaşam kalitesi bizim hastalarımız için çok önemli, yaşarken mutlu bir şekilde herhangi bir sakatlık rahatsızlık yaşamadan hayatta olması bizim için çok önemlidir. LİNAC ile özellikle meme kanseri hastaları çok daha iyi tedavi edilecekler” diye konuştu.