Toplantıda konuşan Milli Savunma Bakanı Yardımcısı Şuay Alpay, Türkiye’nin bölgede önemli bir konumunun bulunduğunu belirterek “Türkiye bölgede önemli bir yer, ancak çok büyük tehdit ve risklerle de karşı karşıya. Tehdit ve risk analizi yapıldığında bu analizin ortaya çıkardığı çok net bir tablo var. Türkiye çok daha fazla üretip güçlü olarak ekonomisini tahkim edip yoluna devam etmek gibi bir yükümlülüğe sahip. Bunu yaparken en önemli enstrüman savunma sanayidir" diye konuştu.
Savunma sanayinin en temel parametresinin kritik teknolojiye olmak olduğunu ifade eden Alpay, aynı zamanda teknolojinin de bağımsız olması gerektiğini belirtti. Teknoloji de bağımsızlığının gerçekleşebilmesi için savunma sanayinin yerli ve güçlenmesi gerektiğini belirten Alpay, “Bu yetmez bir de dışa bağımlılığın azaltması gerekiyor. Bu parametreleri bir araya getirdiğinizde o zaman arzu edilen bir noktaya geldiğinizi kabul etmiş olursunuz. İkbal ve bu ülkenin istikbali için savunma çok önemli. Ama aynı zamanda yerli ve milli oranlarının yükseldiği, yerliliğin yüzde 100’e çıktığı ve milli ürünlerin ortaya çıktığı bir savunma sanayi arzu ediyoruz. Dışa bağımlılığı azaltan, ülke kaynaklarını dışa gitmekten kurtaran bir yaklaşımın esas alınmasını ve buna göre üretim yapılmasını arzu ediyoruz." İfadelerine yer verdi.
Özel sektörün de önünün açılarak ülke ekonomisine katkı sunulmasını arzu ettiklerini ifade eden Alpay, “Çünkü daha fazla üretirseniz var olursunuz, güçlü olursunuz. Bölgedeki karşı karşıya olduğumuz tehditlerle birlikte bir durum değerlendirmesi yaptığınızda tereddütsüz olarak öne çıkan husus şudur; güçlü ve modern bir silahlı kuvvetlere sahip olmanız gerekir ama bunu da aynı zamanda kendi kaynaklarımızla idame ettirmemizin yollarını bulmalıyız. Onun için savunma sanayinin güçlenmesi, önünün açılması, dışa bağımlılıktan kurtulması gerekiyor. Temel yaklaşımları da bunun üzerine inşa ediyoruz." dedi.
Savunma Sanayi Müsteşarı İsmail Demir ise savunma sanayisinin ülkenin geleceğine yönelik en önemli sektörlerinden biri olduğunu ifade ederek “Günümüzdeki gelişmelere bakarsak ülkemizin içerisinde geçtiği şartlar, çevremizde oluşan konjonktür artık bu anlamda da Türkiye’nin hiçbir ihmale gelmeyecek şekilde güçlü olmasını ve bu gücün de kendi kaynaklarından oluşuyor olmasını gerekli kılıyor. Bu anlamda da ilk odaklanacağımız alan tabii ki savunma sanayi. Kendi gücümüzü sahaya yansıtacak unsurları kendimizin üretiyor olması ve kimseye muhtaç olmadan, ele güne muhtaç olmadan bunları sahaya sürebilmemiz." şeklinde konuştu.
Demir, konuşmasında ayrıca savunma sanayisinin KOBİ’lerle buluşması ve büyümesinin sadece KOBİ anlamında değil aynı zamanda teknoloji, bilgi kaynakları ve üniversiteleriyle de buluşması anlamına geldiğini ifade etti.
Malatya Valisi Mustafa Toprak ise savunma sanayisine yönelik kapasitesinin arttırılmasına yönelik düzenlenen bu toplantının kent adına oldukça önemli olduğunu söyledi. Ülkenin yerli ve milli üretim kapasitesinin ön plana çıkarılmasının hayati öneme haiz bir nokta olduğunu vurgulayan Toprak, “Malatya bölgesel olarak stratejik öneme sahip. Bu önemi özellikle de üretim gücünü daha yüksek nasıl kullanılabilir bunun arayışları içerisine girmemiz gerekir" şeklinde konuştu.
Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini ifade eden Malatya Ticaret Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, üretimim bu nedenle önemli olduğunu söyledi. Yerli üretimin bu süreçte savunma sanayii adına önemli bir noktada olduğunu kaydeden Erkoç, özellikle Fırat Kalkanı Operasyonunda Türk askerinin milli yerli üretim olan silahları kullanmasının da gurur verici bir durum olduğunu ifade etti.
