TESK Yönetim Kurulu Üyesi ve Malatya ESOB başkanı Şevket Keskin yaptığı yazılı açıklama da, “Son günlerde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşanan bazı gelişmeler geleceğe yönelik ümitlerimizi bir kez daha kuvvetlendirdi. Yıllardır emperyalizmin vesayet savaşını ülkemizde terör olayları yaşatarak gösteren terör örgütü PKK’ya yönelik artık bölge halkı güçlü bir şekilde karşı duruş gösteriyor. Devlet ve hükümet bölgede insanlara güven duygusunu verdikçe, insanlar devletin samimiyetine inandıkça terör örgütüne karşı direniş ve karşı çıkış artıyor. Annelerimiz bu durumu yüksek sesle dile getiriyorlar. Annelerimizin HDP Diyarbakır il binasının önünde başlatmış olduğu eylem sadece terör örgütüne değil, aynı zamanda terör örgütünü besleyen, destekleyen, himaye eden, vesayet veren uluslararası güçlere ve emperyalizme de bir karşı duruştur. Annelerimizin bu haklı eylemini yürekten selamlıyor ve destekliyoruz. Anneler, eli kanlı terör örgütüne ‘Edi Bese / artık yeter’ diyor. Devletimiz, devletimizin kurumları ve hükümetimiz, bölge halkının güvenini kazanan samimi duruşunu taviz vermeden arttırarak sürdürmeli. Bölge halkına ‘Artık devlet ve hükümet samimi olarak arkamda duruyor, örgüte verecek evladımız yoktur’ dedirten uygulamalarından ve hizmetlerinden dolayı başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’ya, Türk Silahlı kuvvetlerimize, polislerimize, tüm kamu görevlilerimize teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Keskin şu ifadeler i kaydetti; “Annelerin eylemi bölgede bir devri sona erdirdi. 13-14 yaşındaki çocukların ellerine taş, sopa, bomba ve molotof kokteyli veren örgüt, esnaf ve sanatkarlara zorla kepenk indirtiyordu. Günlerce esnafımız kepenk açamıyordu. Terör örgütü ve onların siyasi uzantıları yüzünden binlerce esnafımız zarar ederek bölgeyi, baba ocağını terk etmek zorunda kaldı. Şimdi annelerimizin bu direnişi, esnafa kepenk indirilmesine göz yumanların kepenklerini indirtti. Kendi çocuklarını Avrupa’ya, batı illerinde kolejlere, özel üniversitelere gönderenler bölge halkının çocuklarını, dağa, çatışmaya, mayın tarlasına sürmesine elbette bir gün yüksek sesle tepki gösterilecekti. Bugün yaşanılan budur ve bunu eli öpülesi annelerimiz gerçekleştirdi. “