İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı öğretim görevlisi Doç. Dr. Mehmet Fatih Korkmaz, dünyada her 100 kişiden 2’sinde görülen omurilik eğriliği ile açıklamalarda bulundu.
İki çeşit omurga eğrilikleri olduğundan bahseden Korkmaz, “Bunlar; Skolyoz ve Kifoz’dur. Skolyoz, omurganın yana doğru eğrilmesi; kifoz ise kamburlaşmadır. Kifoz’a Scheuermann hastalığının neden olduğu düşünülmektedir. Skolyoz hastalığının sebeplerine gelince; anne karnındayken bebeğin veya annenin diyabetik olması, enfeksiyon geçirmesi, folik asit kullanımın eksik olması ve genetik aktarım neden olabilmektedir. Ancak bu sebepler skolyoz hastalığının yüzde 20’sini oluşturmaktadır ve yüzde 80’i ise nedeni tam olarak bilinemeyen pek çok sebepten oluşmaktadır” ifadelerini kullandı.
Hastalığın belirtilerini aktaran Dr. Korkmaz, “Omuz dengesizliği, memelerde asimetri, kürek kemiklerinin sırta bakıldığı zaman dengesiz durması, sırtta bir tümsek oluşması, kız çocuklarının eteklerini yukarıya doğru bir tarafa çekme arzusunda olması, kötü yürüyüş gibi nedenler omurga eğriliklerinin belirtisi olmaktadır. Biz bunu Adams’ın öne eğilme testi dediğimiz basit bir test uygulayarak görebiliriz” diye konuştu.
Kifoz hastalığının, erkeklerde 2 kat daha fazla; skolyoz hastalığının ise kız çocuklarında 4 ve 8 kat daha fazla görüldüğünü ve Türkiye’de ile dünyada her 100 kişiden 2’sinde omurilik eğriliği bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Mehmet Fatih Korkmaz, “Omurilik hastalıklarında erken teşhis çok önemlidir. Hastalık, çok geç fark edilirse felç kalma veya masada kalma riskleri vardır. Erken teşhiste risk yüzde 1-2 oranındadır. Eğrilik çok ileri seviyeye ulaştığı zaman bu risk yüzde 20 ya da yüzde 30 oranında gözükmektedir. Erken teşhiste omurga problemleri yarım saat ya da bir saat süren ameliyatlarla tedavi edilebiliyor iken eğer hastalık geç tanı alırsa, bu defa omurgayı boyundan beline kadar tamamen açıp omurgalarına vida koyarak düzeltmek zorunda kalıyoruz ve ameliyat 4 saat ile 18 saat arasında sürebilmektedir” dedi.
Omurilik eğriliklerinde uygulanan tedavi yöntemlerine de değinen Doç. Dr. Korkmaz “10 ve 20 derece omurga eğriliklerinde sadece takip, 20-45 derece arasındaki eğriliklerde korse ve egzersiz tedavisi, 45 dereceden sonra da cerrahi tedavi uyguluyoruz” diye konuştu.
Omurga eğrilikleri yaşayan kişilere de önerilerde bulunan Dr. Korkmaz, “Omurga eğriliği görülen kişilerin kemik kalitesi düşük olmaktadır. Kemik kalitesini artırmaya yönelik tedavi almalarında fayda vardır. Süt ürünlerini, kalsiyum içeriği olan ürünlerini fazla miktarda tüketmek, bol miktarda güneşte kalmak, D vitamini takviyesi sağlamak ve doktor kontrolünde egzersiz yapmalarını öneriyoruz” şeklinde konuştu.