Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen konferansa, Tıp Fakültesi Anesteziyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sedat Akbaş ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet Selim Özkan, topluluk üyeleri, akademik ve idari personelle öğrenciler katıldı.
Konferansa konuşmacı olarak katılan Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hatice Birgül Cumurcu, gençlerde madde bağımlılığının günümüzde çok fazla arttığının görüldüğünü söyledi.
Cumurcu, insanların bağımlılığa öncelikle sigarayla başladıklarını belirterek, "Sonrasında esrar, ilaç, alkol bağımlılığı, eroin ve daha farklı bağımlılıklara doğru kayıyor. Gençlerimiz de bu tehlike altındadır. Yurtdışına bakacak olursak orada çok daha fazla görülmektedir. Ülkemizde de bu oran giderek artmaktadır. Bağımlılığı aileler hemen fark edemiyorlar. 3-4 yıl sonra fark etmeye başlıyor. Tesadüfen cebinde madde bulunmasını görüp, takip ettikten sonra fark edilebiliyor. Fark ettikten sonrada apar topar telaşlı bir şekilde bağımlı çocuklarını bize getiriyorlar. Aileler böyle bir durumda çok heyecanlı endişeli ve korkmuş, ne yapacaklarını bilemez bir şekilde bize geliyorlar" şeklinde konuştu.
Cumurcu, Amerika Birleşik Devletleri verilerine bakıldığında 17 yaşına kadar her üç ergenden birisinin sigara kullandığının bilinmekte olduğunu ifade etti.
"Türkiye’de Madde Kullanımı Erkeklerde Daha Fazla"
Cumurcu, günümüzde gençliğin değişen toplumsal yapı ve değişen koşullarıyla birlikte madde kullanımının önemli bir sorun teşkil etmeye başladığının altını çizerek, "İlk maddeler sigara dediğimiz basit maddelerle başlıyor. Sigarada aslında bağımlılık yapan bir madde ama diğerleriyle karşılaştırdığımızda bağımlılık oranı ya da diğerlerine göre verdiği zarar daha az diye düşünüyoruz. Ama bilindiği gibi akciğer kanserinin sebebinin yüzde 90’ının sigaradan kaynaklandığı bilimsel olarak ispatlanmıştır. Yani en basiti o gibi görünüyor ama çok tehlikeli boyutlarda da zararlarıyla da karşılaşabiliyoruz. Amerika verilerine baktığımızda 12-17 yaş arasında ergenlerin yaklaşık yüzde 25’inde yasa dışı madde kullanımı görülmektedir. Dörtte bir oranında gençler ve erişkinler madde kullanmaktadır. 17 yaşına kadar her üç ergenden birisinin sigara kullandığı bilinmektedir. Ödül sisteminde dopamin dediğimiz madde çok önemlidir. Beyinde dopamin artıyor. Bağımlılıkta en çok dopamin artıyor. Çocuk ve gençlerde madde kullanımıyla ilgili bir takım risk faktörleri bulunuyor. Bunlar aile içi anlaşmazlıklar, ders başarısızlığı, erken yaşlarda sigara kullanımı, psikiyatrik rahatsızlığın olması, özellikle çocukluk döneminde başlayan hastalıklar var, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, ya da çocuklarda başlayan depresyon, yine olumsuz arkadaş çevresi, erkek cinsiyettir. Türkiye’de özellikle madde kullanımı erkeklerde fazladır. Boşanmış aileler, ailesel destek faktörleri etkilidir. Bağımlılığı başlatan etkenlere bakacak olursak maddeye ulaşmak ne kadar kolaysa o kadar çabuk başlanabiliyor. Yine akran grubu ve aile de kullanan varsa sosyal öğrenme yoluyla kullanmayı öğrenebiliyorlar. Ödüllendirici bir tutum varsa daha fazla kullanıyorlar. Ama caydırıcı şeyler ne kadar fazlaysa yasaklar ne kadar varsa çocuklara ne kadar anlatılıyorsa o toplumda ya da kişilerde madde kullanımının daha az olduğunu görüyoruz" diye konuştu.