Bir süre önce, cerrahi operasyonların ardından dikiş bölgelerindeki sızıntı kaynaklı sorunu ortadan kaldırmak için poliüretan doku yapıştırıcısı buluşuna imza atan İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Burhan Ateş, Prof. Dr. Süleyman Köytepe ve çalışma arkadaşları, şimdi de UV ışıkta donan, açık kalp ameliyatları sonrası açılan göğüs kafesini yapıştırmaya yarayan oldukça güçlü yapıştıran ve biyouyumlu doku yapıştırıcı üretti.
Prof. Dr. Burhan Ateş, Doç. Dr. Süleyman Köytepe ve çalışma arkadaşlarının poliüretan doku yapıştırıcısı buluşu bin 500 proje içerisinden Avrupa Birliği Fonları destekli ACT yatırım fonundan ön kaynak kullanma hakkı elde ederek üretim için fizibilite raporu hazırladı. Çalışmayla ilgili ilerleyen dönemde uygun koşullar oluştuğunda üretime geçilmesinin planlandığı belirtildi.
Prof. Dr. Burhan Ateş, İHA’ya yaptığı açıklamada, doku yapıştırıcılarının günümüzde özellikle cerrahi operasyonlarda çok fazla kullanıldığını söyledi.
“Avrupa Birliği destekli ACT yatırım fonu bize bir ön destek verdi”
Hem biyouyumlu hem de güçlü yapıştırma özelliğini aynı anda içinde barındıran yapıştırıcıların piyasada bulunmayışının önemli sorun olduğuna değinen Ateş, “Tabi bu yeni bir çalışma değil, 2010’dan itibaren üzerinde çalıştığımız bir proje. Türkiye’de bunun üzerine bir çalışma yok, bu alanda dışa bağlıyız. Yaptığımız şey farklı bir yapıştırıcı bulmak. Bu aynı zamanda iç organlarda da kullanılabilir. Yani yapıştıktan sonra üzerinde kendi kendine kaybolacak bir sistem yapmak. Bununla ilgili dediğim gibi 2010 yılından beri başlanmış bir proje var. Bunun sonunda elde ettiğimiz bir patent var. Biz bununla ilgili bir yatırım arıyoruz aslında, destek arıyoruz. Yani bunu üretime geçirmek için çeşitli fonlara, özelikle İnönü Üniversitesi Teknokent aracılığıyla başvurular yaptık. Oradan da özellikle Avrupa Birliği destekli ACT yatırım fonu bize bir ön destek verdi. Bizde bu ön destekle ilgili bir fizibilite raporu hazırladık. Fizibilite raporumuzu değerlendirdiler ve kabul ettiler. Bundan sonraki aşama aslında onlardan gelecek desteğe göre. İkinci bir destek almak için de arayış içerisindeyiz. Bir prototip üretmek ve onu Sağlık Bakanlığı’na ve gerekli kuruluşlara anlatıp piyasaya sürülebilir bir formata getirebilmek önemli. Yapmak istediğimiz temel şey bu. Hem yurt dışına bağlılığı azaltmak adına çok önemli, hem de gerçekten önemli bir ihtiyaç. Bizim yaptığımız yapıştırıcı gerçekten hem vücut içinde, hem vücut dışında kullanabilir sistemleri içeriyor, hem de önemli bir ihtiyaca fayda sağlayacağı düşüncesindeyiz” dedi.
“O projenin ilk sonuçlarını aldık, gerçekten güzel değerler”
Ateş, yaptıkları çalışmalar kapsamında TÜBİTAK ve BAP’tan destekler aldıklarını kaydederek, Turgut Özal Tıp Merkezi’ndeki bazı hocalarla ile birlikte bu soruna yönelik projeler ürettiklerini anlattı.
Doku yapıştırıcısı konusunda patent aldıklarını ve UV ile kürlenebilen doku yapıştırıcısı çalışmasında ise patent başvurusu yapma aşamasında olduklarını belirten Ateş, “Bu projemiz UV coribul sistemi. Yoğun bir yapıştırıcı. Şimdi bu şekilde dişçilerin yaptığı bir sistem var ama yumuşak dokular için özelikle yumuşak dokular ve protein sistemler vücuda uyumlu. Çok hızlı sistemler istenilen sürede istenilen formatta yapıştırılıyor. Bu son aldığımız TUBİTAK projesi bunun bir devamı aslında. O projenin ilk sonuçlarını aldık, gerçekten güzel değerler. Hem yapıştırma açısından hem yapıştırma süresi istenilen seviyede. Tutulması açısından da güzel, İlk sonuçları aldık. Yani bu konuda özelikle yine patentleşebilir ürünler üreteceğimizden eminiz” diye konuştu.