Çok sayıda kanser türü olduğunu, bunların hepsinin içinde ayrı bir hastalık barındırdığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Ast. Prof. Mustafa Sözen, kanserin insan vücudundaki belirli bir grup hücrenin çoğalma kontrolünü kaybederek kontrolsüz biçimde bölünmeye başlamasından kaynaklandığını belirtti. Sözen, “Kanserin vücuttaki organlar içerisinde başlama evresinde hücreler organlarda görevini yeterli oranda yerine getiremez. Devamlı parçalanıp bölünmesiyle kendi sayısını artırmaya başlar. Kanser hücresi çoğalmaya başlamasından itibaren yerine sığmayıp başka organlara sıçrar. Bu hastalık hücrenin besin ve oksijenini tüketerek görev yapmasını engeller” ifadelerini kullandı.
Bağışıklık sisteminin tanımadığı hücrelerin kanserleşmeye gittiğini dile getiren Sözen, “Vücudun kanser hücresini ayırt edemediğini söyleyebiliriz. Herhangi bir hastalıkta mesela gripte vücut virüsü tanımaz. Kanserde de hastalığı tanımaz. Nedeni ise kendi hücrelerimiz kanseri yapar. Bağışıklık sisteminin tanımadığı hücreler kanserleşmeye gider. Kanser DNA’dan kaynaklanan bozukluklarla ortaya çıkar. DNA’mızı bozan her türlü faktör bizi kanserleşmeye götürür. Kanseri önlemek için DNA’mızı bozan her türlü etkenden uzak durmamız gerekir. DNA’mızı bozacak etkenlere örnek verirsek aşırı sıcak çay içmeyi ve sigara içmeyi sayabiliriz” diye konuştu.
Gırtlak, boğaz ve mide kanserinin Japon kültüründe geçmişte çok görüldüğünü anımsatan Sözen, “Japon kültüründe kanser çok yaygındır. Çünkü yemekleri çok sıcak yerler ve çok sıcak çay içerler. Sigara tüketiminde ise yine kanser faktörü karşımıza çıkar. Sigaranın kanser yapacak zararlı maddeleri DNA’yı bozan ajanlar kanserleşmeye götürür. Stres direkt değil ama dolaylı olarak kansere yol açabilir. Dünyada artık insanların çoğunun iki hastalıktan, kanser ve kalp rahatsızlıklarından, yaşamını yitirdiklerini söyleyebilirim. Erkeklerde prostat kadınlarda ise meme kanseri iyileşme sürecine olumlu yanıt verirken bazı kanser rahatsızlıklarının da bu tepkiye olumsuz yanıt verdiğini ifade etmek gerekir” şeklinde konuştu.