Eğitim Bir-Sen Başkanı Deniz'den yıl sonu değerlendirmesi

Eğitim Bir-Sen Başkanı Deniz'den yıl sonu değerlendirmesi
Adıyaman Memur-Sen Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz, 2016-2017 eğitim ve öğretim yılının değerlendirmesini yaptı.Eğitim Bir-Sen Adıyaman Şube Başkanı ve Memur Sen İl Temsilcisi Ali Deniz, iyi bir geleceğin...

Adıyaman Memur-Sen Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz, 2016-2017 eğitim ve öğretim yılının değerlendirmesini yaptı.

Eğitim Bir-Sen Adıyaman Şube Başkanı ve Memur Sen İl Temsilcisi Ali Deniz, iyi bir geleceğin eğitimin sorunlarını çözmekle mümkün olduğunu vurgulayarak, 2016-2017 eğitim öğretim yılında yaklaşık 17 milyon 300 bin öğrencinin karne heyecanının sona erdiğini ifade etti.

Ali Deniz yaptığı açıklamada, “Böylece öğrencilerimiz için dinlenme, öğretmenlerimiz için yenilenme, yöneticilerimiz için ise sorunların tespiti ve çözümü için bir planlama dönemine giriyoruz. Erdemli topluma ulaşmada verilen her katkı, sağlanan her bir katılım bizim için kıymetlidir. Ancak bu amaca ulaşmanın sadece okul binası inşa etmekle, donanım sağlamakla mümkün olmayacağı da açıktır. Eğitim politikaları bir bütün olarak tasarlanmalı, uygulayıcısı olan öğretmenin niteliği hepsinin önünde ve üstünde olmalıdır. Öğretmenlerin çalışma şartları düzeltilmeli, mali ve sair özlük hakları geliştirilmeli, mesleğin itibarını güçlendirecek adımlar atılmalıdır. Öğretmenliğin bir idealizm mesleği olduğu unutulmamalı, her şey bu idealizme göre yapılandırılmalıdır” dedi.

Ağustos ayında toplu sözleşme sürecinin başlayacağını hatırlatan Başkan Deniz, “Yeni eğitim öğretim yılı başlayıncaya kadar eğitim çalışanlarının huzuru, milletimizin geleceği ve ülkemizin nitelikli bir eğitim sistemine kavuşması için sorunlara çözüm bulunmalı, beklentiler karşılanmalı, talepler yerine getirilmelidir. Masumların korunması, hainlerin hak ettikleri cezayı alması için FETÖ ile mücadele titizlikle yürütülmelidir. Her şeyden önce manipülasyon, istismar ve yüksek oranda hataya yol açan ihraç ve açığa alma yöntemi acilen değiştirilmeli, bu işlemler için somut kriterler belirlenmelidir. Açığa alma ve ihraç kararı verilmeden önce, haklarında iddia, ihbar ve istihbarat bilgisi bulunan kişilerle ilgili titiz araştırma ve soruşturmalar gerçekleştirilmelidir. Haklarında işlem tesis edilen kişilere, somut olarak hangi fiil veya davranışı sebebiyle bu türden bir işlem uygulandığı, hangi fiilinin sabit görüldüğü bildirilmelidir. Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu derhal faaliyete başlamalı; kurul, görevden alma ve ihraçlarla ilgili itirazları detaylı bir şekilde değerlendirerek ivedilikle mağduriyetleri giderecek, masumların net bir şekilde tespitini sağlayacak karar üretme işlevini yerine getirmelidir” diye konuştu.

Deniz konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Eğitime ilişkin reformların kalıcı hale gelmesi, derslerin boş geçmemesine, sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır. Bu nedenle, hem yeni öğretmen kadroları ihdas edecek hem de sözleşmeli öğretmen alımındaki hatayı telafi ederek sözleşmeli öğretmenleri kadroya geçirecek; ücretli öğretmenlere iş güvencesi ve kadro sağlayacak yasal bir düzenlemeye ihtiyaç vardır.Tek başına sözleşmeli öğretmenlik uygulaması çok ciddi bir problem iken, atanacak öğretmen seçiminin mülakatla yapılması, yapılan mülakatlar çerçevesinde adayların kazanma ya da kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilememesi, yıllarca emek vererek okumuş ve birçok yazılı sınavdan geçmiş öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca birkaç dakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunun zedelenmesine neden olmaktadır.

Eğitimcilere karşı şiddet, bugün okullarımızda yaygın bir sorun halini almıştır. Maalesef öğretmenlerimiz saldırılara karşı savunmasızdır. Eğitim kurumlarında gereken güvenlik tedbirleri yeterince alınmamakta, sorumluluk öğretmenlere ve yöneticilere bırakılmaktadır.

Bugün gelinen noktada, öğretmene saygı sorunu, en temel meselelerimizden biri haline gelmiştir. Sınıfların akıllı tahtayla, öğrencilerin tablet bilgisayarla buluşturulduğu ülkemizde, geleceğimiz olan çocuklara bilgi, beceri ve değer kazandıran öğretmenlere reva görülen muamele düşündürücü olduğu kadar vahimdir.

Ek ders ücretlerinde hakkaniyete uygun bir iyileştirme yapılmalıdır. Eğitim kurumu yöneticilerinin ek ders usul ve esaslarından kaynaklı mağduriyetleri giderilmelidir.

Bakanlık, üç yıl önce sendikalardan da görüş alarak ek ders esaslarında yapmayı planladığı değişikliği bir türlü hayata geçirememiştir. 2006 yılında köklü bir değişikliğe uğrayan ek ders esasları, 11 yıldır uygulanmakta ve değiştiği günden beri bazı adaletsizlikler devam etmektedir.

Öğretim yılına hazırlık ödeneğinin, öğretmenlerle birlikte eğitim-öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde emek sarf eden merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında görevli tüm hizmet sınıflarındaki eğitim çalışanlarına da ödenmesi gerekmektedir.

Mili Eğitim Bakanlığı Merkezi Sistem Sınav Yönergesi kapsamında gerçekleştirilenler başta olmak üzere, genel idare hizmetleri sınıfı ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları arasında sınav görev dağılımını belirleyen bir düzenleme olmadığından bu personel yönünden sınav görev yükünün dağılımı adaletsizlik üreten bir sonuç doğurmaktadır. Yönerge kapsamında gerçekleştirilenler başta olmak üzere, genel idare hizmetleri sınıfı ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları arasında sınav görev dağılımını düzenleyen puanlama benzeri bir sistem oluşturulmalıdır.

Eğitim Bir-Sen olarak, eğitim çalışanlarına ve öğrencilerimize, zamana yenik düşen değil, zaman içinde yenilenmelerini, yeni döneme daha aktif ve daha nitelikli başlamalarını sağlayacak verimli bir tatil dönemi diliyor, mezun olan öğrencilerimizin yeni başarılara imza atmalarını temenni ediyoruz. Yeni eğitim-öğretim yılına sorunsuz başlamak için, dikkat çektiğimiz sorunların acilen çözülmesi gerektiğinin altını bir defa daha çiziyor ve fedakâr çalışmalarından dolayı tüm eğitim çalışanlarına teşekkür ediyoruz.”

Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir