İşlemeli cevizden yapılı çeyiz sandığını ara ara açardı annem. Dört gözle beklediğim anlardan biriydi o anlar bayram misali. Üzerindeki bir deste misali yataklar indikten sonra, süslü anahtarın dönmesiyle ağır ağır açılan kapakla yayılan emek kokusu…
Bir lavanta dalı, bir ekmek buğusu gibi emek, göz nuru işler işte, zamana işlenen… Teker teker dokunurdu elleriyle düzeltirdi annecan’ım. Akfil, etamin, hasa bezi örtülere bezediği nakışları parmaklarının ucuyla da okurdu. İyice düzeltir bakar, yeniden düzelterek katlardı. Dantel örtüler elinin altında adeta ütülenirdi. Gözlerim çocuksu bir sevdayı kuşanır, annemin ışığıyla geceye doğan dolunayı kıskandırırdı. Pembe oylumlu örtü oyardı sonra sevgiden gönlümüzü.
‘Mutfak takımı ’demişti. ‘ne olacak bunlar anneciğim’ dediğimde. Raflara birer birer yerleşirdi onlar. Düzeltilerek, geriye ileriye defalarca geçilip bakılarak serilirdi. Tabaklar kâseler dizi dizi. Nasılda düzeltilirdi. Düzeltmek sevmekti işte.
Babaannenim çamaşır katlayışında ki sevgiyi hatırlıyorum bir de. Eliyle her çamaşırı dakikalarca düzeltirdi.
Halamın saçlarını zeytinyağı ile düzeltip tarağı üzerinde kaydırışı ise başka bir düzeltme idi sevgiye yol veren.
Divan örtülerinde elinin gezişi, düp düzgün yatak örtüleri. Ellerin düzelttiği her şey sevgiydi. Yaprağı düzeltip kalem gibi saran, sevgi katan sema ablacığım o da komşu kadın…
Buruşmuş kâğıtları düzeltip isim şehir oynadığımız vakitler düzeltmenin başka bir sevgi şekliydi, çocukça. Toprağı düzeltip can katan dedem, kavgalıların arasını düzeltmek için çokta komik olmayan esprilerle sevgiyi avuçlarımıza yayan öğretmenim.
Hatalarımızı düzeltirken çatık kaşı görsek te babam da! Sevginin derini idi, ileri de canımız yanmasın diye. Evini düzelten kadın severdi evini, ailesini. lezzet alırdı o esintiden.
Dağınık zihni düzeltmek sonra! Vahiyle, tefekkürle, sanatın incelikleriyle… Sevmekti kendini bu, benimsemek kendine verilmişleri ve tanımak var edeni… Düzeltmeliydi daima yüreğini de. Zaman dalgalanmaları buruşturmasın ve yıpratmasın içindekileri diye. Elin üstünde olmalıydı kalbinin de…
Düzeltmek sevmekti. Düzeltmek için avuçlarla dokunmak gerekirdi. O yüreğe gidecek yolu bilirdi zaten
…
Nilüfer zontul aktaş