Dönemin 7.Ana Jet Üs Komutanı Emin Ayık savunma yaptı

Dönemin 7.Ana Jet Üs Komutanı Emin Ayık savunma yaptı
15 Temmuz darbe girişiminde Astsubay Ömer Halisdemir tarafından vurulan Semih Terzi'yi tanımadığını öne süren dönemin 7.Ana Jet Üs Komutanı Emin Ayık, Mahkeme Başkanının sorusu üzerine Terzi'nin darbe gecesi Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü'nden Ankara'ya gittiği esnada Malatya kule ile teması olduğunu doğrularak, 'Ben bunu harekat komutanından öğrendim. Böyle bir kimseyi ben tanımıyordum. Etimesgut havaalanı ile ilgili bir takım bilgiler sormuş. Bilgi vermeyin diye söyledim" dedi.

15 Temmuz Fetullahçı Terör Örgütüne mensup askerlerce kalkışılan darbe girişiminin Malatya ayağında yaşanan olaylarla ilgili görülen davada sanıkların savunmaları sürüyor. Davanın 2’inci duruşması 2’inci oturumunda darbe girişimi esnasında Malatya 7.Ana Jet Üs Komutanı Pilot Tuğgeneral Emin Ayık savunmasını yaptı. İddianamede darbe teşebbüsünü önceden bildiği ve aktif rol aldığı iddia edilen Ayık, savunmasına diğer sanıklar gibi 15 Temmuz darbe girişimini lanetleyerek başladı.

“İsminin listede yer almasından haberim yok”

Savunmasının ilk bölümünde askerlik mesleği ile ilgili bilgiler vererek başlayan Ayık, yaşantısının hiçbir bölümünde FETÖ/PDY ile bir bağlantısının olmadığını ileri sürdü. Yurtta Sulh Konseyi tarafından yayınlanan sözde mesaj formunda yer alan isminin kendisinden habersiz yazıldığını öne süren Ayık, “Ben 2016 yılında Tuğgeneralliğimin 4’inci yılındaydım. Terfi potasında duruyorum. Kariyerim açısından da ismimin listede yer alması olumsuz sonuçlara neden olmuştur” dedi.

“Annemin rahatsızlığı nedeniyle gidemedim”

15 Temmuz’da düğüne katılmak üzere görevini vekaleten Harekat Komutanı Hava Pilot Kurmay Albay Tayfun Tuna’ya devretmesine rağmen Malatya’dan gitmediği iddiası ile ilgili ise sanık Emin Ayık, planlanan düğün törenine annesinin rahatsızlığı nedeniyle katılmadığını öne sürdü.

“Televizyondan darbe teşebbüsünü öğrendim”

15 Temmuz günü evde akşam otururken üsten telefonla arandığını ve terörle mücadele kapsamında havalanan uçakların bombalama yapmadan mühimmatları ile geri döndüğünün bilgisini aldığını öne süren Ayık, daha sonra görevi devrettiği Tayfun Tuna’yı arayarak üsse geleceğini söylediğini belirtti.

Konuyla ilgili üs komutanlığına gidip oradan takip etmek istediği için saat 21:30 sıralarında 7. Ana Jet Üssüne giriş yaptığını belirten Ayık, “Odama geçtim konunun netleşmesini beklerken televizyondan darbeye teşebbüsü olduğunu öğrendim. İllegal herhangi bir olayın yaşanmaması için üstteydim. Darbeyi önceden haber aldığım iddiası gerçek dışıdır. Hiçbir somut delil olmayan bu iddiayı reddediyorum. Eğer önceden haberim olsaydı garnizonda kalıp faaliyeti icra etmem gerekmez miydi. Bu iddia doğru değil” iddiasında bulundu.

“Pistlere araç yerleştirilmiştir”

Olay gecesi valilik ve kuvvet komutanları ile başlangıçtan beri temas sağlandığını ve İş birliği içerisinde ortak hareket edildiğini savunan Ayık, “Bu süreçte uçuş sistemlerinin kule tarafından kapatılması sağlanmış, pistlere araçlar yerleştirilmiştir” dedi.

İddianamede yer verilen Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Kamalak’ın hakkındaki iddiaların gerçek dışı olduğunu ileri süren Ayık, söylemlerin iftira olduğunu savundu.

“Komutanlığın emrini yerine getirdim”

Darbe girişimi gecesi Kayseri’den havalanan 7 adet kargo uçağının 7. Ana jet Üssüne indirilmesi ile ilgili de hakkındaki iddialara değinen Ayık, “Saat 03.50 sıralarında kule beni arayarak Eskişehir’deki Birleştirilmiş Hava Hareket Merkezinin (BHHM) Malatya’daki pistlerin durumunu sorduklarını söyledi. Aradan 10 dakika geçtikten sonra uçuş kulesi tekrar arayarak söz konusu 7 nakliye uçağının Malatya 7. Ana Jet Üssüne indirilmesini ancak tekrar kaldırılmayacağı emrinin verildiğini söyledi. Bende bu faaliyetleri zaman kaybı yaşanmaması adına daha sonra Valiye aktarmak istedim” şeklinde konuştu.

Ayık ayrıca, “İddianamede yer alan Devlet Hava Meydanları İşletme Müdürü Hakan Aydoğan ile karşılaştığım ve vali beyin adını kullanarak uçakların indirilmemesi talimatını verdiğim iddiası doğru değildir” dedi.

İndirilen 7 kargo uçağının indirildikten sonra yedek piste çekildiğini ve pistin kapatıldığını öne süren Ayık, “Bu işlemler tamamlandıktan sonra vali beyi aradım ve ayrıntılı bilgi verdim. Ben nakliye uçaklarının indirilmesi yönünde komutanlığın talimatları yerine getirdim” iddiasında bulundu.

“Uçakların biri 100 milyon doların üstünde değeri var”

İndirilen kargo uçaklarından bir tanesinin değerinin 100 milyon doların üzerinde olduğunu ve çok değerli uçaklar olduğunu kaydeden Ayık, “Uçakların her birinin maliyeti 100 milyon doların üzerindendir. Uçakların indirilmemesi, yakıtların olmaması nedeniyle ülkemiz için stratejik imkanlar kaybedilecekti. Emirleri uygun şekilde tam olarak icra ettim. Maddi değeri yüksek olan uçakları düşmekten kurtardım. Darbeye iştirak ettikleri iddia edilen personelleri emniyete teslim edilmesini sağladım. Uçakların inişlerine izin vermeseydim, Hava Kuvvetleri Komutanlığının emrine uymamış olacaktım. Olumsuz bir yanı yok, uçakları kurtarıp, personelleri emniyete teslim ettim" iddiasında bulundu.

“Nakliye uçaklarının inişlerini geciktirerek, F4 uçaklarını sıkıntı olmadan kaldırabilirdim”

İddianamede yer alan 4 adet F4 savaş uçağının kalkışına izin verdiği yönündeki suçlamayı da kabul etmediğini belirten Ayık, “Asla böyle bir emir vermedim. Bu uçakların kaldırılması maksadıyla vali beyin ismini kullanarak emir verdiğim iddiası da gerçek dışıdır. Böyle bir olay meydana gelse DHM Müdürü Hakan Aydoğan da ifadesinde bahsetmesi lazımdı. Uçakların kalkışına müsaade etmiş olsaydım eğer bunu gerçekleştirme imkanım vardı. Nakliye uçaklarının inişlerini geciktirerek, F4 uçaklarını sıkıntı olmadan kaldırabilirdim. Ben ana pistin en başından itibaren kapatılmasını sağlamazdım. F4 uçaklarının piste çıkışını gördüğüm zaman emir vererek geri dönmelerini istedim. Bu iddia gerçek dışıdır. Bu iddia reddediyorum” diye konuştu.

“Böyle bir görüşme olmadı”

Yine iddianamede yer alan Malatya Cezaevinden Düzce Cezaevine nakil sırasında Adem Huduti ve Avni Angun’a ‘Olmadı işte komutanım başaramadık’ dediği yönündeki iddiayı da kabul etmeyen Ayık, “Zaten bu durum bu iddiayı dile getiren 3 personelinde ifadeleri ile örtüşmemektedir. Böyle bir konuşma asla olmamıştır” iddiasında bulundu.

Soru-Cevap kısmı

Tutuklu sanık Emin Ayık savunmasının ardından soruları yanıtladı. Ayık, Mahkeme Başkanı Vedat Koç’un ‘Sözde mesaj formunda üs komutanlarından görevine hala devam yazmayan kişiler var mı?’ sorusuna, ‘Mesaj formunu hiç görmedim, inceleme imkanım olmadı’ diye cevapladı. ‘Kargo uçaklarının piste inişini ne zaman öğrendin’ sorusuna ‘Saat 04.00 de’ diyen Ayık, ‘Adem Huduti ile o gece pistin uçuşlara kapatılması yönünde talimat var mıydı?’ sorusuna ise ‘Sayın ordu komutanı iniş kalkış olmamasıyla alakalı bana tavsiye niteliğinde emirlerini aktardı’ cevabını verdi.

"F4 uçaklarının hangardan çıkıp, ruleye başlaması hangardan çıkmaları emrini verdin mi?" sorusuna ise Ayık, "Emrim olmadı." yanıtını verdi. Mahkeme Başkanı Vedat Koç’un ‘Size F4’lerle ilgili bilgilendirme yapıldı mı?’ sorusuna da cevap veren Ayık, ‘Kule beni aradı ve ’efendim çıkan F4 var’ dedi. Bulunduğum yerde telsizle alakalı bir sıkıntı vardı, konuşmaları tam duyamadım. kargo uçaklarının 5’incisinin indiği esnada F4’leri gördüm ve hem elimle işaret yaparak hemde telsizlerle ’uçaklar geriye dönsün’ dedim’ dedi.

15 Temmuz’da 2. Ordu Karargahında sadece Adem Huduti ile görüştüğünü kaydeden Ayık, Mahkeme Başkanı Koç’un ‘Semih Terzi ile görüştün mü? Basına yansıdığı kadarıyla Terzi’nin darbe gecesi Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü’nden kalkan nakliye uçağıyla Ankara’ya geçiyor. Malatya kule ile bu uçağın teması olduğu ifade ediliyor bu yönde bilgin var mı?’ sorusuna ise ‘Ben bunu harekat komutanından öğrendim. Böyle bir kimseyi ben tanımıyordum. Etimesgut havaalanı ile ilgili bir takım bilgiler sormuş. Haraket komutanı söyledi. Bilgi vermeyin diye söyledim." yanıtını verdi.

İddianamede yer alan suçlamalar

Malatya Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz ve Başsavcı Vekili Mehmet Badem tarafından hazırlanan iddianamede sanık Emin Ayık için şu suçlamalar yer alıyor:

“Emin Ayık’ın Yurtta Sulh Konseyi tarafından yayınlanan ‘Darbeye Teşebbüs Mesaj Formunda’ Sıkıyönetim ‘7. Ana Jet Üs Komutanı’ olarak görevine devam şeklinde görevlendirildiği, şüphelinin darbeye teşebbüs olayından önceden haberinin olduğu ve buna göre Hava Korgenerali Mehmet Şanver’in kızının İstanbul Fenerbahçe Orduevindeki düğününe gitmek üzere Harekat Komutanı Hava Pilot Kurmay Albay Tayfun Tuna’ya Üs Komutanlığının vekaletini bıraktığı halde, düğüne gitmeyerek, garnizonda kaldığı ve şüphelinin Malatya Valiliğinin darbe teşebbüsünün önlenmesi konusunda almış olduğu önlemler kapsamında, hava alanı pistlerini ve sistemlerinin kapatılması talimatını uygulamamak için direnç gösterdiği. Hava limanına 7 Adet kargo uçağının iniş yapmasına müsaade ettiği ve yine 7. Ana Jet Üssünden 4 Adet F4 uçağının kalkışına izin verdiği, ancak uçakların pistlerin iş makineleri ile kapalı olması nedeniyle kalkamayıp, geri döndükleri, bu şekilde şüphelinin darbe teşebbüsünde aktif rol aldığı”.

Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir