1958 Yılında Amerika’ da Havilland Comet adlı iki yolcu uçağının çarpışması ve düşmesi sonucu gündeme gelen ve hava taşıtlarına uygulanması netleştirilen kara kutu, uçuş sırasında bir uçağa ait bütün verileri kaydetmek amaçlı tasarlanmış ve hava araçlarının yaşadığı kazaların soruşturulmasında kesin kanıt olarak kullanılan çeşitli özelliklere sahip bir teçhizattır.
Sınıflandırılması:
Tip-1 : Kokpit –yer-diğer hava araçları arasındaki ve mürettebatın kendi aralarındaki konuşmaları hafızaya alır.
Tip-2: ses kaydı olmaksızın uçuş verilerinin kaydedilmesini sağlayan gruptur.
Tip-3: FDR/CVR olarak bilinen ve 1. Ve 2. Tipe ait iki özelliği de taşıyan ve en yaygın kullanılan cihazdır.
Kara Kutu Hangi Verileri (parametreleri) Kaydedebilir
Uçakların kara kutusu Hava hızı, zaman, baş doğrultusu, uzunlamasına- lateral ivme, pilotun telsize elle müdahale etmesi, motor gücü, yunuslama- lateral- rudder kontrol verisi, dış ortam sıcaklığı,otopilot durumu, radyo irtifası, hücum açısı, yer hızı, fren basıncı,hidrolik basınç gibi verilerin kaydedilmesinde önemli rol oynamaktadır.
Ayakkabı kutusu kadar ve 5 kilogram civarında bir ağırlıktadır. Uçağın kuyruğunda yer alır. Kara kutu ismi gibi kara değil Turuncu renktedir. Suyla temas ettiği gibi sinyal vermeye başlar. (90 gün 6000 metre derinliğe kadar sinyal verebilir.) dış kısmı titanyum kaplıdır ve yüksek ısıya dayanıklı 2-3 cm kalınlığında yalıtımlıdır.
Kara kutunun dünya genelinde kaybolduğu ve uzun süre arandığı durumlar da olmuştur. Uzun süre sonra bulunan kara kutu kayıtları çoğu kez kazanın kasıtlı yapıldığını ya da pilotlarının muhakkak kusurlu olduğunu bilinçli planlı kaza olduğunu ortaya koymuştur.