Düşündüren Deli (Malatya Gerçek Haber)
İşe İMRO terör örgütünden başlamak gerek: İMRO, 1893'de Selanik'te bağımsız bir Makedonya kurmak için oluşturulan silahlı terör örgütü olarak kuruldu. Komuta merkezi, Selanik Komitesidir.
Bu komite, resmi tarihe yanlış bir şekilde Jön Türk Komitesi olarak geçmiştir. İttihat ve Terakki adı ise işgalin başlamasına kısa bir süre kala örtüleme amaçlı konulmuş bir isimdir.
İşe İMRO terör örgütünden başlamak gerek: İMRO, 1893'de Selanik'te bağımsız bir Makedonya kurmak için oluşturulan silahlı terör örgütü olarak kuruldu. Komuta merkezi, Selanik Komitesidir.
Bu komite, resmi tarihe yanlış bir şekilde Jön Türk Komitesi olarak geçmiştir. İttihat ve Terakki adı ise işgalin başlamasına kısa bir süre kala örtüleme amaçlı konulmuş bir isimdir. İMRO Terör Örgütünün lideri "Dağların Kralı" lakaplı olarak bilinen Yane Sandansky ve yardımcısı Todor Panitsa"dır. Osmanlı'nın Makedonya'daki jandarma gücünü eğitmek için çağırdığı İtalyan subaylar, bu teşkilata İMRO'nun sızmasını sağlamış, Makedon Manastırlarındaki hapishanelerde tutuklu bulunan Sırp, Bulgar ve Arnavut çeteler de serbest bırakılarak bu örgüte dâhil edilmiştir. Bu bölgede dağlarda faaliyet gösteren Enver Bey de, Yane Sandonsky ve yardımcısı Todor Panitsa'nın yanında yer almıştır. Bu örgütlerin tepesinde, Osmanlı topraklarında devlete düşman tüm isyancı örgütlerin başında Alexander İsrael Parvus bulunuyordu. Bu zat, dünya çapında geniş banka hesapları ağıyla çok güçlü bir servete ve konuma sahipti. Ancak burada Alman Yahudi banker Ernest Cassel'in kurmuş olduğu “National Bank Of Turkey" (Türkiye Mili Bankası) adlı bankadan da söz etmek gerekir. Zira Abdülhamit devrildikten ve Osmanlı ele geçirildikten sonra kurulacak rejimin pek çok savaşa girmesi gerekecekti. Bu, Amerika'nın bölgeye yerleşebilmesi için elzemdi. Osmanlı petrol alanları, bu banka üzerinden Avrupalı petrol şirketlerine aktarılacak ve paylaştırılacaktı. Hatta Venedik'in görünmez hükümdarı Kont Volpi, Libya ve diğer Kuzey Afrika Ülkelerinin zengin ve kaliteli petrol yataklarını da plana dâhil etmişti. Bu gelişmelerin ardından Nisan 1909'da Korfo Adası açıklarında Amerikan Başkanı Theodor Roosevelt önderliğinde Amerikan savaş gemisinde önemli bir toplandı yapılıyor. Toplantıya İngiliz kralı Edward, Rus imparatoriçesi Alexandra, Alman imparatoru II.Wilhelm, İtalyan kralı Victor Emmanuel gibi dünya liderleri katılıyor. Burada İstanbul'un işgal edilerek Abdülhamit'in tahtan indirilerek batıya bağlı kukla bir hükümet kurulması için karar alınıyor. Bundan sonra Osmanlı bitmiş, sadece paylaşma kısmı kaldı. O kısmı da bu toplantıya katılan liderlerin ve ülkelerin iç meselesi oldu artık. Bu arada Makedon Manastır Askeri İdadisi’n de bir kongre gerçekleştiriliyor. 1908 Kasım ayındaki kongrede Latin harflerinden oluşan yeni alfabeye geçilmesi kararlaştırılıyor. Kongreye İtalyan Carabinieri Jandarma Subayları, Cizvit papazları, Arnavut Başkimi Vakfı'ndan entelektüeller ve tabii Alexander İsrael Parvus, Makedonia Risorta Locası kurucusu Emmanuel Carasso, Talat Paşa, silah tüccarı Basil Zahoroff da katılıyordu. Artık Makedonya'da başlayan faaliyet, merkezini Selanik'e taşımıştı. Alexander İsrael Parvus, "Kuşatma Ordusu" adıyla bir ordu hazırlamıştı. Ve bu ordu; Makedon milliyetçileri, Bulgar gerillalar, Sırp Çetnikler ve Arnavut çetelerden oluşuyordu. Selanik kordon boyunda bir tane açık dükkân kalmamış, herkes bu orduya katılmıştı. Bu ordu, İngiliz subayların danışmanlığında ilerliyordu. Ama işin bütün sorumluluğu Amerika'daydı. Bu sırada Akdeniz'deki Amerikan Savaş gemilerinden deniz piyadeleri Adana, Mersin, İskenderun, Hatay ve Lazkiye'ye çıkarma yapıyorlar. Sivil hayatta kendilerine yer bulamayan katiller, hırsızlar, tecavüzcüler Amerikan deniz piyadelerinde yer alıyordu. Bunlar, girdikleri yerlerde her türlü zulüm ve işkenceyi halka reva görüyor, şehirleri yağmalıyor, yakıp yıkıyorlardı. Olayları savaş gemisinden takip eden Rosweld, çok mutluydu.
Kuşatma Ordusu, Çatalca'ya gelip kamp kurmuştu. Abdülhamid'e; "Sultanım, 3. Ordu güçlü bir ordu değil. İstanbul'daki birliklerimiz onları kolaylıkla yerle bir eder" denildiğinde padişah, olayın bütün detayını onlara anlatıyordu: "Bu bir Haçlı Ordusu… Şu anda şehrin kapısında bekleyen askerler, İstanbul'u ve Devlet-i Âli Osmaniye'yi ele geçirmek için geldiler"
Yakın tarihimize yaklaştığımızda ise Mustafa Kemal sonrası Milli şef (İnönü) döneminde Almanlarla saldırmazlık paktı anlaşılması yapıldığı gözlemlenecektir.