Nilüfer Zontul Aktaş

Nilüfer Zontul Aktaş

Tebessümle Dokunduğun Bayramlar!

  Bir avuç tebessüm koydum yanaklarına
 Alnındaki çatık kaş çizgisi, silinsin diye...
 Bir avuç tebessüm koydum gözlerine
 Işıltısı hayata yansısın diye...
 Bir avuç tebessüm koydum ellerine
 Dokunduğun omuzlara şifa olsun diye...
 Bir avuç tebessüm koydum ellerine
 Kin, öfke ve nefrete dair ne varsa silinsin diye...
 
    Uyan! Hadi yavrum. Bugün bayram...  Yeni  olan  neyin varsa giyin bayrama dair.Olmasa da yeni kıyafetlerin tebessüm koyduğum yanaklarınla çık, bayramlaş!..
 
    Erken kalkıp, güneşe kuşlara merhaba de! Akşamdan kalan yıldızları uğurla... Bir huzur dokunuşu olsun seccadene, bayram namazın...
 
    Ellerini öp büyüklerinin.”Berhudar ol” sözünü işit...
 
    Işıltıyla hoplaya zıplaya yürü, hatta koş!
 
    Ahmet Amcadan çikolata, Gül Teyzeden dondurma parası al. Harçlıklar cebinde şıngırdarken sen bir koşu dolaşı ver.
 
    Kuşlara meydan oku, özgürlük adına. Sen gözlerine koyduğum tebessümle bak hayata!..
 
    Vermeyene de kızma, gelmeyene de ve ağlatanlara da... Çünkü onlar senin  hayata nasıl baktığının farkında değiller!..
 
    Gözler anlatır en iyi tebessümü biliyor musun yavrucuğum? Çiçek böcek bile anlar tebessümlü bakışı...
 
    Yorulma!Bugün bayram yavrucağım.Tevfik Dede masaj bekler anlına,Safiye Teyze yanağına bir öpücük kondurmanı..
 
    Bir avuç tebessüm koydum ellerine, tebessümle dokun şifa olsun nicelerine... Tebessüm akar! Biliyor musun,ellerinin içini doldur onunla,öylece dokun sevdiklerine!...
 
     Ve tebessümle yüreğini aç tüm kainata..Evini,bedenini temizlediğin gibi yüreğini yıka tebessümle...Kinden,nefretten,hasetten eser bırakma orada..Bal aksın o derin pınardan evrene...Boğulsun umursamazlık sadakatsizlik...
 
     Beyaz mürekkep gibidir yürek tebessümü yavrum!
 
Koyu mavi savruluşları, kararmış fikriyatları bir anda kaplayıverir. Sen bile şaşırırsın hızla yayılışına. Ama öyledir işte...
 
     Şems-i Tebriz-i de demiş ya;
” Tebessüm bedavadır, alanı üzmez vereni de fakirleştirmez.”ve unutma ki yavrum tebessümlü duruş Efendimiz(sav) in yüz ifadesidir...
 
      Öğret insanlığa yavrucuğum...
 
      Tebessümün gülmek olmadığını,bir yürek dokunuşu  bir psikolojik tedavi ve gönül ilacı olduğunu öğret..Merhem gibi sür,donuklaşmış yüzlere,katılaşmış kalplere...Sirayet etsin bakışan her gönüle...
 
     Bayram etsin,seni görenler!..
     Sevinç ol her ziyarette.
     Işık ol,mutluluk iksiri dağıtırcasına dolaş ve seni görenlerle kucaklaş...
 
     Suratından düşen bin parça olanların parçalarını topla,kesip kesip gülen yüz yap,mandalla çamaşır iplerine...
 
     Kırıkları onarmak, barışı aralamak adına anahtarın olsun tebessüm...
 
Ve bir de duan olsun savaşın çocuklarına... Tebessümüne dua karıştırdığın sözcüklerin olsun, Âminlerinle beraber secdene fısıldadığın...”Allah’ım savaşın izlerini bir kenara bırakıp, bayram sevincini çocuksu ruhlarında kana kana hissetsinler,”de...
 
    Kimsesiz ve yalnızlara da tebessümlü selamlarını tatlınla dürüm yaparak ver, sözcüklerin şeker tadında meyletsin sohbet ettiklerine...
 
   Haydi durma!
   Bayram etsin kâinat,
   Bayram etsin ruhlar,
   Tebessümünle titreşsin ,zevklensin zerreler!..
 
Hadi yavrum, bugün bayram,
Mübarek olsun!
Tebessümle girdiğin her evde ceplerine şeker, gönlüne huzur dolsun!Dünya senin enerjinle mutluluğa dokunsun
  …
Nilüfer zontul aktaş

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nilüfer Zontul Aktaş Arşivi