Mustafa Polat

Mustafa Polat

Hesabını Vereceksiniz!

15 Temmuz darbe teşebbüsünün üstünden 5.5 yıl geçti. O günden bu zamana sadece paralel ihanet şebekesine değil, arkası karanlık yapılara ve terör örgütlerine de ciddi operasyon yapıldı, yapılıyor. Türkiye temizleniyor. Ev içinde ev, devlet içinde devlet olmaz,  Vatana ihanet olmaz düstüruyla hareket ediyor... 

Beş buçuk yıllık sürenin bize gösterdiği birçok şey var. Birincisi: Milletimizin önemli bir kısmı, nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığımızı ve nerelerden döndüğümüzü tam manasıyla kavramış değildir. Darbe girişimi başarıyla sonuçlansaydı eğer, ülkemizi nasıl bir akıbet bekliyor olacaktı? Bu sorunun cevabı hala daha berrak verilmiş değil.

Darbeci asker ve sivillerin vede diğer tüm teröristlerin yargılandığı davaları takip ettik, ediyoruz. Herkesin hemfikir olduğu belki de tek konu: Neredeyse hiçbirinde pişmanlık ve mahcubiyet belirtisi yok. Başarılı olamamanın öfkesi ve kendilerini ayrıcalıklı görmenin kibri içindeler. Milletine ve memleketine ihanet etmiş, suçüstü yakalanmış, fakat sürekli alaysı bir ifadeyle gülüyor. Böylece utanma duygusunu kaybetmenin nasıl bir şey olduğunu çıplak gözle görmüş oluyoruz.

Bugün, fetö hakkında çok daha fazla bilgiye sahibiz. Arkalarında kimlerin bulunduğundan nasıl bir yapı kurduklarına kadar. Böyle karanlık, karışık, kirli ve sistemli bir örgütle mücadele ederken, hata yapılması kaçınılmazdır. Rahatlıkla yalan söylüyor, iftira atabiliyorlar. Üç beş mağduriyeti tek hakikatmiş gibi gündeme getirmek, algının olgunun önüne geçmesine sebebiyet veriyor. Kanlı katilleri, evlerde saklanan teröristleri, şehit yakınına küfreden siyasileri, ülkemize yapılan ekonomik saldırıları değil de zilletin algısı ile suçsuzmuş gibi gösterilmeye çalışılan khk lıları, aklanmaya çalışılan terör suçlusu Demirtaşı, doları ve ekonomiyi konuşuyoruz, konuşturuluyoruz. 

Hep oyun büyük dedik, nöbette kalalım uyanık olalım diye birbirimize söyledik. Evet bugunlerde oyun büyük belkide olabildiğince büyük... 

Şehit ve gazilerin hakkı evvela devlete, sonra millete emanettir. Önceliğimiz üstümüzdeki bu hakkı korumak olmalıdır.Bu hakkı çiğneyen milletin vekilide olsa şehitlerimizin hakkı için gerekeni yaptırmak boynumuzun borcu olmalıdır. 

Mutlaka yapılması gereken işlerden biri de şudur:  Yakın tarihimiz titizlikle incelenmeli ve yeniden yazılmalıdır. Adnan Menderes, Turgut Özal ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümleri, bölücü terör, toplumsal ayrışmayı hızlandıracak faili meçhul cinayetler, kimi partilerin maruz kaldığı operasyonlar ve kimi partilerin dış mihraklarla bağlantısı vs. Konunun iktisadi boyutu da var. Üst düzey bir devlet görevlisi şunu söylemişti bana: “Milli kazancımızın dörtte birini düzenli olarak ihanet şebekeleri çalmışlar bu güne kadar.”

Yapılan yanlışlardan biri de darbe girişiminin diğer olaylardan bağımsız olarak ele alınmasıdır. Suriye sahasına neden bu kadar geç müdahale edildi, hendek meselesinde şehitlerimizin sayısı niçin fazla oldu, gezi olayları patlamasının sorumlusu kim gibi sayısız soru bizi bekliyor. Sadece belli başlı kişilere hapis cezası vererek veya yakalama kararı çıkararak bu sorunun çözülemeyeceği, bu konulara neşterin vurulması gerektiği artık anlaşılmıştır. Esaslı bir icraat görmeye ihtiyacı var artık bu Milletin. 

Yeri gelmişken şunu da söylemek isterim: Milli konularda devletten yana tavır almanın partisi yoktur ve olamaz... 

Devlet yarına bırakır ama YANINA BIRAKMAZ... 

Twitterda binlerce milli hesabın tek yürek olarak Türkiye gündeminde günlerce gündemde tuttuğu, 

#HesabınıVereceksiniz 

Hashtaginde olduğu gibi bu Devlete bu Millete ihanet eden hainler mutlaka ama mutlaka hesabını vereceksiniz... 

SAYGILARIMLA... 
Mustafa POLAT

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa Polat Arşivi