Mustafa Polat

Mustafa Polat

Erdoğan Durdurulamaz

Mustafa POLAT (Malatya Gerçek Haber)

 
Dün akşamdan beri, sayıları binleri bulan sosyal medya platformu olan twitter kullanıcıları, Recep Tayyip Erdoğan'a olan inançlarını, güvenlerini, desteklerini ve sevgilerini göstermek için açmış oldukları;

 

#ErdoğanDurdurulamaz

 

Etiketini kısa bir sürede popüler gündeme soktular ve sadece Türkiye gündeminde zirveye oturtmakla kalmayıp dünya gündeminde de üst sıralara getirmeyi başardılar. En son baktığımda bu hashtag 100bin sayısına yaklaşmıştı.

 

Peki neden Recep Tayyip Erdoğan'ın durdurulamaz olduğunu söylüyor sosyal medyadaki binlerce insan hiç merak ettiniz mi?

 

Sizi bilmem ama ben merak ettim,

 

tüm gece atılan tweetleri okudum ve aşağıdaki sonuçlara ulaştım.

 

Kimilerine göre, dünyaya kafa tutan bir cesaret timsali, kimilerine göre halkının iç sesi, kimilerine göre zaferlerin adamı...

 

Ancak herkesin birleştiği tek nokta

 

Recep Tayyip Erdoğan ve liderliği...

 

O artık, sadece ülkemizin değil tüm dünya’da adı ve sözü geçen bir dev, bir dünya lideri.

 

24 Eylül 1998 Perşembe günü bir gazete "Tayyip’in Bitişi" başlığıyla duyurduğu haberde; "İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 aylık mahkumiyet kararı Yargıtay tarafından onaylandı. Erdoğan'ın siyasi yaşamı, bu kararla bitmiş oldu! Erdoğan artık muhtar bile seçilemeyecek..." diyordu.

 

Ve…

 

O; üzüldü, incindi, kederlendi ama pes etmeden, mahzun olmadan, azmini kırmadan, dimdik, içi acıyarak ama gururlu ve bir zihniyetin mağduru ama mağrur; ama mütekebbir olmadan Pınarhisar cezaevinin yolunu tuttu, "Ben inandığım değerler ve idealler uğruna gerekirse cezaevine de giderim" dercesine, ve izan, insaf ve mantıktan uzak verilen cezayı çekmek için, Necip Fazıl'ın şiirinde zindan diye evsaflandırdığı mekana ideal ve iddialarından bir zerre tereddüt etmeden gitti.

 

O; Pınarhisar cezaevinde adeta "Hedef 2023" diye bugün bizlere söylediği uzun ince yolun planlamasını tefekkür ediyordu.

 

O; Ülkesine "Sen bir devsin dimdik doğrul" diyerek Ülkeme Milletime bu gururu ben yaşatacağım diyordu, bütün kalbiyle ruhuyla inancıyla…

 

O; en zor anında, en karanlık mekanda, cezaevinde ve artık "Tayyip’in bitişi, muhtar bile olamaz" denilirken,

 

"Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış EBED BİZİMDİR!"

 

diyerek Büyük Türkiye’yi düşünüyor, planlıyor, inandığı değerlerden, ideallerden, iddiasından santim geri adım atmadan ufka bakıyor, geleceği düşünüyor ve adeta "Ey Ülkem, Ey Mazlum Milletler, Ey Ortadoğu, Eyyy Ecdat" dercesine; kahrolsun yeis (ümitsizlik) yaşasın ümit imanıyla 2023 hedeflerini dillendiriyor, düşünüyor, tasavvur ediyordu...

 

O; Yabancıların 'Winner' dediği cinsten.
Pes etmez, yılmaz, yıkılmaz yani "yiğit düştüğü yerden kalkar" denilen bir mücadele abidesi…

 

O, haksızlığa tahammül edemeyen, "zulme rıza zulümdür" düsturunu prensip ittihaz edip, "haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" prensibiyle hareket eden...

 

Evet bu lider, bu devlet adamı, bu büyük düşünebilen "Winner" Recep Tayyip Erdoğan...

 

O; bu ülkede 14 Mayıs 1950 de başlayan demokrasi meşalesini eline alıp, en büyük burca diken, hayal bile edemeyen bu ülkenin insanına, hayal etmesini ve hayallerini gerçeğe dönüştürebileceği inancını aşılayan bir azim ve mücadeleci…

 

O; her girdiği seçimilerden büyük zaferle ipi göğüsleyen tek lider…

 

O; Toplum mühendislerinin, halkını küçümseyenlerin, otokrasinin, bürokrasinin militarizm gibi her tür hegomanyanın karşısında duran ve bütün engelleri aşmak için sadece halkına, halkının tercihine başvurmaktan çekinmeyen ve her defasında da milletinin onayını alan bir politikacı...

 

O; halkının iradesi haricinde hiçbir baskı grubuna, gruplara ve sırça köşklerde oturup kendini yönetici elitist diyenlere karşı; milletimin iradesi en temel belirleyicidir. Başka güç tanımam diyen korkusuz bir demokrasi kahramanı…

 

O; az gelişmişlik kıskacında ve bedbin, ümitsiz bir şekilde bizden adam olmaz biz böyle gelmişiz böyle gideriz diyen milletini silkeleyip; kendine gel,
‘Kalk ayağa dimdik doğrul diyerek, üzerindeki ölü toprağını attıran ve uyuyan dev Türkiye’yi uyandıran bir şahlanışın adı...

 

O; din, dil, ırk, mezhep vb. gibi her türlü ayrımcılığa karşı çıkan ve herkes Türkiye Cumhuriyetinin hür ve eşit vatandaşlarıdır diyerek; ülkesindeki demokratik zemine ve bunun mütabaki olmasına, çok güçlü vurgu yapan dik duran ama diklenmeyen birisi...

 

O; Türk ve İslam beldelerine, mazlum milletlere; insan hakları, eşitlik ve demokrasi manifestosunu söyleyen, mazlumların, sessizlerin, kimsesizlerin sesi...

 

O; "Melbourne'den Berlin'e kadar; Tokyo'dan Viyana'ya kadar; Paris'ten Toronto'ya kadar, 5 kıtadaki tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını, tüm soydaşlarımızı buradan selamlıyorum" diyerek ufuk dünyasının nerelere ulaştığını gözler önüne seren bir büyük düşünce…

 

O; "Gözlerini Türkiye'ye çevirmiş, Türkiye'den gelecek haberleri büyük bir heyecanla takip eden, Bağdat, Şam, Beyrut, Amman, Kahire, Tunus, Saraybosna, Üsküp, Bakü, Lefkoşe ve diğer tüm dost ve kardeş ülke başkentlerini, dost ve kardeş halkları da buradan muhabbetle selamlıyorum" diyen bir dünya lideri...

 

O; Ülkesinde halkı egemen kılmaya çalışan, halkın irade ve isteklerini önceleyen, halkı sevip Hakkın rızasını kazanmaya talip bir lider...

 

O; "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" sözünün ruhuna inanıp, desteği de, vekaleti de, yetkiyi de, sadece milletinden isteyen ve milletinin kararına ‘milletim ne diyorsa odur’ diyebilen birisi...

 

O; Milletimizin iradesi en büyük ve tek iradedir onun üzerinde başka güç yoktur, çeteleri, mafyayı, derin devleti, kendini milli iradeden üstün gören her türlü oluşumu, ayaklarımın altına aldım, tanımıyorum diyecek kadar dirayet sahibi...

 

O; Partisinin bir milletvekili adayının bir köyde bir yaşlı nineye gittiklerinde, o yaşlı ama kalp gözü açık ninenin "evladım gidin benden oy istemeyin benim oyum Tayyip’ime" dedirtecek kadar milletinde sevgi oluşturan bir fenomen…

 

O; Tüm liderlerin gözünün içine baka baka "Dünya 5 den büyüktür" diyerek meydan okuyan, katil İsrailin liderine "One minute" çıkışını yaparak tarihi bir duruş sergileyen, "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" kitabını yazarak dünya' ya hakkı ve adaleti hatırlatan-anlatan, Amerika' da Newyork'un göbeğine 35 katlı TürkEvi' ni dikebilen bir kahraman,

 

O; milleti tarafından sadece bir siyasi aktör olarak değil; Türkiye’nin ve tüm bölgenin gururu, bir dünya lideri; Adriyatik’ten Çin Seddine kadar tüm coğrafyadaki milletlerin sesi olan, muhabbetini kazanan, Anadolu’nun yükselen sesi, Avrasya’dan doğan ve Ortadoğu, Kafkaslar, Balkanlar, Güney Asya’ya ulaşan milletlerin gurur abidesi…

 

O; tek başına bir ekol...
O; tek başına bir parti…
O; tek başına bir hayat, bir hayal, bir ideal…..
 
O; hepberaber Büyük ve Güçlü Türkiye' ye adım adım ilerliyoruz diyen bir deha,
 
O; Dünya Lideri Recep Tayyip Erdoğan…
 

 

"HEDEF-2023"

 

HAYIRLI OLSUN

 

 

 

Mustafa POLAT

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa Polat Arşivi