‘‘Dua İbadetin Beyni ve İliğidir’’

Peygamberimiz(asm)'ın her hadisi hikmetle söylenmiş sözlerdir ve O'nun lisânından kalplerimize akan hikmet çeşmeleri gibidir. Her biri kalplerimizi arındıran, öğüt veren, tefekküre yönelten güzel sözlerdir.
 
 
"Dua ibadetin beyni ve iliğidir" buyuruyor Peygamber(asm). Bu hadisinde duanın önemini vurguluyor. İnsan kulluğunun şuurunda olduğu sürece Allah Katında değerlidir. Bu sebeple Allah'a gönülden yöneliyor, yaptığımız hatalar için O’na itirafta bulunuyor ve yalnızca O'ndan yardım diliyoruz.  Dünyaya kulluk ve ibadet için gelmiş olan bizler aczimizin bilincindeyiz, muhtacız; her şeyi, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan sonsuz güç sahibi Allah'tan istiyoruz.
 
 
Peygamber(asm) bu hadisinde neden beyin ve iliğe dikkat çekmiş olabilir diye düşünürsek... Beynimiz de iliğimiz de vücudumuz için çok hayâtî öneme sahip. Örneğin beynimiz; öyle bir iletişim ağına sahip ki yeryüzünde 100 milyar kullanıcı bu iletişim ağı yoluyla haberleşiyor.
 
Orada trilyonlarca bağlantı gerçekleşiyor, dahası bilgisayarımızdaki gibi bağlantı sorunları yaşanmıyor. Hiç dinlenme, ara verme ve elektrik kesintisi de olmuyor.
 
 
Beynimiz bedenimiz ve hayatımız için müthiş önemli. Dahası çevremizle aramızdaki bağlantıyı mümkün kılıyor.
 
 
Diğer taraftan bizi biz yapan "şey"lerden biri de hayatî hücrelerimizin üretildiği kemik iliğimiz. Bu üretim merkezinde birbirinden hem yapıları hem de işlevleri birbirinden çok farklı ürünler üretiliyor.
 
 
Hayatımız için olmazsa olmazlardan biri olan savunma hücrelerimiz ise kemik iliğimizde üretiliyor. Vücudumuzun askerleri onlar. Radyasyon gibi dış etkilere, vücudumuza giren yabancı maddelere karşı savaşan askerler. Kimi tek bir hedefe yönelen bombaya benzer sistemlere sahip, kimi âdeta saçma atan bir tüfek ya da birçok hedefe birden yönelebilen bir bomba gibi. Kimi ise âdeta çöpçü gibi temizlenmesi gereken mikroorganizmaları yutuyor, tehlikeleri bertaraf ediyor. Bir anda pek çok düşmanı yok edebiliyorlar. Oldukça uzun ömürlüler; aylarca hatta yıllarca yaşayabiliyorlar. (1)
 
 
Hiroshima ve Nagasaki'ye atom bombaları atıldığında, yayılan radyasyon yüzünden birçok insan, 10-15 gün içinde iç kanama ya da bulaşıcı hastalıklar nedeniyle ölmüştü. Bu insanlara ne olduğunu anlamak için hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde şu sonuca ulaşılmıştı:  Vücut tümüyle radyasyona maruz kaldığında kan yapan ve savunma sisteminin bel kemiği olan hücreler ölüyordu. Bu vücudun da kısa sürede ölmesi demekti.
 
 
Dua müminin kalkanıdır. Allah`a sığınılarak edilen samimi dua nasıl kötülüklerden engelleyen bir kalkan ise iliklerimizde üretilen savunma hücrelerimiz de vücudumuzun koruyucu kalkanı gibi.
 
 
Hayy olan Rabbimiz, hayatımız için ortak bir amaca yönelik faaliyet gösteren birçok farklı sistem kurmuş. İşte bu kusursuz ve muhteşem İlahî tasarımlar bize hayat veriyor, bizi biz yapıyor. Tıpkı duamızın bizi biz yaptığı gibi...
 
 
De ki: "Sizin duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi? Fakat siz gerçekten yalanladınız; artık (bunun azabı da) kaçınılmaz olacaktır." (Furkan Suresi, 77)
 
 
 
1.http://evrimteorisi.info/
 
 
 
Fuat Türker

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi