Malatya Platformu Genel Başkanı Gazeteci Muzaffer Tunç, Malatya Platformu Genel Koordinatörü ve Bilim Teknolojileri Medya Müşavirliği (BTMM) Mobil Ajans Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Edip Şahin, Malatya Platformu Genel Sekreteri ve Lonca Medya Genel Yayın Yönetmeni Durbey Duran, Malatya Platformu Genel Başkan Danışmanı ve Tüm Azerbaycanlılar Birliği Genel Başkanı Ekonomist Akil Sametbeyli, Malatya Platformu Genel Başkan Yardımcısı ve Asil Kumaşçılık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Işık, Malatya Platformu Genel Başkan Yardımcısı Strateji Uzmanı Suat Gün, Malatya Platformu Genel Başkan Danışmanı ve Fatihan Group Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Karaca ve Malatya Platformu Genel Başkan Yardımcısı Peyzaj Mimarı Ahmet Yunus Tunç’un hazır bulunduğu ziyarette, Şişli Kaymakamı İdris AKBIYIK, Şişli ile ilgili bilgilerin yanı sıra yaptığı çalışmaları anlattı. Geleceğe dair planları konusunda da bilgi alındı.
Gayet sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşen ziyaret esnasında İdris AKBIYIK, kendisine yöneltilen soruları büyük bir içtenlikle cevapladı. İşte İdris AKBIYIK’a yöneltilen sorular ve verdiği cevaplar:
Sayın Kaymakamım, öncelikle bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. İlk soru olarak kendinizi tanıtmanızı istirham edeceğiz. İdris AKBIYIK kimdir?
Malatya’mızın Doğanşehir İlçesi Çavuşlu Köyü’nde 1971 yılında dünyaya geldim. İlkokulu Çavuşlu Köyü’nde, ortaokul ve lise tahsilimi de Polat Kasabası’nda tamamladım. 1986 yılında Anadolu Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümüne girdim. 1990 yılında iyi dereceyle mezun oldum. Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalında Yüksek Lisansımı tamamladım. 1991-92 yılında Polis Akademisi’nde bir yıllık özel eğitimden sonra, Bursa Emniyet Müdürlüğü’nde iki yıl Komiser Yardımcısı olarak hizmet ettim. 1994 yılında Mülki İdare Amirliği mesleğine geçiş yaptım. 6 ay Sinop Kaymakam adaylığı, 5 ay Yeşilyurt Kaymakam Refikliği yaptım. Ankara'da 4 aylık İngilizce kursundan sonra 8 ay süreyle inceleme araştırma ve eğitim amacıyla İngiltere'de bulundum. 1,5 ay Elazığ'da Mülkiye Müfettişi refakatinde teftiş stajını yaptım. Afyon İhsaniye ve Denizli Güney İlçelerinde 8 ay süre ile kaymakam vekilliğinde bulundum. 4 ay Ankara'da İçişleri Bakanlığı’nda kaymakamlık kursundan sonra Rize İli İkizdere İlçe Kaymakamlığına atandım. 1997-1999 yılları arasında İkizdere Kaymakamı olarak hizmet ettim. 1999-2001 yılları arası Elazığ-Ağın İlçesi ve 2001-2005 yılları arasında Diyarbakır'ın Çınar İlçesinde görev yaptım. 2005-2006 tarihleri arasında Sındırgı Kaymakamı olarak görev yaptım. 2006-2010 tarihleri arasında Yahyalı Kaymakamlığı, 2010 yılından 2015 yılına kadar da Sakarya Geyve Kaymakamlığı görevini yürüttüm. 2016 yılından bu güne kadar Hendek Kaymakamlığı görevinden sonra Şişli Kaymakamlığına atandım. Avustralya’da 2 ay süre ile adli, idari, siyasi ve ekonomik yapısı açısından incelemelerde bulundum. Afganistan’ın Meydan-ı Vardak Vilayeti’nde 10 gün süre ile valilik ve kaymakamlık personellerine Türkiye`nin idari yapısı konularında eğitim semineri verdim. Devlet memurluğunda 25. yılında, Mülki İdare Amirliğinde ise 23. yılındayım. Şu anda 1. Sınıf Mülki İdare Amiriyim. İleri derecede İngilizce bilmekteyim, öğretmen Sevim AKBIYIK ile evli ve 3 çocuk babasıyım.
Sayın AKBIYIK, Şişli ile ilgili bilgileri de dinlemek isteriz.
İstanbul şehrimizin güzide semtlerinden biri olan Şişli, geçmişten gelen zengin bir birikime sahiptir. Ülkemizin ve İstanbul’un hassas kuruluşları Şişli’de bulunmaktadır. İstanbul’un moda merkezi hepinizin de malumu olduğu üzere Nişantaşı ile Osmanbey, ilçemiz sınırları içerisinde kalır. Özellikle Osmanbey, her ne kadar bu özelliğini Merter ile paylaşıyor olsa da merkez olma özelliğini henüz kaybetmemiştir. Osmanbey piyasasının dernekleri var, geçenlerde ziyaret ettim. Orada da Osmanbey piyasasının ihracat oranının 6.5 milyar dolar olduğuyla ilgili bilgiler aldım. Yine Şişli sınırları içinde kalan Perpa Ticaret Merkezimiz var. Bu ticaret merkezimizde elektrik, elektronik üzerine geniş bir yelpaze bulunmakta. Bu kompleks yaklaşık 6 bin civarı dükkanı barındırıyor. Cirosu ise 10 milyar dolar civarındadır. Yani Türkiye elektroniğinin belirleyicisi bir yer burası. Bunun yanında kurumlar olarak Çağlayan Adliyesi Şişli sınırlarında. Cemal Reşit Rey, İstanbul Kongre Merkezi, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi gibi önemli yerleri de içinde barındırıyor Şişli. Yaklaşık 130 civarı otel bulunan ilçemizde 30 civarında da beş yıldızlı otel var. Yani İstanbul’un otel olarak da en yoğun ilçesidir Şişli. Cumhuriyet, Agos ve Şalom gazeteleri gibi ulusal yayın yapan gazetelere de ev sahipliği yapıyoruz. Bir de Türkiye’deki gayrimüslim kesimin büyük bir kısmı ilçemizdedir. Şişli Osmanlı’nın ilk şehirleştiği ya da gayrimüslimlerin yaşadığı bir bölge, binalar 1900’lü yıllarda yapılmış. Türkiye’nin batılılaşması anlamında Şişli İstanbul’un diğer ilçelerinden daha önce gelişimini tamamlamıştır diyebiliriz. Gayrimüslimlerin burada yerleşmelerinin sebebinin bir alışkanlık olduğunu düşünüyorum. Çoğunluk burada olduğu için sonradan gelenler de buraya yerleşmeye devam etmişler. Genelde bizde millet akrabasının olduğu yere gider, mutlaka gayrimüslimlerde de aynı düşünce vardır.
Kuştepe isimli bir bölgemiz var, Roman nüfusunun olduğu bir bölge. Maalesef Trump Towers’ın hemen arkası bağımlılık anlamında sıkıntılı bir bölgemiz. Okmeydanı’nın ise belli bir kısmı bizde, orası da belli bir hassasiyet taşıyor.
Tabi bunların yanında, ilçemizde önemli kurum ve kuruluşlar yer almakta. Bu kurumların ekonomik ve sosyal katkıları yüksektir. 4 Alışveriş merkezi, TRT İstanbul Bölge Müdürlüğü, Harbiye Orduevi, 10 Üniversite’nin çeşitli bölümlerinin binaları bulunmaktadır. Atatürk Evi ilçemiz sınırlarında, Atatürk Samsun’a çıkmadan evvel 11 ay burada kalmış o ev şu an müze olarak kullanılıyor. 60 civarı özel okul, 60 civarı hastane ve tıp merkezimiz var. Velhasılı kelam Şişli önemli bir ilçemiz.
Şişli nüfus olarak çok kalabalık değil çünkü burada ikamet eden nüfus kadar iş yeri bulunmakta. 278 bin nüfus mevcuttur. Ayrıca 4.5 milyonu da hareketli nüfustur. Bu nedenle de akşam trafiğinin en sıkıntılı olduğu ilçe Şişli’dir.
Sayın İdris AKBIYIK, ilçenin sorunlarıyla ilgili ne söylemek istersiniz?
Beş aydır Şişli Kaymakamıyım. Şişli’nin en önemli problemi benim gözlemlediğim kadarıyla bağımlılıktır. Bunun haricinde diğer sorunlar da var trafik gibi. Bağımlılıkla ilgili çok ciddi çalışmalarımız var. Üzerinde yoğun olarak duruyoruz. Sokak timleri oluşturuyoruz, bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz. İlçe koordinasyon birimimiz var, Kaymakamlığa bağlı bir birim oluşturduk sadece bağımlılara bakıyor. Psikoloğumuz, doktorumuz ile birlikte başka görevlilerimiz var. Bağımlılığa, üretiminden tüketimine kadar her aşamada müdahale etmek gerekiyor. Sadece polisin mücadelesi yetmiyor. Milli Eğitim, Müftülük, tüm halk, sivil toplum örgütleri, kurum ve kuruluşlarla birlikte top yekûn bağımlılıkla mücadele etmemiz gerekiyor. Bağımlılık denildiğinde ilk akla gelen alkol, sigara, teknoloji bağımlılığı bunlarla ilgili projelerimiz de var. Teknoloji bağımlısı, eğer gündelik işlerini devam ettiremiyorsa örneğin; televizyon izlemekten ya da cep telefonuna bakmaktan ders çalışmıyorsa, yemek yemeye vakit bulamıyorsa ailesi ile sohbet edemiyorsa bağımlıdır. Onda sağlık olarak da direkt beyni etkileyen birçok şey vardır. Biz bu konuda da öğrencilere seminerler veriyoruz. Şişli Kaymakamlığımızda Avrupa Birliği projeleri yapan bir proje ekibimiz var. Bu birimimiz Avrupa Birliğine de akredite, yani daha çok gençliğe dönük projelerimiz oluyor, ekonomik teşviklerden ziyade yurt dışına çeşitli ülkelere öğrenci gönderebiliyoruz. Özellikle, “Bilinçli Gençlik”, “Kaliteli Yaşam Akademisi” isimli projelerimiz var. Çocukları bu tür bağımlılıklardan uzaklaştırıp daha faydalı bilimsel, sosyal, kültürel aktiviteler yaptırmaya çalışıyoruz. Yine “Çocuk Modu” diye bir projemiz var, tabi Kuştepe bölgesindeki çocukların eğitimi, sosyalleşmesini o ortamlardan uzaklaşmasını amaçlıyoruz. Ulusal Ajans AGH (Avrupa Gönüllü Hizmetleri) kapsamında yürütülen bir başka projemiz de “Geleceğin Çocukları” projesi. Proje, İspanyadan gelen 2 gönüllü ile birlikte Şişli’de haftada 5 gün olmak üzere toplam 6 ay devam edecek. Projemiz ile farklı ortaokul ve liselerde sanat, müzik, drama, spor etkinlikleri ile davranış ve teknoloji bağımlılığı riskine dikkat çekerek, riskleri önlemeye yönelik eğitim ve etkinlik planlanmıştır. Ebru’dan, ney üflemeye değişik faaliyetlerin yanında sokakta araştırmalar yaparak davranış ve teknoloji bağımlılığı konusunda farkındalık sağlanmaktadır. Aynı zamanda, kitap okutuyoruz ve okutmaya çalışıyoruz. Şu anda “Bir Kitap Bir İnsan” düsturu ile başlattığımız projemiz mevcut. Projemizin özünü “Kitap insan kadar, insan kitap kadar kıymetlidir.” anlayışı oluşturmaktadır. Benim bulunduğum her yerde bir kitap mutlaka bulunur ben de okumayı çok severim. Tabii yoğunluktan fırsat bulamıyoruz, normalde sabah kalkıyoruz 08:30-09:30 civarı çalışma maratonuna başlıyoruz.
Gün içinde genelde toplantılar ve iade-i ziyaretler yapıyoruz. Akşamları ise şehit ailelerine ve gazilerimize misafir oluyoruz. Onların problemlerini dinliyor ve çözmeye çalışıyoruz. Okullarla ve çocuklarla birebir diyaloglar kurmaya çalışıyoruz. Yani halkla devlet arasında devletin vermiş olduğu eğitim, sağlık, emniyet diğer tüm idari hizmetleri en hızlı ve en iyi şekilde Şişli halkına ulaştırmak için gayret sarf ediyoruz.
Sayın Kaymakamım, gençlerin de istifade etmesi açısından, meslek tercihiniz konusunda bize neler anlatabilirsiniz?
Lise sıralarındayken daha çok subay olmak istiyordum. 80’li yıllar, askerleri çok gördüğümüz yıllardı. 1986 yılında lise son sınıftayım. Harp Okulları sınavına başvurdum ve yaşım küçük olduğu için sınava almadılar. Böylece o hayalim bitmiş oldu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazandıktan sonra gerek memleketteki çevrenin gerekse Mekteb-i Mülkiye’nin genel kültürü ve yönlendirmesiyle yönetici olarak, mülki idare amiri olarak bu ülkeye en iyi şekilde hizmet etmem gerektiği fikri oluştu. Türkiye’de şu anda çok sayıda iktisadi ve idari bilimler fakülteleri, siyasal bilgiler fakülteleri, hukuk fakülteleri mevcut. Ancak bizler Mülkiye’ye girdiğimiz zaman yüzdelik dilimi %1 idi. Siyasal Bilgiler Fakültesi hukuktan ya da diğer okullardan daha yüksek puan ile alıyordu. Şu anda çok gerilerde olduğunu görüyorum. Bu da doğal olarak eğitimde kaliteye de yansıyor. Tabi ki kendini dünyadaki bu alandaki gelişmelere göre değişime göre yenilemek de önemli. Şu anda artık Türkiye’nin her yerinden bilgiye ulaşmak mümkündür. Artık okuyan, öğrenen, yabancı dil bilen çağı yakalamış fakülte mezunları daha başarılı oluyor. Şu anda rekabet daha fazla olduğu için daha yetkin bir gençlik geliyor diyebilirim.
Mesleğinizin gerektirdiği özellikler nelerdir? Kaymakam olmak için ne gibi niteliklere sahip olmak gerekiyor?
Kaymakam olmak için öncelikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak ve yukarıda ismini zikrettiğimiz okullardan mezun olmak gerekiyor. Yazılı ve sözlü sınav sonucunda kaymakam adayı olarak göreve başlıyorsunuz. Yurt içinde ve yurt dışında çeşitli aşamalardan geçerek 3 yılın sonunda yine İçişleri Bakanlığı tarafından tabi tutulacağınız bir sözlü sınav sonucu kaymakam olabiliyorsunuz. En önemlisi ülkenizi, milletinizi, insanınızı çok sevmeniz gerekiyor. Bu vatanın taşını-toprağını, batısını-doğusunu ve kuzeyini-güneyini çok sevmeniz gerekiyor. Çünkü bu vatanın her köşesinde bu millete hizmet etme şerefi size veriliyor. Bu önemli bir paye layık olmak gerekiyor.
Meslek hayatınızda zorluklar yaşadınız mı? Mesleğinizin olumlu veya olumsuz yönleri nelerdir? Bizlerle paylaşır mısınız?
Mesleğimle ilgili zorluk olarak pek fazla anım yok. Çünkü biz bu mesleği seçerken bu millete hizmet etmek için her türlü zorluğa karşı koyabilmek, göğüs germek gerektiğinin bilinciyle karar verdik. Ben şu ana kadar yurt içinde yurt dışında ondan fazla yerde görevlerde bulundum. Çocuklarım her tayin döneminde arkadaşlarından kopuyorlar, okullarından ayrılıyorlar ve bu da onları çok üzüyor, etkiliyor. Büyük kızım ilkokulu 4 ayrı okulda okudu bu da bazen olumsuz etki yapıyor. Belki zorluk olarak bu durum söylenebilir. Manevi tatmini çok yüksek bir meslektir bizimki. Direkt fakire fukaraya, halkımıza hizmet sunmak, onlarla birlikte dertlerine çare olmaya çalışmak, devleti temsil etmek gibi manevi tatmini çok yüksek olumlu yönler var.
Sayın Kaymakamım, günümüz gençliğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Meslek seçimi konusunda gençlerimize ne gibi tavsiyeleriniz olabilir?
Gençlerimize hep tavsiyem okumaları, çok okumaları ve maddenin, teknolojinin esiri olmadan mutlu bir şekilde yaşamalarıdır. Maalesef okumayan bir milletiz. Günümüzde bizleri uyuşturucu kadar, alkol, sigara, terör kadar tehdit eden bir konu da teknoloji bağımlılığıdır. Lütfen kendimizi, çocuklarımızı internet, bilgisayar ve televizyon bağımlısı olmaktan koruyalım, kurtaralım. Meslek seçiminde gençlere tavsiyem sevdikleri, yeteneklerine uygun meslekleri, alanları seçmeliler. Yanlış bir seçim onları hayatları boyunca mutsuz edebilir.
Sayın AKBIYIK bize ilçenizi, kaymakamlık çalışmalarınızı ve sosyal yardımlarınızı anlatabilir misiniz?
Kaymakamlara yaklaşık 240’ın üzerinde kanun, yönetmelik, kısaca mevzuat görev veriyor. Tabi ki ilk vazifemiz, devletimizi, Cumhurbaşkanımızı ve hükümetimizi en iyi şekilde temsil etmektir. Asayiş ve güvenliği sağlamakta kaymakamların en önemli görevlerinden biridir. İlde vali, ilçede kaymakam asayiş ve güvenlikten sorumludur. Kaymakamın önemli görevleri arasında ilçenin gelişmesinde, kalkınmasında ve kamu hizmetlerinin vatandaşa ulaştırılmasından liderlik etmek de vardır. Yardıma muhtaç vatandaşlarımıza ulaşmak ve onların ihtiyaçlarını karşılamak insani ve asli görevlerimizdendir. Kaymakamlığımızda Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı var. Bu vakıf aracılığıyla, fakr-u zaruret içerisindeki bütün muhtaç vatandaşlarımıza ulaşmaya çalışıyoruz. Kaymakamlık personelimiz, vakıf mütevelli heyet üyelerimiz, bu ailelerimizi evlerinde ziyaret ediyorlar. Ben de hemen hemen her akşam bir şehidimizin yakınını veya bir gazimizi ziyaret etmeye çalışıyorum. Ve evlerinde tespit ettiğimiz her türlü isteklerini, taleplerini görev alanımızda olsun olmasın yerine getirmeye çalışıyoruz. Bizler bu millete hizmet etmek için buradayız. Bizim düsturumuz “Halka hizmet Hakk’a hizmettir.” Muhtaç ailelerimize gıda, yakacak, barınma, sağlık, eğitim yardımı, engelli maaşı, asker aile yardımı, dul maaşı, gibi çeşitli yardımlar yapılmaktadır. “Bu mesleğin en güzel tarafı insanlara hizmet ederek onların hayatlarına dokunabilmenizdir.” 2017 yılı içerisinde Şişli ilçemizde, 4 bin 479 kişiye toplam olarak 1 milyon 192 bin 465 liralık yardım yapılmıştır. Bunun içinde gıda yardımından tutun da asker aile yardımına kadar, eğitim, sağlık, eşi vefat eden kadınlara verilen dul maaşı, 2022 sayılı kanun çerçevesinde verilen engelli maaşı gibi çeşitli yardımlar mevcuttur.
Sizce bir kaymakam kontrol edici mi, yoksa üretici bir idareci mi olmalı? Eğer bir kaymakam toplumsal huzur ve mutluluk adına bir görev üstlenecekse sizce bu idealler ne olmalı?
Kaymakam hem kontrol edici, hem de üretici bir yönetici olmak zorundadır. Artık ülkemizde de, dünyada da yönetim anlayışı değişmiştir. Tepeden bakan, sadece hiyerarşiyi önemseyen, her şey devlet için anlayışı ile çalışan vatandaşı, bireyi ihmal eden anlayış değişmiştir. Artık özel sektör gibi düşünen, vatandaş odaklı uzlaşmacı, halk için var olan, onlarla birlikte üreten ve paylaşan bir idareci anlayışı hâkimdir. Sonuç odaklı, saydam, şeffaf hesap verebilir bir yönetim anlayışı hâkimdir. Atalarımızın dediği gibi: “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” bu anlayış bizim için ana kaidedir. Önce insan diyoruz. İdeal bir kaymakam bulunduğu yerde devleti en iyi şekilde temsil etmeli kamu hizmetlerini oradaki vatandaşlara en hızlı etkili ve en az zahmetle, en az bürokrasi ile sunum için çaba göstermelidir. Milletin her türlü derdi ile dertlenmeli ve çözüm aramalıdır. İşine hâkim olmalı ve her zaman insanımıza sevgi ve saygı ile yaklaşmalı ve onlarla diyalog kurmalıdır. En önemlisi “İyi bir idareci makamından, koltuğundan güç alan değil, bulunduğu makama, koltuğa güç katandır.”
Sayın AKBIYIK, biliyorsunuz teknolojilerinin önem kazanması, interneti küresel sistemin kültürel mecrası haline getirmiştir. Sosyal medya ile aranız nasıl, sizce ilçedeki vatandaşlar ile sosyal medya aracılığıyla iletişim kurulup bu şekilde bütünlük güçlendirilebilir mi?
Kesinlikle bir yönetici olarak sosyal medyayı kullanmamız gerekiyor. Biz de sosyal medya aracılığıyla hem çalışmalarımızı halkımız ile paylaşıyoruz hem de onlarla daha yakın ilişki kuruyoruz. Şişli’de yaşayan insanlarımıza, Şişli Kaymakamlığı sitesini ve sosyal medya hesaplarımızı takip etmelerini öneriyorum.
Sosyal projelerde yöneten ile yönetilen arasındaki bağ sizce nasıl olmalı?
Artık yeni yönetim anlayışında, yeni Türkiye’de yöneten ve yönetilen arasındaki bağ çok güçlenmiştir. Çünkü yönetenler bir işi yaparken, bir hizmeti halkımıza sunarken yöneticilerin, ilgili sivil toplum örgütlerinin, yerel yönetimlerin de görüşlerini, vatandaşların katılımlarını almakta ve kurumsal yapılar buna göre oluşturulmaktadır. Adeta birlikte yönetim sergilenmektedir. Biz buna yönetişim diyoruz. Toplum adeta ağlar ile yönetilmektedir. Buna da ağ yönetişimi diyoruz. Çok aktörlü, çok katılımlı, vatandaş odaklı kamu yararı gözeten, bir yönetim anlayışıdır. Son olarak şunu söylemek isterim kaymakamlık profesyonel yöneticiliktir, sevgi, fedakârlık işidir. Bir sevdadır diyebiliriz. Bu sevda kökünü vatan-millet sevdasından alır. Şuna inanıyoruz “Fertler ölür milletler yaşar.” Her şey bu asil milletin gelecekte huzur ve güven içinde hak ettiği yeri alması, bulmasıdır. Mülki idare amirlerimiz gerektiği zaman şehit olarak canı ile bu millete en üstün hizmetler yapmıştır. Milli şehit Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’i, Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk bunun en güzel örnekleridir. Allah tüm şehitlerimize rahmet etsin. Bu meslek kutsal bir meslektir, yöneticilik peygamber mesleğidir.
İleriki yıllarda bürokraside ne gibi hedefleriniz var? Siyasetle ilgileniyor musunuz? Ya da sonraki dönemlerde siyasete atılmayı düşünür müsünüz?
Vatanıma ve milletime hizmet etmek benim için en kutsal olandır. Tabiî ki daha üst yöneticilikler bürokrasi içerisinde de olabilir. Mülki idare, kaymakamlık profesyonel yöneticilik mesleğidir. Bugün devlet kademelerinde, birçok bakanlıkta kaymakamlıklardan gelme mülki idare kökenli üst düzey yönetici bulunmaktadır. Marifet iltifata tabidir. Ben almış olduğum eğitim gereği kamu yönetimi, ekonomi, güvenlik, siyaset gibi birçok alanla akademik olarak da ilgileniyorum. Valilik gibi üst düzey yöneticilik her kaymakamın mutlaka idealinde vardır. Ancak ileride ne olur onu bilemiyorum. Siyaset yapmak farklı bir şey, şu anda siyaset yapmak gibi bir düşüncem yok.