Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili ve Elazığ Milletvekili adayı Gürsel Erol, seçim çalışmaları kapsamında Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyetini (FHGC) ziyaret etti.
CHP Tunceli Milletvekili ve Elazığ Milletvekili adayı Gürsel Erol, FHGC’yi ziyaret etti. Ziyarette Cemiyet Başkanı Semih Erdem ve yönetim kurulu üyelerinden bilgi alan Erol, seçim çalışmaları hakkında da bilgi verdi. Ziyarette konuşan Erol," Bu süreçte zaman zaman bizi kavganın, çatışmanın ve karşılıklı atışmanın içine çekmek isteyecekler. Bunun birkaç defa çabasını paylaşımlarını gördük. Biz muhatap olmadık. Ben kavga adamı değilim. Ben uzlaşma adamıyım. Ben hizmet adamıyım. Bu kente hizmet etmek istiyorum"dedi.
Diğer adaylarla siyasetten rakip olduklarını belirten Milletvekili Gürsel Erol, “Birbirimizi düşman olarak görüp öteleştirirsek, bu zamana kadar ülkeye zarar verdiği gibi bundan sonra da zarar verir. Ülkemiz hiç hoş olmayan koşullar altında 1984 yılından 2018 yılına kadar kamu bütçesinden terör ile mücadeleye yalnızca 1 buçuk trilyon dolar para harcadı. Bizim iç ve dış borcumuzun kamu ve özel sektör borcumuz 453 milyar dolar. Bütçemiz 851 milyar dolar. Bu yalnızca kamu bütçesine harcadığımız paradır. Bide özel sektörün iş kaybını hesapladığınız zaman 2 trilyon dolar terörle mücadeleye para harcamışız” ifadelerini kullandı.
"Bu toprakların bütünlüğü siyasetçinin önceliği olmalıdır"
34 yıllık süre içerisinde 6 cumhurbaşkanı ve 11 başbakanın değiştiğini aktaran Milletvekili Erol, “Yine bu süre içerisinde 12 genelkurmay başkanı, 21 hükümet, 24 içişleri bakanı değişmiş. Tüm partiler dönem dönem iktidar olmuşlar. Terör meselesini biz çözeceğiz demişler. Fakat şuanda ülkenin yine öncelikli sorunu. Uluslararası güçlerin NATO süreciyle birlikte bu ülkede her zaman hem insan kaynaklarını tüketmeye yönelik hem de ekonomik gelirlerimizi harcanmasına yönelik sürekli planlar olmuştur. Bizim bu süreçten sonra birbirimizi kötülemek yerine birbirimizin farklılığını anlatarak, düşüncelerimiz paylaşarak, ortak değerlerde buluşarak, ülkenin değerlerine sahip çıkarak birlikte olma mecburiyetimiz var. Suriye’de, Irak’ta bir iç savaş çıktığı zaman yada İran’da bir sorun çıktığı zaman sığınma yeri Türkiye’dir. Bizim ne gidecek yerimiz nede terk edecek vatanımız var. Hepimiz bu topraklarda yaşayacağız. Bu toprakların üniter devlet yapısı, birliği ve bütünlüğü bir siyasetçinin önceliği olmalıdır. Birbirimizi eleştirirken biraz insaflı olmalıyız” diye konuştu.
"Ben kavga adamı değilim, hizmet adamıyım"
Yarın parlamentoda diğer aday vekillerle görev yapabileceklerini anımsatan Erol, “Yüz yüze bakacağız. Aynı kentin milletvekilleri olacağız. Sorunları gündeme getireceğiz. Gelin birbirimizle tartışmak yerine konuşarak bu kentin uzun ve kısa vadeli planlarını konuşalım. Ortak vadeli çözüm bulalım. Yani birlikte ne yapabiliriz. Senin yaptığın kötü, benim yaptığım iyi, tartışmak yerine bugüne kadar yapılanlar yapılmış ve iyi, kötü tartışmayalım. Bundan sonra ne yapabiliriz. Bu sorunları nasıl çözebiliriz bir arayış içerisindeyim. Bu siyasetin bir kötü yanı var. İnsanlar koltuklarını korumak için ne hatır ne gönül ilişkilerini tanımıyor. Gerçeklerle hareket etmiyor. Yani kendi koltuğumu koruyayım bana bağlı iradeye karşı bağlılığımı koruyayım. Onlara mahcup olmayayım diye böyle bir davranış içine giriyorlar. Oysaki bir milletvekili ve siyasetçinin önce bağlılığı vatana, milletine ve devletinedir. Ben böyle bakan bir siyasetçiyim. Bu süreçte zaman zaman bizi kavganın, çatışmanın ve karşılıklı atışmanın içine çekmek isteyecekler. Bunun birkaç defa çabasını paylaşımlarını gördük. Biz muhatap olmadık. Ben kavga adamı değilim. Ben uzlaşma adamıyım. Ben hizmet adamıyım. Bu kente hizmet etmek istiyorum. Fakirlere fukaralara sahip çıkmak istiyorum. Kimsesizlerin kimsesizi olmak istiyorum. Kimsenin gündeme getiremediği sorunları gündeme getirmek istiyorum. Amacımız gayretimiz bu”diyerek sözlerini tamamladı.