TSK’da artan intihar olaylarının basın ve medya da geniş yer almasıyla harekete gecen TSK, intihar olayları ile ilgili alınan tedbirler ve nedenleri ile birlikte istatistik bilgilerini kamuoyu ile paylaştığını bir önceki ‘’İntiharın merkezinde astlar’’ konulu yazımda sizlerle paylaşmıştım.
MSB Bakanı İsmet Yılmaz, TSK’da durmak bilmeyen intiharlara yönelik eleştirileri cevaplamak adına yaptığı açıklamasında;
‘’Türk toplumunun içinde ne gibi bir hastalık varsa bilin ki aynı hastalık TSK içinde de vardır. Çünkü milletinin bir parçası. TÜİK’in Türkiye geneline ilişkin yayınladığı intihar istatistikleri incelendiğinde, ülke genelindeki intihar eğilimi ve davranışlarının, yaş grubu, eğitim seviyesi, coğrafi bölge, il dağılımı gibi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ayrılmaz bir parçası olan TSK’ya da taşındığı görülmektedir.
İntihar davranışı açısından TSK personelinde, benzer yaş ve cinsiyet grupları açısından sivil örneklerden daha farklı bir epidemilojik veri bulunmamaktadır. Türkiye genelinde intihar eden 20-24 yaş aralığı, en fazla intiharın meydana geldiği yaş aralıklarından biri olduğu, askerlik hizmetinin de bu yaş grubunda yapılması nedeniyle intihar davranışının askeri ortama taşınabileceği değerlendirilmektedir. Bu kapsamda yıllara bağlı olarak son 10 yılda intihar oranlarında yüz binde 32'den yüz binde 15'e azalma söz konusudur.
Bulaşıcı olduğu bilimsel olarak kanıtlanan intiharların, günümüzdeki iletişim ve haberleşme imkânları göz önünde alındığında toplumun diğer kesimleri tarafından süratle öğrenilmesi, etkilenmesi söz konusudur. Bu durum, TSK'yı olduğu kadar ülke geneli için de intihar bulaşıcılığı riskini artırmaktadır. İntihar bulaşıcılığına engel olmak amacıyla intihar ve intihar olaylarının medyada yer alması konusunda dikkatli olunması gerektiği değerlendirilmektedir.'' İfadesi yer aldı.
Ancak TSK da askerlik yükümlülerinin dışında, istihdam edilmek üzere tam teşekküllü Askeri Hastanelerde ince elenip sık dokunarak ‘’askeri öğrenci olur’’ sağlık raporu ile alınan muvazzaf subay, astsubay ve uzman personel, ne oluyor da bunalıma giriyor, intihara teşebbüs ediyor.
Özellikle son günlerde artan astsubay intiharları, TEMAD’a göre ekonomik nedenler, mobing, keyfi uygulamalar, eşitsizlik, umutsuzluk ve geleceğe olan güvensizlik astsubayları bunaltıyor ve de intiharı tetikliyor.
Yazarken son olsun dediğim boğazımın düğümlendiği TSK’nin çeşitli kademelerinde görev yapmış 2012 atamalarında Bitlis-Tatvan Askeri Hastanesine sağlıklı ve mutlu bir şekilde atanan 25 yıllık hizmeti olan iki gün önce intihar edip yaşamına son veren, Astsubay Naci DEMİR;
Vefatından kısa bir süre önce arayarak sıkıntılı olduğunu kendisinin atama gördüğünü Asker Hastanesinden alınarak kışlada farklı bir yerde görevlendirildiğini, yaşadığı sıkıntıları kaleme almam için bana yazacağını ifade etmişti.
Her olayda olduğu gibi mutlaka ki idari ve adli soruşturma yapılacaktır. Ateş düştüğü yeri yakıyor, benimki sıcak olsun kiminki yanarsa yansın misali…
Cevap bekleyen araştırılması gereken esas konu sistemin sorgulanması, sağlıklı şekilde istihdam edilen muvazzaf personelin sistem içerisinde yaşadıkları, intiharın eşiğine sürükleyen çıkmazlar kişilerin keyfiyet uygulamaları ve temel nedenleri nelerdir?
Alınan tedbirlerin içerisinde toplam kalite yönetimi, kalite çemberi, can dostu gibi moral ve motivasyona yönelik faaliyetlerin denetlemelere yönelik kâğıt üzerinde olmaktan öteye gitmediği gün gibi ortadadır.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, her askerlik yükümlüsü, askerlik hizmetini yaparken TSK içerisinde ast konumunda olan personelin ne kadar ağır görev ve sorumluluk üstlendikleri bilinmektedir.
Aylardır sosyal medya da haksızlığa uğradıklarını özlük haklarının iyileştirilmediğini yüksek perdeden seslendiren emekli ve muvazzaf astsubaylar sorunlarına yetkililer tarafından olumlu veya olumsuz cevap alamadıklarını ifade etmektedirler.
Eş ve çocukları ile yaklaşık bir milyon çalışan ve emekli personelin sorunları, talepleri, artan intihar olayları ile ilgili konular kurum görüşünden ziyade TBMM tarafından kurulacak komisyon tarafından araştırılıp muhatapları dinlenmelidir.
Yetkililerin TSK’nin disiplin, moral ve motivasyonu açısından yaşanan sorunların yakın zamanda çözüme kavuşturulacağını vatandaş olarak umut ediyorum.
MSB Bakanı İsmet Yılmaz, TSK’da durmak bilmeyen intiharlara yönelik eleştirileri cevaplamak adına yaptığı açıklamasında;
‘’Türk toplumunun içinde ne gibi bir hastalık varsa bilin ki aynı hastalık TSK içinde de vardır. Çünkü milletinin bir parçası. TÜİK’in Türkiye geneline ilişkin yayınladığı intihar istatistikleri incelendiğinde, ülke genelindeki intihar eğilimi ve davranışlarının, yaş grubu, eğitim seviyesi, coğrafi bölge, il dağılımı gibi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ayrılmaz bir parçası olan TSK’ya da taşındığı görülmektedir.
İntihar davranışı açısından TSK personelinde, benzer yaş ve cinsiyet grupları açısından sivil örneklerden daha farklı bir epidemilojik veri bulunmamaktadır. Türkiye genelinde intihar eden 20-24 yaş aralığı, en fazla intiharın meydana geldiği yaş aralıklarından biri olduğu, askerlik hizmetinin de bu yaş grubunda yapılması nedeniyle intihar davranışının askeri ortama taşınabileceği değerlendirilmektedir. Bu kapsamda yıllara bağlı olarak son 10 yılda intihar oranlarında yüz binde 32'den yüz binde 15'e azalma söz konusudur.
Bulaşıcı olduğu bilimsel olarak kanıtlanan intiharların, günümüzdeki iletişim ve haberleşme imkânları göz önünde alındığında toplumun diğer kesimleri tarafından süratle öğrenilmesi, etkilenmesi söz konusudur. Bu durum, TSK'yı olduğu kadar ülke geneli için de intihar bulaşıcılığı riskini artırmaktadır. İntihar bulaşıcılığına engel olmak amacıyla intihar ve intihar olaylarının medyada yer alması konusunda dikkatli olunması gerektiği değerlendirilmektedir.'' İfadesi yer aldı.
Ancak TSK da askerlik yükümlülerinin dışında, istihdam edilmek üzere tam teşekküllü Askeri Hastanelerde ince elenip sık dokunarak ‘’askeri öğrenci olur’’ sağlık raporu ile alınan muvazzaf subay, astsubay ve uzman personel, ne oluyor da bunalıma giriyor, intihara teşebbüs ediyor.
Özellikle son günlerde artan astsubay intiharları, TEMAD’a göre ekonomik nedenler, mobing, keyfi uygulamalar, eşitsizlik, umutsuzluk ve geleceğe olan güvensizlik astsubayları bunaltıyor ve de intiharı tetikliyor.
Yazarken son olsun dediğim boğazımın düğümlendiği TSK’nin çeşitli kademelerinde görev yapmış 2012 atamalarında Bitlis-Tatvan Askeri Hastanesine sağlıklı ve mutlu bir şekilde atanan 25 yıllık hizmeti olan iki gün önce intihar edip yaşamına son veren, Astsubay Naci DEMİR;
Vefatından kısa bir süre önce arayarak sıkıntılı olduğunu kendisinin atama gördüğünü Asker Hastanesinden alınarak kışlada farklı bir yerde görevlendirildiğini, yaşadığı sıkıntıları kaleme almam için bana yazacağını ifade etmişti.
Her olayda olduğu gibi mutlaka ki idari ve adli soruşturma yapılacaktır. Ateş düştüğü yeri yakıyor, benimki sıcak olsun kiminki yanarsa yansın misali…
Cevap bekleyen araştırılması gereken esas konu sistemin sorgulanması, sağlıklı şekilde istihdam edilen muvazzaf personelin sistem içerisinde yaşadıkları, intiharın eşiğine sürükleyen çıkmazlar kişilerin keyfiyet uygulamaları ve temel nedenleri nelerdir?
Alınan tedbirlerin içerisinde toplam kalite yönetimi, kalite çemberi, can dostu gibi moral ve motivasyona yönelik faaliyetlerin denetlemelere yönelik kâğıt üzerinde olmaktan öteye gitmediği gün gibi ortadadır.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, her askerlik yükümlüsü, askerlik hizmetini yaparken TSK içerisinde ast konumunda olan personelin ne kadar ağır görev ve sorumluluk üstlendikleri bilinmektedir.
Aylardır sosyal medya da haksızlığa uğradıklarını özlük haklarının iyileştirilmediğini yüksek perdeden seslendiren emekli ve muvazzaf astsubaylar sorunlarına yetkililer tarafından olumlu veya olumsuz cevap alamadıklarını ifade etmektedirler.
Eş ve çocukları ile yaklaşık bir milyon çalışan ve emekli personelin sorunları, talepleri, artan intihar olayları ile ilgili konular kurum görüşünden ziyade TBMM tarafından kurulacak komisyon tarafından araştırılıp muhatapları dinlenmelidir.
Yetkililerin TSK’nin disiplin, moral ve motivasyonu açısından yaşanan sorunların yakın zamanda çözüme kavuşturulacağını vatandaş olarak umut ediyorum.