Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan resepsiyonda Cumhuriyetin 100. yılı sinevizyon gösterimi yapıldı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı okundu. Mesajın okunması sonrasında Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.
Vali Aydoğdu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Cumhuriyet'imizin kuruluşunun 100. yılında, bu tarihi topraklarda, şanlı Erzincan'ımızda sizlerle bir arada olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Cumhuriyetin ilanının yüzüncü yılında, kahramanlıkla dolu İstiklal Harbi'nin tüm kahramanlarını, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, rahmetle ve minnetle anıyorum.
Tarihin her döneminde vatan topraklarını korumak, bayrağımızı göklerde dalgalandırmak için canını feda eden Malazgirt'ten bu yana tüm kahramanlarımızı rahmet ve şükranla yâd ediyorum.
Görkemli bir asrı geride bırakırken, bugün halkın iradesinin egemen kılındığı, "insanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesiyle güçlenen Türkiye'nin yeniden doğuşunun sembolüdür. Bu kutlu yürüyüşümüz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aydınlattığı yolda kararlılıkla devam etmektedir.
Cumhuriyet Bayramı, bir asır önce yaktığımız bağımsızlık meşalesinin hiç sönmeden, tüm dünyaya Türkiye'nin çağdaş yüzünü gösterdiği bir dönemin işaretidir. Birlik ve beraberlik içerisinde yürüdüğümüz bu yolda, geleceğe umutla bakmanın ve zorlukların üstesinden gelmenin hazzını ve mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz.
Cumhuriyetimiz, bağımsızlık ateşinin küllerinden, milletimizin birlik, beraberlik ve kararlılığıyla doğmuş bir harekettir. Her türlü zorluğa, engellemeye, iç ve dış tehditlere rağmen dimdik ayakta durmuş, aziz milletimizi daha ileriye taşımak için bir adım bile geri atmamıştır.
İkinci yüzyılımızda, bilimsel ve teknik alandaki atılımlarla, Türkiye'nin uluslararası arenada elde edeceği başarıları hayal ederken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini hatırlayarak ilerlemeliyiz: "Türk milletinin tabiat ve âdetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir." Bu sözler, geleceğin daha aydınlık, daha başarılı ve daha müreffeh Türkiye'si için bize rehber olacaktır.
Yeni yüzyılda da, bize emanet edilen Cumhuriyeti, daha da güçlendirerek gelecek nesillere aktarmak için birbirimize her zamankinden daha fazla kenetlenmeliyiz. Türkiye, ikinci yüzyılında da demokrasi ışığında, tüm dünyaya örnek olacak başarılara inşallah imza atacaktır.
Fırtınalı denizlerde bile rotasını kaybetmeyen aziz milletimiz, her daim vatanına ve bayrağına sıkı sıkıya bağlı kalarak, tüm zorlukların üstesinden gelecektir. Mehmet Akif Ersoy'un "top bile sindiremez" dediği bu yürekli millet, yeni yüzyılda da tüm engelleri aşacak, tüm düşmanlarına göğüs gerecektir.
Mehmet Akif Ersoy'un deyişiyle "Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar"ın günümüzde tezahürleri ülkemiz üzerinde oynadığı oyunları aklı selim olarak görecek ve bunlarla mücadele etmek için bilimin ışığında hep beraber hareket edeceğiz.
Cumhuriyet; medeniyet demektir. Cumhuriyet özgürlüktür. Cumhuriyet dik durmaktır. Cumhuriyet mücadeledir. Cumhuriyet hayattır. Cumhuriyet halkçılıktır. Cumhuriyet kardeşliktir. Cumhuriyet dinini inancını özgürce yaşamaktır. Cumhuriyet nefes almaktır. Cumhuriyet dağdır, denizdir, ormandır. Cumhuriyet gökteki ay yıldızdır. Cumhuriyet Fırat'tır, Dicle'dir, Çoruh'tur, Kızılırmak'tır. Cumhuriyet Sakarya, Dumlupınar'dır. Cumhuriyet her zaman nefes almaktır. Al bayrağın altında yaşamaktır. Bu vesile ile Cumhuriyetimizin 100 yılını kutluyor nice 100 yıllara Türkiye'm diyorum."
Konuşmanın ardından protokol üyeleri tarafından 100. yıl pastası kesildi. Canlı müzik dinletisinin de gerçekleştirildiği resepsiyon fotoğraf çekimi ve havai fişek gösterisinin ardından sona erdi.