Bitişik ve nizamlı, kale kent görünümünde estetik yapıları ile dünyada benzeri olmayan bir özellikte olan Balaban Mahallesinin bu özelliğinden dolayı Tarihi Kentler Birliğine 50. sırada üyeliği kabul edilmişti. Kerpiç yapılaşmanın yoğun olduğu mahallede yaklaşık 5 asırdır ayakta duran yapılar şimdilerde birer birer yıkılıyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Balaban Mahalle Muhtarı Cemal Çelebi Balaban’ın kentsel sit alanı ilan edilip bir bütün olarak korunması gerektiğini ifade ederek bunun tarihsel bir sorumluluk olduğunu söyledi.
Muhtar Çelebi, “Tarihi Kerpiç mimarisi ile ünlü Balaban Evleri dünyada kerpiç mimariye örnek gösterilecek müstesna bir özelliktedir. Bitişik nizamlı, kale kent görünümünde estetik yapıları ile dünyada benzeri olmayan bir özelliktedir. Bu özelliğinden dolayı Tarihi Kentler Birliğine 50. sırada üyeliği kabul edilmiş bir yöredir. Kerpiç mimarisi açısından Türkiye’nin önemli bir zenginliği olduğu akademisyen ve sanat tarihçiler tarafından ifade edilmektedir. İstanbul Teknik Üniversitesi geçtiğimiz yıl kapsamlı bir çalışma ile bu yapıların envanterini çıkararak bir kitap yayına sundu. Bu kitabı kaleme alan İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Kutgün Eyüpgiller ‘Balaban Türkiye’de Kerpiç Mimarinin başkentidir. Güney Amerika’da Santefe Kasabası ve Türkiye’de Darende Balaban yöresi Kerpiç mimaride dünyanın en önemli yerlerindendir. Amerika Santefe kenti korunup markalaşırken Balaban günden güne eriyor. Balaban kentsel sit alanı ilan edilip bir bütün olarak korunmalıdır. Bu tarihsel bir sorumluluktur. Keşke yıllar önce bu çalışma gerçekleşseydi. Devlet el atıp kültürel mirasa sahip çıkmalıdır’ diyerek konuyu özetliyor” diye konuştu.
Öte yandan, yöre halkı da bu sahipsizliğe üzülerek tarihe sahip çıkılması konusunda yetkililere serzenişte bulundu.