Cezaevinde, madde bağımlılığı semineri

Cezaevinde, madde bağımlılığı semineri
Elazığ'da mahkumlara yönelik 'Uyuşturucu ve Madde Bağımlılığı'semineri verildi.Elazığ T Tipi Ceza İnfaz Kurumu tarafından, hükümlü ve tutuklulara yönelik gerçekleştirilen sosyal kültürel ve eğitsel faaliyetler kapsamında düzenlenen...

Elazığ’da mahkumlara yönelik ’Uyuşturucu ve Madde Bağımlılığı’semineri verildi.

Elazığ T Tipi Ceza İnfaz Kurumu tarafından, hükümlü ve tutuklulara yönelik gerçekleştirilen sosyal kültürel ve eğitsel faaliyetler kapsamında düzenlenen seminerler devam ediyor. Son olarak Medical Park Elazığ Hastanesi Kurumsal İletişim Müdürü Esin Yamaç Erten ve Psikolog Çağla Gül’ün katılımıyla "Uyuşturucu ve Madde Bağımlılığı” semineri verildi.

Uyuşturucu maddenin tanımını yapan ve zararlı etkileri bilindiği halde sürekli alma isteğinin engellenememesine uyuşturucu madde bağımlılığı denildiğini ifade eden Medical Park Elazığ Hastanesi Psikologu Çağla Gül," Dünyada hızla alkol ve uyuşturucu madde alım oranları artmakta, maddeye başlama yaşları ise tüyler ürpertici bir şekilde gittikçe düşmektedir. Kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal hayatını yok eden, insanı insan olmaktan çıkaran uyuşturucu maddelerle mücadele etmek, geleceğimiz olan çocuklarımızı bu maddelerden korumak ancak iyi bir koruyucu halk sağlığı yaklaşımıyla olabilecektir. Ancak koruyamadığımız ve bir şekilde maddeyle karşılaşmış kişilerin maddeden kurtarılması için iyi bir psikiyatrik tedavi protokolünün olması zorunludur"dedi.

Bağımlıların maddeden kurtulabileceğine dikkat çeken Psikolog Gül," Öncelikle biz sağlıkçıların inanması gerekmektedir. Madde tedavisini ya tutarsa mantığıyla karşılamak ve kişilere bu mantıkla yaklaşmak tabii ki başarı şansını daha baştan azaltacaktır. Haliyle psikiyatr, psikolog, sosyal hizmet uzmanları, rehber öğretmenler, aileler, yakın arkadaşlar ve bağımlı kişiler işbirliği içinde olmalı, bir ekip çalışması halinde sorunun üzerine gitmelidir. Bağımlılık madde kullanımı sorunu içinde önemli bir kavramdır. Uyuşturucu madde tanımında bile bağımlılık kavramı kullanılır. Bunlar bağımlılık yapıcı maddelerdir. Bu nedenle bağımlılığın çok iyi bilinmesi ve anlaşılması gerekir"diyerek konuştu.

"Bağımlılık madde kullanımın kaçınılmaz sonucudur"

Bağımlılığı tehlikeli kullanımdan ayırmak gerektiğine de dikkat çeken Gül," Tehlikeli kullanım, madde kullanımının kişinin kendine, hayatına ve çevresine zarar vermesidir. Bunlar içinde çeşitli zararlar sayılabilir. Madde kullanımına bağlı olarak kişi işine gitmez, okula devam etmez, işinde başarısızlıklar ortaya çıkar, ailesini ve çocuklarını ihmal eder ya da bedeninde fiziksel bozulmalar olur. Bağımlıların büyük çoğunluğu kontrol edebileceği inancı ile madde kullanmaya başlar. Hiçbir zaman bağımlı olabileceğini düşünmez. Amaç ara sıra kullanmaktır. Ancak sonuçta kişi bağımlı hale gelir. Bağımlılık madde kullanımının kaçınılmaz sonucudur. Bağımlılık uzun zaman ruhsal ve fiziksel bağımlılık olarak ikiye ayrılmıştır. Fiziksel bağımlılık, maddenin varlığına karşı duyulan fizyolojik bir istektir. Beden uyuşturucu maddeye karşı bir adaptasyon geliştirir. Madde alınmadığı zaman, ortaya bazı belirtiler çıkar. Bedenin bulduğu fizyolojik adaptasyon bozulmuştur. Kendini yeni duruma göre ayarlamak zorundadır. İşte bu dönemde belirtiler gözlenir. Ruhsal bağımlılık ise alışkanlık, itiyat gibi diğer bazı terimler ile de açıklanır. Kişinin duygusal ya da kişilik yapısı gereği, gereksinimlerini tatmin etme, gidermek amacı ile o maddeye düşkünlüğü biçiminde tanımlanabilir.Günümüzde bu iki tanım birbirinden ayrılmamaktır. Çünkü, kişide hem ruhsal, hem de fiziksel bağımlılık aynı anda görülebilir. Pratikte de bunun bir yararı yoktur. Fiziksel bağımlılık kısa bir süre içinde sonlanabilir. Ancak asıl sorun ruhsal bağımlılığın sonlandırılmasıdır. Bu daha uzun bir süreç ve çaba gerektiren bir durumdur"diyerek bilgi verdi.

Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir