Elazığ'da yaşayan 2 çocuk ve 4 torun sahibi 70 yaşındaki Nurten Yurttaş, bu yıl katıldığı Yükseköğretim Kurumları Sınavını kazanarak hem üniversite hayalini gerçekleştirmenin hem de gençlere örnek olmanın mutluluğunu yaşadı. İlkokul, ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirip diploma aldıktan yıllar sonra bu yıl girdiği üniversite sınavını kazanarak Fırat Üniversitesi İdari ve İktisadi Bilimler Fakültesi iktisat bölümüne kayıt yaptıran 70'lik Nurten Yurttaş, eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte fakültesinin yolunu tuttu. Alkışlarla karşılanan üniversitenin en yaşlı öğrencisi Yurttaş, eğitimin ilk gününde torunu yaşlardaki öğrencilerle aynı sırayı paylaşmanın heyecanını yaşadı. Oğlunun indirdiği videoları izleyerek girdiği sınavı kazandığını ve anne baba baskısıyla başarının gelmediğine dikkat çeken Yurttaş, "Hepsi benim torunlarım" dediği sınıf arkadaşlarıyla birlikte 4 sene sonunda mezun olmayı hedefliyor.
"Benim İçimde Ukde Kalmıştı, Hep Başarmak İstedim Ve Başardım"
Üniversiteyi kazanmanın mutluluğu içerisinde olduğunu belirten Nurten Yurttaş, "Öncelikle bize bu imkanı sağladıkları için devlet büyüklerimize teşekkür ederim. Üniversiteyi okumak, benim içimde ukde kalmıştı. Hep başarmak istedim ve başardım. Çok mutluyum, iktisat bölümünü kazandığım için daha da mutluyum. Sınava ise oğlumun indirdiği videolar izleyerek, dinleyerek kazandım. Oğlumun indirdiği videolardaki dersleri dinlemeden hiç uyumadım. Ne kadar yorgun olursam olayım dinledim öyle uyudum. İki çocuğum var, biri 50, diğeri ise 40 yaşında" dedi.
Başarılı olabilmek için inanmak gerektiğini dile getiren Yurttaş, "Örnek olmaya çalıştım. İsteyen başarır. Önce kalben isteyeceksin ki başarılı olabilesin. Anne ve baba baskısıyla olmaz, kendin isteyeceksin. Ortaokul ve liseyi dışarıdan okuyarak bitirdim. Yaşım büyük olduğu için önceden bitirdim. Üniversiteyi okumak bu zamana kısmetmiş. Öğrenciler ile aram çok iyi ve hepsi benim torunlarım. Hepsinin başarılı olacağına da inanıyorum" şeklinde konuştu.
Nurten Yurttaş'ın sıra arkadaşı aynı zamanda sınıfın yaşça en küçüğü Cemresu Dursun ise, "İstanbul'dan geldim. Nurten teyze, sınıfın en büyüğü ve ben de en küçüğüyüm. Kendisiyle iyi anlaşıyoruz ve aynı sıradayız. Elimizden geldiğince de yardımcı olmaya çalışıyoruz. Nurten teyzenin bu başarısı, ben ve bir çok gence azim örneği oluyor" ifadelerini kullandı.
42 yıldır gönüllü olarak fakülte sekreterliği yapan Mehmet Cabir Bingöl de, "Bu yaşta bu azimle gelen öğrencilerimiz bizim için çok kıymetlidir. İlk defa bu yaşta bir öğrenci görüyorum. Yaşı büyük ama azmi ve enerjisi çok fazla" dedi.