Elazığ'da ikamet eden 1 çocuk annesi Hatice Türkan, ekmek yerken yaşadığı yutkunma ve ağrı rahatsızlıkları sonrası hastaneye başvurdu. Yemek yiyememe ile başlayan ve su içememeye kadar ilerleyen şikayetleri nedeniyle birçok kez hastaneye giden ancak hastalığına teşhis konulamayan 45 yaşındaki Hatice Türkan, son olarak Elazığ'da özel bir hastaneye başvurdu. Burada Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Böyük ve ekibi tarafından tetkikleri yapılan Türkan'a halk dilinde yemek borusu kanseri olarak bilinen "Özefagus Kanseri" tanısı konuldu. Araştırmalara göre 100 binde bir görülen ve milyonda bir ameliyata gerek duyulan hastalık yüzünden sağlıklı yiyip içemeyen Türkan, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Böyük ve ekibi tarafından ameliyata alındı. İlk olarak beslenmesini sağlamak amacıyla hastanın bağırsağına tüp takılarak "beslenme jejunostomisi" olarak bilinen cerrahi bir işlem gerçekleştirildi. Yaklaşık bir ay bu tüp ile beslenen Türkan'ın, başarılı geçen bir ameliyat ile midesinin bir kısmı ve tümör ile birlikte yemek borusu alındı. Geri kalan mide dokusundan yemek borusu yapıldı. Genç kadın hasta, Prof. Dr. Böyük ve ekibi tarafından hem karın boşluğundan hem de göğüs kafesinden gerçekleştirilen başarılı bir ameliyatın ardından sağlığına kavuştu. Yaklaşık 4 buçuk aydır bu hastalık ile boğuşan Türkan, aylar sonra ilk kez doyasıya sağlıklı şekilde su içip yemek yiyebilmenin sevincini yaşadı.
'Su Bile İçemiyordum'
Yutma şikayeti ile hastaneye başvurduğunu dile getiren Hatice Türkan, "Haziran ayında yemek yerken yutmakta zorluk çektim. Hastaneye başvurdum ve Kulak Burun Boğaz bölümüne gittim. İki defa gitmeme rağmen sorun çözülmedi. Tekrardan yemek boğazımda kalınca yine gittim. İlk başlarda ekmek yerken boğazımda kalıyordu, su içerek yutuyordum. Sonrasında ekmek türünü yiyemedim. Bu sefer tavuk yemeğini yerken boğazımda kaldı ve iş yerimdeki patronum beni acile götürünce endoskopi yapıldı. Endoskopi ile yemek borusu kanseri olduğum saptandı. Yemek yiyip de zorluk çekenler var ise mutlaka bir endoskopi yapmalarını tavsiye ederim. Çünkü ben başta gitseydim belki de sürecim bu kadar uzamayacaktı. Şu an çok iyiyim. Bu hastaneye başvurdum ve Abdullah hoca ile görüştük. Hocamız, ameliyat tavsiye etti. Su ve taneli çorbaları bile içermiyordum çok şükür iyiyim" dedi.
'Tümör, Yemek Borusunu Tamamen Tıkamış Ve Hiçbir Şey Yiyip İçermiyordu'
Cerrahi pratiğinde majör bir ameliyat gerçekleştirdiklerini ifade eden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Böyük ise "Hastamız, yemek borusu tümörü nedeniyle takip ettiğimiz bir hasta. Hasta, bize müracaat ettiğinde yemek borusundaki tümörü, yemek borusunu tamamen tıkamış ve hiçbir şey yiyip içermiyordu. Beslenemeyen, su dahi yutamayan bir hastamız. Beslenmesi problemli olduğu için biz ilk önce besleme amaçlı hastamızın bağırsağına beslenme tüpü koyduk. Hastamızı yaklaşık 1 ay besledikten sonra da ameliyata hazır getirdik ve hastamızı ameliyat ettik. Ameliyatta midenin bir kısmını ve yemek borusunun tümünü tümörle beraber çıkardık, daha sonra geriye kalan mide dokusunda yemek borusu yaparak hastamızın ameliyatını sonuçlandırdık. Ameliyatta ve sonrasında herhangi bir olumsuz durum yaşamadık. Hastamız şuanda gayet iyi durumda ve beslenmesi de normal. Hastamızı artı katı gıdalarla da besliyoruz. Şu noktada dikkatli olmak lazım, yutma problemi olan kişilerin mutlaka hekime başvurmaları lazım. Bu hastalık için en önemli tanı aracı ise endoskopik incelemelerdir" şeklinde konuştu.