Değerli Okurlarım, İnsanın en kıymetli sermayesi ömürdür. Bu sermayeden yarın akşam bir yıl daha eksilecektir. Ve bizler bir yıl daha yaşlanacağız.
Şüphesiz aylar ve yıllar, günler ve geceler ameller için birer vakittir. Bu vakitler, içine koyduğumuz amellerimize şahit olarak gitmektedir. Yeni bir yıla girerken, geride bıraktığımız bir yıl, bize maddi ve manevi anlamda ne kazandırdı. Gelecek yıldan beklentilerimiz ne olacaktır. Bunun muhasebesini yapmaya çalışmalıyız.
İslam dininde Noel ve yılbaşı kutlaması diye bir şey olmadığı gibi, kutlayanlara benzemekte yoktur. Noel baba, hindi yemeği, çam ağacı hurafesi, şampanya patlatma, milli piyango ve tam saat 24 00'ün bitimindeki bağrışmalar haramdır, günahtır. Yapılan araştırmalarda yılbaşı gecesinde içilen içki, bir yılda içilen içkiden daha fazladır. Bu gecede işlenen günahlar bir yılda işlenen günahlardan daha fazladır.
Yeni bir yıla Allah’ın haram kıldığı içki, kumar ve meşru olmayan eğlenceyle mi gireceğiz? 2012 yılının ülkemiz ve bütün İslam âlemi için huzur, emniyet ve refah yılı olmasını Allah’a isyan ederek mi temenni edeceğiz? Kim gibi olmak istiyoruz? Neden bu yıl başıyı kutluyoruz? Kâfirlerin Müslümanlara benzemek için hicri yılbaşımızı kutladıklarını gördünüz mü?
Yüce Allah şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir guruba uyarsanız imanınızdan sonra sizi yeniden inkârcılığa sevkederler.” (Ali-İmran,100) “Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır.” (Maide,51)
“Zalimlere en ufak bir meyil göstermeyin, yoksa size ateş dokunur.” (Hûd, 113.) “Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur.” (Bakara, 120)
Hz. Peygamber de şöyle buyurur: “Yahudi ve Hıristiyanlara benzemeyin. Bizden başkasına benzemeye çalışanlar bizden değildir.” (Tirmizi, Ebû Dâvûd) “Bir kişi diğer bir kişinin ameline, yoluna ve âdetine razı olursa, muhakkak ki o, onlardandır.” (Kenzül-Ummal)
“İnsanların hepsi çalışır (amel işler); kimi nefsini (Allah yolunda) satarak kurtarır, kimi de (şeytan yolunda satarak) helak eder. Bugün amel var, hesap yok; yarın hesap var amel yok. Ve ameller, sonlarına göre değerlendirilir.” (Müslim ve Nesai)
Hz. Huzeyfe şöyle der: “Ahlak ahlaka benzemedikçe kılık kılığa benzemez.” (Deylemi, Musnedu'l-Firdevs) İbni Mesut’ta; “Kalp kalbe benzemedikçe kılık kılığa benzemez.” Der. (İbnu Ebi Şeybe, Musannef)
İmam-ı Rabbani ne güzel demiştir: “Hak ehli batıl ehline benzediği anda inancından ve mensubiyetinden gelen İzzetten uzaklaşmış, zillete düşmüş olur. Hatta bu sadece Hak ehlinin zillete düşmesi ile neticelenen bir durum değildir. Hak ehlinin zillete düşmesi, kaçınılmaz olarak batıl ehlinin izzete kavuşması demektir. İkisi de aynı anda aziz veya zelil olmaz. Birinin izzeti öbürünün zilletinde, öbürünün izzeti berikinin zilletindedir."
Yazımı bir ayet mealiyle bitiriyorum: “Tehdit ederek, inananları Allah yolundan alıkoyarak ve o yolu eğip bükmek isteyerek öyle her yolun başında oturmayın. Düşünün ki siz az idiniz de O sizi çoğalttı. Bakın ki, bozguncuların sonu nasıl olmuştur!” (A’raf,86)
Yılbaşı ve Tefekkür
Yılbaşı ve Tefekkür
Mehmet Emin YAĞMUR
Orduzu Kireç Ocağı Camii İmam-Hatibi
İlahiyatçı-İktisatçı
05369696634