Bu haftaki konuğum İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İbrahim Şahin. Artık bir hormon olarak kabul edilen D vitaminin inanılmaz etkileri anlatan yazısıyla sizleri baş başa bırakıyorum. Keyifli okumalar.
Ülkemiz ve Kuzey Yarım Küre son yılların en soğuk kış mevsimlerinden birini yaşamaktadır. Bu bağlamda en popüler sorulardan biride haklı olarak D vitamin kullanalım mı kullanmayalım mı? sorusudur. D vitaminin son yıllarda kalsiyum ve kemik üstüne olan olumlu etkilerinin yanında yepyeni farklı etkileri ortaya çıkmaktadır. Bunlardan belki de en önemlisi başta meme ve kalın bağırsak kanserleri olmak üzere pek çok farklı kanser türü üzerine olan koruyucu etkileridir. ABD’de yapılan bir çalışmada güneş ışığının daha az olduğu kuzey eyaletlerinde, güney eyaletlerine göre meme ve kalın bağırsak kanserlerinin %50 oranında daha fazla görüldüğü bildirildi. Başka bir olumlu etkisi de kan şekeri üzerine olan olumlu etkisi, hem tip 1 hem de tip 2 diyabet üzerine olan olumlu etkilerinin pek çok çalışmada ortaya çıkarılmasıdır. Enfeksiyonlara karşı vücudun doğal bağışıklığını, yani direncimizi, artırdığı da 1900’lerin başından beri bilinmektedir. Yapılan başka bir çalışmada da kan basıncı ile D vitaminin düzeyinin ters orantılı olduğu. D vitamin düzeyi düşük olanlarda hipertansiyon sıklığının arttığı ve kalpte hipertrofiye (büyüme) yol açtığı ortaya kondu. Ayrıca başta multipl skleroz, yangılı bağırsak hastalığı, çölyak hastalığı olmak üzere pek çok hastalığın da D vitamin düzeyi ile ilişkili olduğu gösterildi.
Baştaki sorumuza ‘D vitamini kullanalım mı?’ ya dönersek, bu çalışmaların ışığında cevabımız, yeterince gün ışığından faydalanamıyorsak (günde 5–10 dakika kollarımızı ve bacaklarımı güneşlendirme) veya bol D vitamin içeren gıdalar (balık yağı vb.) ya da D vitamin eklenmiş (özel D vitamin katkılı ekmek, süt vb.) gıdalar tüketme olanağımız yoksa, cevabımız EVET. Nasıl kullanacağımızın sihirli formülü olmamakla birlikte belli yaş ve risk grubundaki insanların alması gereken D vitamin miktarlarını gösteren, doktorunuzun kolaylıkla ulaşabileceği; konu ile ilgili uluslararası derneklerin yayınladığı listeler mevcuttur.
Güneşiniz ya da en azından D vitamininiz bol olsun.