- Öncelikle bizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.
- Duygu Oruç kimdir, özellikle yazarlığa başlama sürecinizden bahseder misiniz?
Okur, yazar; biraz insan, çokça hayvan….
Yazarlık… Morfolojik olarak kelimeye baktığımızda bir iş esasında… Yazmak benim için bir iş değil, kafa dağıtma, biraz düşündürme, biraz rahatlama, iç dökme meselesi… İlk olarak lise yıllarımda yazmaya başladım. İstediğimden değildi aslında, edebiyat hocam tarafından verilen makale ödevleri yine onun tarafından elden ele gezdirilmeye başladı okulda makale örneği diye ve her hafta bana Montaigne’nin denemelerinden bir başlık seçti, sen ne düşünüyorsun bu konuda; yaz, dedi. Kimi zaman çeliştik Montaigne ile ama çoğu zaman da hemfikir olduk. Böyle bir başlangıç yaptım yazmaya hocam sayesinde ama asla bir yazar ya da şair olmak değildi istediğim hatta aklımdan bile geçmiyordu.
- Edebiyat sizin için ne ifade ediyor?
Edebiyat benim için tam anlamıyla bir çile…
Matematiği hiç sevmedim ama isteseydim bir şekilde hallederdim elbette. Fen derslerim hep iyiydi. Rehber hocam epey uğraştı benimle, en azından eşit ağırlıktan sınava hazırlanayım diye ama ben kararlıydım, fen edebiyat fakültesine girip sonrasında akademisyen olarak yoluma devam edecektim. İyi bir puanla üniversiteye girdim. Bizim sınava girdiğimiz yıl, edebiyat bölümü sözelin tıbbı olarak anılırdı. Okul ikincisi olarak mezun oldum. Yüksek lisans yapıp hedeflediğim gibi akademisyen oldum. Doktora yapmak ve üniversite kürsüsünde ders anlatmak için “torpilin” son bulmasını bekliyorum!
- En çok etkilendiğiniz ve bizlere önerebileceğiniz kitaplar hangileridir?
Küçük Kara Balık
Martin Eden
- Yazmak mi yayınlamak mi zor?
İkisi de… Ama en zoru hangisi derseniz yazmak… Uyku kaçırıyor, akıl hep onda oluyor, yaz sil, yaz sil, beyin uyuşuyor.
- İleriye yönelik projeleriniz nelerdir?
Şiir kitabım stokta kalmadı, ikinci baskıya geçmek istemedim. Yakında bir deneme kitabım çıkacak kişisel gelişimle ilgili. Hikaye kitabını yazmaya başladım. Her türden yalnızca bir kitap yazıp yazarlık serüvenine veda veda etmek.
- Son olarak okuyucularınıza neler söylemek istersiniz?
Yazmayın. Yazarlık insanı tüketen bir şey. ???? Ama okuyun; kimi, neyi okuduğunuzun hiçbir önemi yok. Etraf boş sözleri söyleyenlerle dolu ama her kitapta mutlaka dolu bir cümle vardır.
Sevgimle…