Genetik yönü de olan ve çocukluk çağında geçirilen Astım hastalığını tekrardan gün yüzüne çıkartan en büyük etkenin sigara olduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Cebrail Azar, Astımlı hastaların sigara kullanmaması ve içilen alanlarda bulunmamasının önemli olduğunu aktardı.
Medical Park Elazığ Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Cebrail Azar, Astım hastalığı ile ilgili bilgi verdi.
Astım’ın hava yollarında geçici darlık ile seyreden iltihabi bir durum olduğunu aktaran Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Cebrail Azar, “ Astım hastalarında daha çok nefes darlığı,öksürük, balgam,göğüs de baskı, hırıltılı solunumla kendini gösteren ve eşlik eden burun tıkanıklığı, hapşırık, allerjik rinit, allerjik faranjit gibi çeşitli alerjik durumların da eşlik edebileceği bir hastalık tablosudur. Astım tanısının konulması daha çok hastaların şikayetlerine dayalıdır. Hastaların şikayetlerinin nasıl ve ne zaman geliştiğini söylemesine dayalıdır. Muayene ile birlikte tetkikler ve testler yapılır. Hastalardan solunum testi, akciğer grafisi ve kan tahlilleri de istenebilir. Bazen de alerji durumlarına yönelik cilt testi istenebilir. Bu testlerde ise hastaların hangi maddeye ve duruma karşı alerjilerinin olduğunu gösterir.Muayenede hastanın o günkü durumuna göre bazen ronküs, wedding (hızıltı) dediğimiz sesler duyabiliriz. Bazen de normal olabilir. Bunların normal olması kişinin Astım olmadığını göstermez. Çünkü en önemli tanı yöntemi hastanın kendi hastalık şikayetlerini belirtmesidir. Dolayısıyla astımın tanısı konulduktan sonra tedavi başlanır. Genelde kontrol edici bir ilaç ve ihtiyaç halinde kullanabileceği daha çok fısfıs ve tüp diye bilinen ilaçlar kullanılır“ dedi.
Toplumda Astım hakkında bilinen yanlışlara değinen Azar,“ Astım tedavisi, ilaçları bağımlılık yapmaz. Astım ilaçları sigara gibi bağımlılık yapmaz. Bununla birlikte bazı Astım hastalırında Koah hastalığı gelişme durumu var. Eğer Astım tedavisi düzgün bir şekilde yapılmaz ve takipten çıkmışsa hastalığı ilerler veya sigara içen birisiyse Koah (kronik bronşit) hastalığına gelişebilir. Çok ileri durumlar bunlar. Yani o artık geçici hava yollarındaki darlığın geri dönüşümsüz bir şekilde daralmış haline olmuş haline Koah denilebilir. O da solunum testinde belli oluyor“ şeklinde konuştu.
Astımlı bir hastanın kesinlikle sigara içmemesi gerektiğine dikkat çeken Azar, “ Sigara içiyorsa bırakması lazım çünkü Astımı atağa sokan veya hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyen en başlıca nedenlerinden birisi sigaradır. Genetiğinde mevcut olan ve çocukluk çağında geçirmiş olduğu Astım varsa bunu tekrardan gün yüzüne çıkartan en büyük risk fakrörü sigara içmek veya içmeye devam etmektir. Bunun dışında Astımı tetikleyen, atağa sokan başka durumlar da vardır. Bunlar enfeksiyonlar, çevre kirliliği veyahut alerji tespit edilen durumlarda allerjen maddeye maruz kalmak. İlkbahar veya sonbahar da polenlerin ve tozun fazla olduğu dönemlerde şikayetleri artabilir. Dolayısıyla kontrolden çıkabilir. Kişinin artık nefes darlığı çekmemesi, gece uykudan uyanmaması, öksürük krizlerinin tutmaması ve sosyal hayatına hastalığından dolayı hiç bir engel olmadan yaşamasına astımda tam kontrol denilir. Atak durumlarında, öksürük krizleri, nefes darlığı, göğüste sıkışma ve hırıltılı solunum olabilir. Bu gibi durumlarda da atak söz konusudur. En yakın bir sağlık birimine özellikle göğüs hastalıkları bölümüne başvurması gerekir. Çok daha kritik durumlarda ise acil servislerde bunların müdahalesi yapılıyor. Astım hastaları düzgün tedavi alırlarsa hastalıkları ile daha güzel bir şekilde yaşayabilir. Astım hastaların tedavisi genelde 1 yıl boyunca hiç şikayeti olmayacak şartıyla tedavisi basamak basamak azaltılarak kesilebilir. Ama bu çok olası bir durum değil. Çünkü ilaç kesilince hastanın şikayetleri tekrar başlayabiliyor“diye bilgi verdi.