Sivas İl Afet Acil Durum (AFAD) Müdürü Nazif Ekinci, Kızılırmak’a girip balık tutan vatandaşları uyararak, "Kızılırmak’ı yüzmek için bir su olarak tasvip etmiyoruz. Hatta bu bölgelerde tutulacak balık yenecek bir balık değil" dedi.
Türkiye’nin en uzun nehri olan ve İmranlı’dan doğup Karadeniz’e dökülen Kızılırmak’ın Sivas sınırlarından geçen kısmında son 5 yılda 37 kişi yüzmek ve balık tutmak için girdiği suda hayatını kaybetti. Son olarak ise 9 Eylül günü Şarkışla ilçesine bağlı İğecik köyünde balık köyünde suya giren Sözleşmeli Er Turgay Şahin boğularak hayatını kaybetti. AFAD İl Müdürü Nazif Ekinci, "Orta Anadolu illerinde Kızılırmak gibi nehirler, baraj, göl veya göletlerle, HES kanalları gibi açık su yüzeyinin olduğu yerlerde vatandaşlarımızın son derece de dikkatli olması gerekir. Ailece pikniğe gittiklerinde çocuklarına sahip çıkmaları gerekiyor. Deniz aşırı olmayan illerde insanlar yüzmeyle haşır, neşir değil. Bahsettiğimiz sular mil taşıyor su içerisinde gözükmeyen bir çok tehlike var. Parçalanmış balık ağları, balıkçı kazıkları ve suda değişkenlik olabilir yer yer kum ocakları var. Nehir yatağındaki oyuklar nedeniyle girdaplar olabiliyor. Dolayısıyla görünmeyen bir çok tehlike olduğu içinde bu sulara hiçbir amaçla ne serinlemek için nede başka bir amaçla girilmesini tavsiye etmiyoruz. Diğer bir tabirle boğulma olayı sessizce gelen bir ölümdür. Dibini görmediğiniz suya hiçbir şekilde girmeyin, atlamayın. Baraj ve göllerin etrafında ilgili kurumların levhaları var. Ama zaman zaman insanlar bu kuralları dinlemediği zaman, bu riskleri göze aldığı zaman bu tür talihsiz olaylar yaşanabiliyor. Ancak geçmişe nazaran boğulma olayları bir hayli azaldı. Ama biz istiyoruz ki hiç olmasın hiç kimse üzülmesin. Çünkü yetişkin çağa gelmiş bir insanı bir anda kaybedebiliyorsunuz" dedi.
"Dip yapısını bilmediğiniz suya girmeyin"
Ekinci, suya girmek isteyenleri uyararak; Kıyıdan suya girerken veya atlayarak girerken asla kıyı yapısını dip yapısını bilmediğiniz suya girmeyin. Su içerisinde şakalaşmayın. Su içerisinde yüzerken veya su içerisinde bulunurken kendinizde en ufak bir rahatsızlık hissettiğinizde derhal sudan çıkın. HES kanalları başlı başına bir tehlike suya bir kere kapıldığınız zaman kanal boyunca çökertme havuzlarına kadar hiç bir şekilde tutunabileceğiniz bir yer yok. Her taraf beton yapı dolayısıyla biz insanlarımızın bu tür yerlerden uzak durmalarını istiyoruz" diye konuştu.
"Suyun karşısına geçip ağ geriyorlar"
Kızılırmak’ta yüzülemeyeceğini ve balık tutulamayacağını ve ırmağın şehir kenarından geçtiği yerlerde farklı atıklar ile partiküllerin olduğunun altını çizen Ekinci, şöyle konuştu:
"Asla Kızılırmak’ı yüzmek için bir su olarak tasvip etmiyoruz. Hatta bu bölgelerde tutulacak balık yenecek bir balık değil. Bizim en büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi bu balık sevdası olan vatandaşlarımızın tam boy veya yarım boy olarak nitelendirdiğimiz balıkçı çizmeleri var. Bu balıkçı çizmelerini eline dolayı bir de suya giriyor karşıdan karşıya geçip ağ germeye çalışıyorlar. Suya girdiğiniz zaman derinlik değişiyor. Bir adım attığınız diz boyu su bir adım attığınız derinlik 3 metre oluyor. Psikolojik olarak hazır olmadığınız bir anda birden bire derinliğe düştüğünüz anda elinizde de bir takım nesneler varsa bocalayana kadar iş işten geçiyor. Suyun içerisinde yapacağını en önemli hata paniktir. Panik yapıp vücudunuzun bir yerini kastığınız anda hemen batarsınız suya rahat sere serpe kaldığınız zaman da su sizi kaldırır. Baktınız baş edemiyorsunuz ölü taklidi yapın su sizi kaldırır."
"Akan suda boğulan kişiyi bulmak zor"
Suda boğulma olayı gerçekleştikten sonra kayıp insanı bulmanın son derece zor ve zorlu şartlarda gerçekleştirildiğini aktaran Ekinci, "Akan bir suda bir kişi kaybolsa, boğulsa akıntıyla nereye gideceğini bilemezsiniz. Belki bir hafta, 10 gün sonra 40 gün sonra bulabilirsiniz veya Kızılırmak mili taşıyor. Suya düştüğü zaman elbisesiyle birlikte balıkçı ağlarına veya kazıklara takıldığı zaman o su mil taşıya taşıya üzerine mille örttüğü zaman ebediyeten bulamayabilirsiniz" ifadelerini kullandı.