Sağlık okuryazarlığı kavramı, sağlık alanında çalışan kişiler dışında kalan diğer insanların, sağlık bilgisine erişme, bu bilgiyi kullanabilme, sağlık hizmetlerinden etkin yararlanma, sağlıkla ilgili kararlara katılabilme ve bu birikimlerini nesilden nesile aktarabilme bilincini içerir.
Sağlık okuryazarlığı terimi, tıp literatüründe ilk kez 1974 yılında kullanılmaya başlanan bir terim. Terimin literatüre geç girmesi bu konudaki bilinçlenmenin de gecikmesine yol açan bir faktör. Önemsenmesi gereken bu konu hakkında bilinçlenme artıkça sağlık harcamalarının azalması, sağlıkçılarla iletişimin kolaylaşması, zaman kaybının azalması, süreğen hastalık yönetiminin kolaylaşması, hasta güvenliği ve sağlık hizmetlerinin kalitesinin artması, sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaşması ve koruyucu sağlık hizmetleri seviyesinin artması gibi önemli konularda büyük bir gelişme sağlanacaktır.
Sağlık için bu kadar fayda sağlayabilecek bir kavramın geliştirilmesi ve topluma bu bilincin verilmesi, toplumun her bireyi için çok önemlidir. Elbette ki bu kavramın benimsenmesinde etkili olacak kişiler doktorlar, hemşireler, diş hekimleri, eczacılar, sağlık teknisyenleri gibi sağlıkçılar olacaktır.
Bu noktada şu soru akla geliyor: Acaba sağlıkçılar dediğimiz kesim “sağlık okuryazarlığı” kavramını biliyor mu? 333 sağlık çalışanı (doktor, hemşire, diş hekimi, eczacı, sağlık teknisyeni) üzerinde yapılan bir anket çalışmasında durumun hiç de iç açıcı olmadığı görülüyor. Ankete katılanların %91’i bu kavramı bilmediklerini söylüyorlar. Bu kavramı bildiğini söyleyen 29 sağlıkçıya ikinci soru olarak “Sağlık okuryazarlığı kimin içindir, sağlıkçılar için mi yoksa sağlık çalışanları dışında kalan kişiler için mi?” sorusu yöneltildiğinde, bu kavramı duyduğunu söyleyen sağlık çalışanlarının % 24’ü soruya “sağlık çalışanları” cevabını veriyor. Cevabın tam aksi olması gerekirken bu cevabı vererek aslında kavramı bilmediklerini ortaya koyuyorlar. Kavramı bildiğini söyleyen ancak gerçekte bilmeyen kişi sayısı, kavramı bilmeyen gruba ilave edildiğinde sağlık çalışanlarının % 93’ünün bu kavramı bilmedikleri ortaya çıkıyor.
Durumun vahameti ortada, anket sonuçları her şeyi bütün çıplaklığı ile gözler önüne sermiş görünüyor. Çıkan sonuçlar ikinci bir soruyu getiriyor akıllara, Sağlık Bakanlığı ve sağlıkla ilgili okulların yetkilileri, toplumu bilinçlendirmek bir yana, sağlığın bizzat içinde bulunan ve bilinçlendirme işini yapması beklenen insanlara bunu nasıl öğretecek?