Ardahan Devlet Hastanesi önünde toplanan sağlık çalışanları İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarını kınayarak protesto etti. Sendika yetkilisi Selçuk Recepoğlu, yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanında bebeklerin, çocukların, kadınların ve sağlık çalışanlarının hayatını kaybettiğini belirtti. Recepoğlu, insan sağlığına hizmet eden kurumların saldırıya maruz kalmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Devlet Hastanesi önünde bir araya gelen sağlıkçılar, ellerinde "Soykırıma hayır', "Filistin'e destek, Siyonizme lanet" "yazılı pankartlarla İsrail'e tepki gösterdi.
Recepoğlu, burada yaptığı açıklamada, ilk kıble Mescid-i Aksa için, Kudüs için, bombardıman altındaki Gazze için, vurulan, yıkılan hastanelerdeki bebekler için bir araya geldiklerini söyledi.
Yaşanan vahşete kayıtsız kalmalarının mümkün olmadığını belirten Recepoğlu, "İkiyüzlü Batı uygarlığı, Gazze'de başını kuma gömmüştür. İkiyüzlü Batı bu vahşeti görmemektedir. İnsan hakları örgütleri üç maymunu oynamaktadır. Dünya Sağlık Örgütünden ses çıktığını duydunuz mu, İnsan hakları savunucularından haber var mı. Şu ana kadar Gazze'ye atılan bomba 12 bin ton olmuş. Yazıklar olsun bu vahşeti görmeyenlere, hastanelerin bombalanmasına göz yumanlara, riyakarlık yaparak İsrail'e arka çıkanlara" diye konuştu.
Gazze'de sivil binaların, hastanelerin, ibadethanelerin bombalandığını, çocukların, kadınların, sağlık çalışanlarının öldürüldüğünü dile getiren Recepoğlu, "İnsan sağlığına hizmet eden kurumlara, hastanelere saldırı yapılması insanlık dışıdır, insanlık suçudur. Savaşlar dahil her dönemde hastaneler, saldırılmayan, en korunaklı alanlar olarak kabul görmüştür. Ancak bugün, katil İsrail, hastaneleri gözünü kırpmadan vurmaktadır. Katil İsrail'in hastaneye yaptığı hava saldırısında bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, sağlık çalışanları hayatını kaybetmiştir. Bu saldırı, insanlık adına utanç vericidir. İnsanı yaşatmak için çaba gösteren sağlık çalışanının canına kast etmek insanlığı öldürmektir, vicdanlara savaş açmaktır. İnsan sağlığına hizmet eden kurumların hangi şartlarda, hangi gerekçe ile olursa olsun saldırıya maruz kalması kabul edilemez."
İsrail-Filistin arasındaki kördüğümün açılması için reçetenin belli olduğunu söyleyen Recepoğlu, Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları dahilinde coğrafi bütünlüğü sağlanmış bağımsız ve egemen Filistin devletinin tanınmasın şart olduğunu ifade etti.