15 Temmuz 2016’da ülke genelinde yaşanan hain darbe girişiminin Malatya ayağında yaşananlar ile ilgili 76 sanıklı FETÖ/PDY ana davasında sanıkların esas hakkındaki son savunmaları devam ediyor. Aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti’nin de bulunduğu sanıklardan karacı sanıkların ardından havacı sanıkların savunmalarına geçildi.
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Yakınca Spor Salonu’nda görülen davanın, 10’uncu duruşmasının 8’inci oturumunda bugün ilk olarak dönemin 2. Ordu Komutanlığı Müşterek Plan Grubu Başkanlığı Plan Koordinasyon Şube Müdürü eski binbaşı tutuklu sanık Tuncay Öztürk savunma yaptı. Uçak başı yapmayı ve geri dönmeyi Birleşik Hava Hareketi Mmerkezi’nin emri doğrultusunda yaptığını öne süren Öztürk, kendisinin aynı zamanda pilot olduğunu ve dönemin 7. Ana Jet Üs Komutanlığı 171. Filo Komutanı tutuklu sanık eski binbaşı Metin Çivilibal’ın emriyle filoya gidip uçak başı yaptığını savundu.
Filoya çağrılması nedeniyle iddianamede suçlandığını ileri süren Öztürk, "Kargo uçaklarının ve iş makinelerinin pistleri kapatması nedeniyle geri döndüğüm iddiası yanlıştır. Pistin açık olduğuna dair en önemli delil uçak ile kule arasındaki telsiz konuşmalarıdır. Kule BHHM’den gelen emir sonrası piste çıkılmamıştır, piste çıkış için ısrar söz konusu değildir. Pistin açık olduğu apaçık ortadadır” savunmasını yaptı.
Tutuklu sanıklardan eski pilot üsteğmen Mahmut Burak Kılıç ise darbe gecesi filo Komutanları olan sanık Metin Çivilibal’ın BHHM’den gelen emir doğrultusunda kendilerine 4 uçağın mühimmatsız olarak hazırlanmasını istediğini ileri sürdü. Verilen emir üzerine mühimmatların uçaklardan indirilmesini beklediklerini ve daha sonra uçak başı yaptıklarını savunan Kılıç, savunmasında şunları söyledi:
“Lider uçağı takiple sorumluydum. Emir ya da talimat verme yetkim yoktur. Pist başına gitmedik. Pist başında CASA uçakları vardı. Emri bizde sorguladık. Emir komuta zinciri içerisinde silsileyi bozmadan hareket ettik. Metin Çivilibal’ın emri teyit edip bizi yönlendirmesini bekledik. Filo komutanının görev iptal talimatı sonrası 4 uçak 3 dakika gibi kısa bir sürede geri dönmüşler. Hiç bir ısrar veya uygunsuz bir davranış olmamıştır."
Daha sonra söz alan tutuklu sanıklardan eski pilot üsteğmen Muhammed Yusuf Tür’de darbe girişimine yönelik bir hazırlık yapmadığını iddia ederek filoda mühimmatsız görevlerde yapıldığını söyleyerek “Çalıştığım filoda zaman zaman bu tür görevler oldu. Kaldı ki BHHM nasıl isterse öyle görev yapılır” iddiasında bulundu.
O gece filoda yaşananları da anlatan Tür, “04.00’da filo komutanı BHHM’den 4 uçaklık görev geldiğini, görevin havada söyleneceğini söyledi. Uçuşun maksadının ne olacağını bilmiyorduk ama bir kanunsuzluk yoktu. Hiçbir gelişmeden haberim yoktu, darbe bastırıldı mı, devam ediyor muydu bilgim yoktu. Bana verilen görev bir an önce uçağı havalandırmak. Ben PKK‘nın bir yere saldırmış olabileceğini düşünüyordum. Yüksüz uçaklarda korkutma, caydırma olur. Darbeyi bastırma, önleme görevi olsaydı uçmasaydım ne olacaktı? Yine burada olacaktım. Nereye gideceğimi bilmiyordum, görev iptal olunca döndük” diye konuştu.
Tutuklu sanıklardan eski pilot üsteğmen Eray Bakır da, “BHHM gece boyunca kuleyle temas kurmuş, o gece filoyu bir defa dahi aramamıştır” ifadelerine yer verdi.
Bakır, hain darbe girişimi gecesi filoda yaşananlarla ilgili, “Pist açıktı, kuleden haber bekledik. Pist ve pistin geçiş yolu açıktı, kargo uçaklarından dolayı sıkışma yoktu. Kule şartları mümkün kılmış ama F4’ler kalkmamıştır. Kule, BHHM emrini F4’lere iletti. Emrin aksine hiçbir söylem ve eylem yoktur. F4’lere geri dönüş çağrısı üzerine tekrar bulunduğu pozisyona geri dönmüştür” savunmasını yaptı.