Aydemir Yalman, Sendrom Tıp Dergisi’ni kurmuş ve 20 yıl boyunca editörlüğünü yapmış bir tıp doktorudur. Son dokuz yıl içinde gerek Sözlük Dergisi, gerekse www.tipterimleri.com ağ sayfası ve gerekse de Türk Dil Kurumu Tıp Terimleri Sözlüğü Çalışma Grubu’nun içinde yer alarak tıp terimleri sözlük çalışmalarını bizzat yürütmüştür. Kısacası üniversite dışında olmasına rağmen tıp eğitimine sürekli katkıda bulunmuştur.
En son olarak da İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin açtığı “Her Hastalık Bir Hikâyedir” yarışmasına kanser hastalığının son döneminde olmasına rağmen “Bir Doktor Kanser Olursa” hikâyesiyle katılmıştır. Kanser hastalığına yakalandıktan sonra başından geçen olayları hikâyeleştirirken bunu psikolog desteğiyle başardığını anlatmaktadır. Aydemir Bey, son hikâyesinde verdiği dört mesajdan birincisi şu idi: “Her hekimin önce bir hasta olarak bir doktora başvurması, sonra da hasta yakını olarak hastanede bulunması gerekir.” İkinci mesajı, “Hekim hastasına özellikle de kanser hastasına daha duyarlı yaklaşmalıdır.” Diğer bir mesaj “Hekim hastasının bir birey olduğunu asla unutmamalı ve yapılacak işlemleri ve oluşabilecek sonuçları açık yüreklilikle paylaşmalıdır.” Son mesajı da, “Tüm kanser hastaları psikolojik destek almalıdır” idi.
Aydemir Bey’in hikâyesini okuyan birçok tıp etiği hocası bu hikayeyi tıp etiği derslerinde eğitim materyali olarak kullanacağını belirtti.
Hastalığının son döneminde yazdığı hikâye ile tıp eğitimine katkısı olan Aydemir Bey sizce “Kıyamet koparken elinizdeki fidanı dikiniz” düsturuna göre hareket etmemiş midir?