Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, şehrin sakini değil, şehrin sahibi olan insanların Kent Müzesi’ne tarihi ve kültürel değeri olan materyalleri belirli bir prosedür karşılığında bağışta bulunabileceğini söyledi.
Osmanlı Padişahı Abdülhamit Han döneminde yapılan ve kentte uzun yıllar redif asker alma yeri olarak işlev gören tarihi bina, Battalgazi Belediyesi tarafından restore edilerek Kent Müzesi’ne dönüştürülecek. Kent Müzesi’nin zengin bir içeriğe sahip olması için tarihi ve kültürel değeri olan materyallerin vatandaşlar tarafından bağışları devam ediyor. Bu kapsamda Süleyman Özhan, Bedri Kaya ve Duran Şahin, Kent Müzesi’nde sergilenmek üzere evlerinde bulunan değerli materyalleri, Başkan Gürkan’ı ziyaret ederek bağışladı. Burada konuşan bağışçı Süleyman Özhan, “Biz sizi seviyoruz. Size güveniyoruz. O yüzden burada açılacak o kent müzesine bu değerli eşyaları size teslim ediyoruz. Kent Müzesi’nde bu eşyaların sergilenmesini istiyoruz. Bunları en güzel şekilde muhafaza edeceğinize en küçük bir şüphemiz yok. Onun için bu belgeleri size teslim ediyoruz. Bu belgelerin yan yana durmasını isteyerek bir irtibat kurmaya çalışıyoruz. Tarihi bir irtibat var. Biz bugünkü nesile bunu taşımaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ise, Kent Müzesi’nin Malatya için önemine dikkat çekerek, “Öncelikle Süleyman Özhan ve Bedri Kaya beye teşekkür ediyorum. Bizleri şeh’ül emin olarak yani güvenilir, emin insan olarak bilmişler. Bizim dizayn ettiğimiz daha önce askerlik şubesi ve askeri mahkeme olarak işlev gören bu binanın Milli Savunma Bakanlığı tarafından belediyemize devri gerçekleştirildikten hemen sonra binanın aslına uygun restorasyon işlemleri yapılmış ve Kent Müzesi’ne hazır bir şekle gelmiştir. Yapı örneği itibariyle gerek taş mimarisi açısından, gerek ahşap mimarisi açısından, gerek kerpiç mimarinin orada bazı bölümlerde kullanılması açısından bina kendi alanında şaheser bir bina. Aynı zamanda binanın kendisi bir müze hüviyetinde. Bu binanın kent belleğinin oluşturulup korunması adana, Kent Müzesi olması noktasında, genel anlamda Malatya’daki kanaat önderlerimiz, yerel önderlerimiz, sivil toplum kuruluşlarının ve meslek kuruluşlarının değerli başkanları ve sosyal tarafların kanaati de oranın bir müze olması ve Malatya’nın hafızasının korunması ve muhafaza edilmesi hususundaydı. Bizde oranın Kent Müzesi olması için gerekli iç dizaynın yapılması noktasında ilgili birim ile ortak çalışma içerisindeyiz. Bugün Süleyman bey ve Bedri bey kendi atalarından yadigar olan o tarihi ve kültürel değerler olarak nitelendirdiğimiz fermanlar olsun, diplomalar olsun, o dönemde kullanılan silahları Kent Müzemize bağışlamalarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Netice itibariyle bizler Şeh’rül Emin olarak şehrin belleğini koruyup, şehri kimlikli bir şehir haline getirmek, şehrin erdemli, faziletli ve yaşanabilir bir hale getirmek noktasında gayret gösteriyoruz. Bir şehrin erdemli, faziletli ve yaşanabilir bir hale getirilmesi sadece fiziki yapı itibariyle mümkün değildir. O zaman o fiziki yapılar insanın ruhunu daraltır ve huzursuzluk getirir. Oysa şehrin sakini değil, şehrin sahibi olan insanların olması, şehri benimsemesi, şehir fotoğrafında hemşeri hukukuna sahip olan insanlar olarak görmesi, o şehrin yaşanabilir, erdemli, faziletli ve huzurlu bir şehir olduğunu göstermektedir. Biz de Malatyamızın geçmişte zatıl himmet dedikleri himmetli zatların yaşadığı bu şehirde Evliya Çelebi’nin Dar’ul Rıfat dediği seçkin insanların yaşadığı bu şehirde seçkin hizmetler yaparak, bu insanlara layık mekanlar dizayn etmek bizim en temel görevimizdir. Ben tekrar böyle bir incelik gösterdiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum” dedi.
Başkan Gürkan, Kent Müzesi’ne değerli materyal bağışlarını belli bir prosedür karşılığında kubul ettiklerini kaydederek, “Kamuoyuna şu duyuruda bulunmak istiyorum. Evlerinizde Malatya’mızın geçmişine ait geçmişi hatırlatacak ferman, eşya ve değişik materyalleri varsa müzemize belirli bir prosedür çerçevesi içerisinde bağışlandığı takdirde, müzemizin yetkilileri onları gerekli tutanakla alınıp, kimden ne zaman alınmış ve oradaki sergilenme vitrinlerinde de onların isimlerini ve hibe eden kişilerin isimleri de oraya yazılarak hem müzelerde o insanların kalıcı ve izli olması ve yaşatılabilir olması noktasında, hem de günümüz ve gelecek kuşaklara geçmişte hangi aşamalardan geçmişiz, hangi araç ve gereçleri kullanmışız, hangi yazılı materyallerimiz var, bunları bildirmekte bizim sorumluluğumuzda ve yükümlülüğümüzdedir. Bu anlamda tüm hemşehrilerime sesleniyorum. Bunlara benzer bulgu, belge ve materyal varsa müzemize tutanak karşılığı bağış yapmalarını temenni ediyorum” diye konuştu.