İstanbul’un Fethi ve Gençlik

İstanbul’un Fethi ve Gençlik

Tarih, ibret almak için vardır. Tarih sayfalarına baktığımızda; önemli başarıların arkasında sağlam karakterli, inançlı ve kendisine güven duyan insanların var olduğunu görürüz. Müslüman ecdadımız, tarihe şan veren bir çok zafer elde etmiştir. Bu zaferlerin başta gelenlerinden biri de, hiç şüphesiz İstanbul’un Fethi’dir.

İstanbul’un Fethi, sarsılmaz bir imanın, yılmaz bir azmin ve Kainatın Efendisi Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimizin müjdesi etrafında kenetleşmenin eseridir. İstanbul’un Fethi konusunda Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz: “İstanbul muhakkak feth edilecektir. Onu feth eden komutan ne güzel komutan; Onu feth eden asker ne güzel askerdir.”buyurmuşlardır.

Rasûlûllah’ın bu müjdesine nail olmak isteyen bir çok müslüman milletler, İstanbul’u fethetmek için mücadele etmişler, fakat bu şeref Yüce Milletimize nasib olmuştur. İstanbul’u feth ederek Allah Rasülünün övgüsüne nail olan Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul’un fethinden evvel, halkın iman, ahlâk ve seciyesini görmek üzere kıyafetini değiştirerek halkın arasına gezmeye çıkmıştı. Camiye gitti; camilerin bakımı ve cemaatin durumu çok iyiydi. Devlet dairelerine bir vatandaş gibi uğradı; işler çok intizamlı yapılmaktaydı. Bir sabahta alış veriş için çarşıya çıktı. Bir bakkala uğradı. Tuz, pirinç, sabun vb. şeyler almak istedi. Bakkal yalnızca pirinç tarttı, verdi. Diğerlerini komşu bakkaldan almasını tavsiye etti. Müşteri “ Hayır, ben hepsini senden almak istiyorum” diye ısrar edince, bakkal : “ Ben çocuklarıma ekmek alacak kadar para kazandım. Halbuki yan komşum daha siftah etmedi. Lütfen, diğer eksiklerinizi oradan alın.

Zira ben duydum ki, Allah Rasülü : “ Kendiniz için sevip isteğiniz şeyleri din kardeşiniz içinde istemedikçe tam iman sahibi olamazsınız.”buyurmuştur, dedi. Fatih Sultan Mehmet Han, bu samimi imanından ve güzel ahlâkından dolayı bakkalı tebrik ederek Allah’a hamd eder ve hemen İstanbul’un fethi için hazırlık yapılmasını emreder.

Şu asla unutulmamalıdır ki, Fatih Sultan Mehmet’in başarılı olmasının sırrı, sağlam bir maneviyat, bilgi, ilim ve teknoloji eseridir. Fatih Sultan Mehmet Han, o zamana kadar görülmemiş dev toplar döktürdü. Bizans’a boğazdan gelebilecek yardımı önlemek için Rumeli Hisarını yaptırdı. Gemilerini kızaklarla Dolmabahçe sırtlarından yürüterek Haliç’e indirdi. Surların altından tüneller kazdırdı. Maddi ve manevi her türlü hazırlık sonucunda iman ile teknik, askeri deha ve güç birleşince Yüce Mevla’mızın yardımıyla zafer yolu açıldı.

Fatih’i Fatih yapan değerleri iyice tespit etmeliyiz. Övündüğümüz tarihimizin değerli oluşuna temel teşkil eden unsurları çok iyi anlamalıyız. Milletimizi kendi tarihi ile övünen, tarihini bilen, olayların değerlendirilmesini yapan ve zaferlerin kazanılmasında dinin, Kur’an’ın, Peygamberin, caminin, cemaatın, birlik ve beraberliğin sağlam inancın ne kadar önemli olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız.


İstanbul’un Fethinde özellikle de genç kuşaklarımızın alacakları dersler vardır. Bilhassa İstanbul’un Fethi sonrası, orada yaşayan Hıristiyanların o zamana kadar görmedikleri huzuru, adaleti ve eşitliği bulmuşlardır. Ayrıca iman gücü, bilgi üstünlüğü, bir ve beraber olmanın getirdiği sonuç açısından İstanbul’un Fethi bizim için büyük bir derstir.

Yüce Rabbimiz: “Hepiniz birden Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, sakın ayrılıp bölünmeyin” buyurarak müslümanların bir ve beraber olmasını emretmekte, ayrıca Sevgili Peygamberimiz “Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır.”buyurmaktadır.

Dinimizin emirlerine uygun olarak, birlik ve beraberlik içinde hareket eden ecdadımız, tarih boyunca çok büyük işler başarmışlardır. Bizler de, bu gün karşılaştığımız güçlükleri dün olduğu gibi, bugün de birlik ve beraberlik şuuru ile aşacağız. Böyle hareket ettiğimiz takdirde Allah’ın yardımı bizimle olacaktır.


  • 1-Ahmet b. Hanbel C.4/335                                                     M.Emin YAĞMUR
  • 2-Buhari-Müslim                                                              Orduzu Kireç Ocağı
  • 3-Al-i İmram-103                                                             Camii İmam-Hatibi
  • 4-Keşfü’l Hafa C.1-s.33

Yazar Yazıları Haberleri