Millioğulları, Köy Enstitüleri'nin kuruluş yıldönümü vesilesiyle yaptığı konuşmada, Türk devriminin öncüleri tarafından cumhuriyetin ilanından sonra eğitime büyük bir önem verildiğini ifade etti.
Millioğulları,
“Osmanlıdan Türkiye Cumhuriyeti Devletine geçen 40 bin köy vardır ve bu 40 bin köyün 2 bininde öğretmen vardır. 1936’ya kadar bu süreç sürmüştür. Ama bu çaba yeterli gelmemiştir. Sadece 3 bin köye çıkarılmış öğretmenin olduğu köyler. Bilim kati doğrular götürmez, sürekli değişkendir. Aslında günümüze uyarlarsak bugün içinde yaşadığımız eğitimin sorunları, toplumun gelişmemesi, yaşadığımız bu açlık, milli eğitim bakanlığının yaptığı bu uygulamalar, buna dahi cevaptır. Türkiye, Anadolu yani kırsaldan oluşuyor, tarım toplumu. Tarım toplumunu sanayi toplumuna çevirmenin en güzel yolu tarım sanayisinden yararlanmak, bu amaçla kurulmuştur.” dedi.
Eğitim-İş Malatya Şube Başkanı Hüseyin Kara, 17 Nisan'ın önemine vurgu yaparak, Köy Enstitüleri'nin Türk toplumuna özgü, tamamen yerli ve milli bir yapı olduğunu belirtti. Kara, şu ifadelerle devam etti:
“Atatürk’ün Cumhuriyeti kurduktan sonra en önemli sorun olarak gördüğü eğitim sonunu çözmenin en önemli yöntemlerinden birisidir. Cumhuriyetin ilan edildiği yıllarda Türkiye’de kadınlarda okuma yazma oranı binde 2; erkeklerde yüzde 6 civarındaydı. Bu çok düşük bir rakam. Bunu bir an önce yükseltmenin yolları aranmıştır ve Köy Enstitüleri kurulmuştur. Kapatıldığında Türkiye’de 22 Köy Enstitüsü vardır. Gerçekten oradan yetişen öğretmenler sadece öğretmen değildir."